Bu hafta, ikon haline gelmiş bir sanatçının, günlük, hediyelik eşyalarda otoportresinin kullanılmasını ele almak, konuyu sizlerle birlikte değerlendirmek istedim. Frida Kahlo’lu yemek takımı reklamını görünce aklıma geldi bu konu. Açıkçası önce tepki verdim; Frida Kahlo’nun yüzünün yemek takımında ne işi var diye. Öyle ya, birazdan kısaca(!) yaşam öyküsünü okuyacağınız sanatçı, yaşasaydı özellikle portresinin bu şekilde kullanılmasına, ne derdi diye düşündüm. Bana göre¸ illa ki böyle bir çalışma yapılacaksa, sanatçının eserlerinde kullandığı renkler, formlar, sevdiği eşyalar, yerler, nesneler vb. kullanılabilirdi ama, kendi çalıştığı otoportresi ya da otoportresinin yorumlanması neden kullanılır ve neden alınmak istenir, gerçekten anlayamadım. Konuyla ilgili bilgileri verip, sonrasında değerlendirmeyi sizlere bırakacağım. Önce Frida Kahlo’yu, artık çoğumuzun bildiği yaşam öyküsü ve eserleriyle kısaca tanıyalım:

Sanatçı 1907 yılında Meksiko’nun güneyindeki Coyoacán'da dünyaya gelmiştir. 6 Temmuz 1907 günü doğmuş olmasına rağmen, kendisi doğum tarihini, Meksika Devrimi'nin gerçekleştiği 7 Temmuz 1910 günü olarak ilan etmiş, yaşamının modern Meksika'nın doğuşuyla başlamış olmasını istemiştir. 

Altı yaşındayken geçirdiği çocuk felcinin sonucu olarak bir bacağı engelli kalmış, kendisine "Tahta Bacak Frida" denmişti. Frida Kahlo, genç kızlık çağında, Ulusal Hazırlık Okulu’nda ,dönemin en iyi eğitimini veren okulda okudu. Bu okul, onu sanat, edebiyat, felsefe gibi alanlara yönlendirdi. İlerde Meksika düşün yaşamının önemli isimleri olarak anılacak isimlerle okul arkadaşı oldu. Okulda, anarşist bir edebiyat grubuna dahil oldu. Güçlü bir kişiliği böylelikle oluşmaya başladı. 18 yaşında geçirdiği bir trafik kazasıyla bütün hayatı değişti. 17 Eylül 1925’de, okuldan eve dönerken bindiği otobüsün tramvayla çarpışması sonucu, çok kişinin öldüğü kazada, tramvayın demir çubuklarından birisi Frida’nın sol kalçasından girip leğen kemiğinden çıkmıştı. Kazadan sonra tüm hayatı korseler, hastaneler ve doktorlar arasında geçecek; omurgası ve sağ bacağında dinmeyen bir acıyla yaşayacak, 32 kez ameliyat edilecek ve çocuk felci nedeniyle sakat olan sağ bacağı 1954’te kangren yüzünden kesilecektir.

Kazayla beraber hayatının ilk 18 yılını soluksuz okuduğumuz sanatçının yaşam öyküsü, sonrasında da bir o kadar hareketli geçmiştir. Onu yatağa mahkum eden bu kaza, fiziksel ve ruhsal acılar veren daha büyük sağlık sorunlarına yol açmıştır. Açıkça Meksika halk sanatından ve kocası Diego Rivera’nın Gerçekçilik’inden etkilenen resimleri, kişisel acılarına odaklanmaktadır. Sanatçı gençlik yıllarından ölümüne dek, sanat ve politika dünyasına yön veren insanlarla bir arada bulunmuş ve kendisi de aktif, politik bir sanatçı olmuştur. Uzun bir hastalık döneminden sonra 47 yaşında ölmüştür. 

47 yıllık yaşamına pek çok acı, sevinç ve eser sığdıran, üstelik düşün yaşamı hediyelik eşya vb. gibi tüketime dönük hiç bir iz taşımayan bir sanatçının neden (?) anahtarlıktan, mindere, uyku bandından yemek takımına uzanan bir listede, satıp para kazanmak için otoportreleri kullanılır ve neden alınır?  Biliyorum ama susuyorum ve alınmalı mı, alınmamalı mı gibi yorumları, konuyu değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum. 

Güzel bir hafta sonu dileklerimle, 

Sanatla kalın