Başak Nakilcioğlu, "Depremin getirdikleri" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...

Çok üzgünüz. Tüm ülke, deprem olduğundan beri depremin olmadığı şehirlerdeki bizler de uyuyamıyoruz. Gözlerimiz, kulaklarımız televizyon kanallarında, haberlerde youtube yayınlarında. 99 Yalova depreminden sonra yapılaşma anlamında ders almadığımız gibi geriye bile gittik. Şaman öğretisinde “Ders sen öğrenene kadar devam eder.” denirmiş. Biz ders alana, öğrenene kadar da devam edecek ne yazık ki.

Yaşadığımız deprem felaketinde öğrenmemiz gereken derslere kabaca göz atalım. Depremde afet yaşanmaması için ilk ne yapılmalı diye internette arama yaptım. “Önce binalar sağlam yapılmalı, deprem yönetmeliğine uyulmalı” benzeri bir cevap karşıma çıkar diye düşünmüştüm. Afad’ın sitesine girdim. Aynen alıntılıyorum:

Kararnamede AFAD’ın görevleri “afet ve acil durumlar ile sivil savunmaya ilişkin hizmetlerin ülke düzeyinde etkin bir şekilde gerçekleştirilmesi için gerekli önlemlerin alınması ve olayların meydana gelmesinden önce hazırlık ve risk azaltma, olay sırasında yapılacak müdahale ve olay sonrasında gerçekleştirilecek iyileştirme çalışmalarını yürüten kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonun sağlanması, yurt içinde ve yurt dışında insani yardım operasyonlarının yapılması ve koordine edilmesi ile bu konularda politika önerilerinin geliştirilmesi ve uygulanması” şeklinde özetlenmektedir.

*Deprem Dairesi Başkanlığı

a)    Depreme hazırlık, müdahale, deprem riski yönetimi faaliyetlerini yürütmek.

b)    Depremde zarara uğraması muhtemel yerler ile zarara uğramış yerlerin imar, plan ve proje işlemlerini yapmak.

c)    Depreme hazırlık, müdahale ve iyileştirme aşamalarında kullanılabilecek kamu, özel ve sivil toplum kuruluşları ile yabancı kişi ve kuruluşlara ait her türlü kaynakların tespit ve etkin kullanımını sağlamak.

d)    ç) Depremler hakkında halkın bilgilendirilmesi, konularında uygulanacak politika önerilerini belirlemek, takip etmek, değerlendirmek ve depremle ilgili hizmetlerin yürütülmesinde Başkanlığın diğer birimlerine danışmanlık yapmak.

https://www.afad.gov.tr/afadhakkinda

Linki yukarıya bırakıyorum incelemeniz için.  Bu deprem neden bu kadar yıkıma yol açtı diye hala düşünenleriniz varsa ben sadece Afad’ın yukarıda linkini bıraktığım “Hakkında” kısmındaki açıklamalara bakarak üç maddede bu şekilde düşünenler için özetleyeceğim:

1)    Afad’ın görevleri arasında bulunan “olayların meydana gelmesinden önce hazırlık ve risk azaltma” gerçekleşmemiş. Yani bizim çocuklarımızın, öncesinde bizlerin ilkokuldan itibaren deprem eğitimi almamız gerekirdi.

2)    Depremde zarara uğrama ihtimali olan yapılar, yerler değerlendirilmeli, tüm binalar, yapılar deprem yönetmeliğine göre yapılmalıydı.

3)    Depremden önce ve sonra sivil toplum kuruluşları, vatandaşlar ile etkin bir şekilde organize olunmalı, tüm kaynaklar ( insan, malzeme b.) etkin ve doğru bir şekilde kullanılarak yönlendirilmeliydi. 

Bakın bu üç maddeyi olması gerekenlerin yazdığı Afad’ın yukarıdaki açıklamalarından hareketle yazdım. Afad’ın kendi sitesinde yer alanlar gerçekleşmediği için yaşananlar afete dönüştü. Burada vahim bir durum ortaya çıkıyor:

Ne yapılması gerektiğini bilip yapmamak. Özellikle, bilerek, isteyerek, sırf çıkar, menfaat, para vb. için yapmamak. Bunu bir, iki defa da değil yıllarca yapmamak. Depremin yaşandığı şehirlerde, şu an Anadolu’da hala yerler, yapılar denetimsiz. 

Deprem ve afetlerle ilgili; eğitim, öncesinde yerlerin, yapıların değerlendirilmesi ve kriz yönetimi, deprem sonrası insan dâhil kaynakların yönetimi, organizasyonu konularında ne yazık ki çok büyük sıkıntıların yaşandığı ortada. Kimse kusura bakmasın. Ancak, insanımız güzel, insanımız fedakâr, insanımız şefkatli. Depremden önce sosyal medyada farklı haberlerin altına yazılan yorumları okuduğumda, insanların birbirine karşı kullandığı dile, genel anlamda iletişim kurma şeklimize üzülürdüm. Aynı insanlar depremde birbirleri için kilometrelerce yol gitti. Elinde, avucunda ne varsa gönderdi, evini açtı. Ebeveynler gençlerden şikâyet ederdi; şikâyet edilen gençler kimse onları yönlendirmeden kendi istekleriyle gece yarılarına kadar yardım kolisi yaptı, deprem bölgesine gitti, bulunduğu yerde yardım çağrılarını yönlendirdi. Acil durumlar için yazılımlar yapıldı, başka illere nakledilen depremzedeler için gönüllüler bir araya geldi. Yoube’da takipçili bilim siteleri depreme bağış için ortak yayın yaptı. Sanatçılar bir araya geldi. Velhasıl insanımız güzel. Bugün çok üzgünüz ama gayret umudu getiriyor. Gayret olduğu sürece umut hep var. Daha iyiye, daha doğruya dair umut hep olacak.