Bir Yaşam Döngüsü Üzerine…

Gel: Gökyüzünden süzülen ışık, toprağa kavuşur, yaşamı başlatır, ilkbahar olur. Doğuşu, umudu, nefesi, canı, ilhamı bize sunar, çocukluğumuzu. Bir çocuk merakla, hayretle bakar, izler dünyayı. Bir maceradır onun için yaşam. 

Kal: Sulardan yansıyan ışık, dalgalara, gençliğe dönüşür, yaz olur, içimizde kaynar güneş. Aşkı, sevinci, haykırışı, göçmen kuşları getirir bize, gençliğimizi, deli-dolu zamanlarımızı, dünyaya kafa tutmalarımızı, tutkularımızı.

Dön: Topraktan çıkan ışık, gökyüzüne vurur, sonbahara dönüşür. Renkler birikir, değişir, sırlara, gizemlere yol alır. Yapraklar dökülür, kızarır, sararır. Yaşamlarımız, anılarımız doldurur her bir yanı.

Ol: Dağlardan esen ışık, gözümüzü kamaştırır, bizi sadeliğe, basitliğe, anlayışa, sabra, hoşgörüye, yaşam bilgeliğine çağırır. Kar, beyazlık örter içimizi. Yaşam geride kalanlarıyla oradadır. Yolculuk başladığı yerden çağırır bizi. Yeni bir yolculuğa. 

İçten gelen ışık, saf ışıktır, safi ışıktır, kaplar dünyayı. Bize ruhu, özgürlüğü, sevgiyi, hikmeti sunar. 

Birlikten çokluğa, çokluktan birliğe dönüştür bu yaşam döngüsü…