Gazeteci Nail Azbay, "Afyon CHP’de kazan kaynıyor - Ali Özkaya'nın galoşları" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in geçtiğimiz hafta Afyonkarahisar’a yaptığı ziyaret ve bu ziyaretlerde verdiği mesajlar bir hayli dikkat çekti.
Ancak ben o gün söylenenlere değil, söylenmeyenlere dikkat çekeceğim.
ÖZGÜR ÖZEL’İN KARŞILANDIĞI YER
Önce Özgür Özel’in Afyonkarahisar’da karşılandığı yere dikkatinizi çekmek istiyorum.
Özgür Özel, Ankara yolu üzerinde bulunan Batı Petrol adlı akaryakıt istasyonunda karşılandı.
Benim bildiğim ilk defa bir CHP genel başkanı bu istasyonda karşılandı.
Bu istasyon Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO) seçimlerinde yıldızı parlayan, çok az farkla seçimi kaybeden iş insanı Önder Artuk’a ait…
ATSO seçimleri sonrasında Önder Artuk’un ismi hem milletvekilliği hem de yerel seçimlerde belediye başkan adaylığı noktasında pek çok partiyle anıldı.
Hatta benim bildiğim bazı partilerden doğrudan tekliflerde gitti.
Önder Bey bunlara mesafeliydi ya da öyle göründü.
CHP İL BAŞKANLIĞI SEÇİMLERİNDE AKTİF ROL OYNADI
Önder Artuk, ATSO seçimlerinden elde ettiği tecrübelerini CHP’nin il başkanlığı seçimlerinde ortaya koydu.
Şu anki il başkanı -yakın arkadaşı olan- Faruk Duha Erhan’ın seçilmesi için partililerden daha çok çalıştı.
Bazı beldelerde CHP’nin adayı için isim isim çalışma yaptığı yönünde gözlemlerim oldu.
Merkezde MHP’nin adayı aynı zamanda iş ortağı olan Sezer Küçükkurt’a açık destek veren Önder Artuk’un sahibi olduğu akaryakıt istasyonunda Özgür Özel’in karşılanması, karşılamaya Önder Artuk’un da bizzat katılması tesadüf olmasa gerek.
Tüm bunların yanına Önder Artuk’un sahibi olduğu gazetenin Burcu Köksal’ın milletvekili olduğu süreçte izlediği “Köksal karşıtı yayıncılık” anlayışının seçim sonrasında tam tersine dönmesini de eklersek Artuk’un kendisi için siyasi bir hedef koyduğunu söyleyebiliriz.
PARTİ TABANI RAHATSIZ
Aslında bu hedefi ben değil parti tabanı çoktan diline dolamış durumda.
Parti tabanı İl Başkanı Faruk Duha Erhan’ın desteği ile Önder Artuk’un CHP’den milletvekili adayı olacağını konuşuyor.
Ancak şunu da söylemem gerek.
Parti tabanı bu durumdan pek memnun değil gibi görünüyor.
Partiye bugüne kadar ayak basmayan, partinin bir bardak çayını içmeyen kişinin bir anda isminin bu şekilde anıldığını anlatan partililer bu durumdan pek hoşnut değil gibi.
Seçim sürecindeki yazılarımda ifade etmiştim.
Burcu Köksal’ın belediye başkanlığını kazanması, başkanlıkta başarılı bir profil çizmesi CHP’nin Afyonkarahisar’da 2 vekili garantilemesi, 3’üncü vekili de zorlaması anlamını taşıyor.
Hal böyle olunca parti tabanı ile partinin yükselişini görenlerin partiden yer kapma yarışını bu dönemden sonra çok fazla görecek gibiyiz.
İzleyip görelim.
**
BÜŞRA DİŞÇİOĞLU’NUN EŞİNİN YÜNTAŞ AVUKATLIĞI GÖREVİNİN SONA ERMESİ
Özgür Özel, Afyonkarahisar’da yaptığı açıklamada Merkez İlçe Başkanı Büşra Dişçioğlu’nun eşinin Yüntaş avukatlığına atanmasının ‘atama hatası’ olduğunu söyleyerek bu görevlendirmeyi geri aldırdığını söyledi.
Bu bana göre olumlu bir gelişme.
Bir siyasetçinin “hata yaptık” demesi, bunu kabullenmesi, işi düzeltmeye çalışmasını özlemişiz.
Ancak CHP’li Meclis Üyesi Mustafa Karanfil’in kızının belediyede birim sorumlusu olarak işe başlaması konusuna değinmedi Özgür Özel…
Aynı hassasiyeti bu konuda da bekledik, fakat olmadı.
Belki Mustafa Bey, önümüzdeki meclis toplantısında çıkar şöyle bir cümle kurar: “Benim kızım son derece liyakatli. Kendisi Afyonkarahisar Belediyesi’ne çok ciddi katkı sunacak. Ama onun burada işe başladığı bir ortamda benim meclis üyesi olmam doğru olmaz. Kızımın başarısını gölgeleyemem. Bu yüzden meclis üyeliğimden istifa ediyorum”
Böyle bir cümle duyar mıyız sizce?
CHP TARAFINDAN BİZE GELEN ELEŞTİRİLER
Fakat yeri gelmişken bizlere gelen eleştirileri de bu köşeden dile getirmek istiyorum.
Biliyorsunuz Merkez ilçe başkanının eşinin Yüntaş avukatı olması konusunu da, Mustafa Karanfil’in kızının belediyede işe alınması konusunu da ilk bizler dile getirmiştik.
Bu haberler kısa süre sonra ulusa basına taşınmış, Türkiye gündemine oturmuştu.
Bu haberlerden sonra bize gelen eleştiriler özetle şöyle:
-“Burcu Köksal’ın kendi çalışma ekibini kurması gayet normal. Şu anda belediyede çalışan pek çok kişi AK Partili. Mecburen çalışmak zorunda olduğumuz kişileri bir yere getirdiğimizde “AK Partili kişilerle çalışacaktın seni neden seçtik” diyorlar. Partiden birileri ile çalışmaya başlıyoruz neden partili biri ile çalışıyorsun diyorlar. CHP’nin Afyonkarahisar’da ne kadar üyesi olduğu ortada. Yeterli insan kaynağımız yok, mevcutlar içerisinden en liyakatli olanlarla çalışmaya çalışıyoruz ama bu konuda da eleştiriliyoruz. Dışarıdan birilerini getirsek bu seferde dışarıdan “ithal yönetici getiriyor” diyecekler. Söyleyin biz ne yapalım?”
Bu eleştiri bizim nazarımızda eleştiri yapan herkese yönelik bir yanıt.
Konuyu kamuoyunun takdirine sunuyorum.
**
ALİ ÖZKAYA’NIN TARLADA GALOŞLU FOTOĞRAFLARI
CHP’den AK Parti’ye geçelim.
AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya’nın sosyal medya hesabı üzerinden hafta sonu paylaşılan bir kare fotoğraf dikkatimi çekti.
Ali Bey, zirai don hadisesinin yaşandığı Şuhut’un Karaadilli Beldesi’nde bir tarlaya girmiş.
Ayaklarında galoşlarla çekilen fotoğraflar sosyal medya hesabından paylaşılmış.
Ali Bey dışında kimsenin ayağında galoş yok.
Kimisinde çizme kimisinde normal ayakkabı…
Belki Ali Bey buradan çıkıp önemli bir toplantıya katılacaktır, o yüzden kılık kıyafet değiştirecek zamanı olmayabilir bu yüzden böyle bir önlem alınmış olabilir, fakat bu fotoğraf olmuş mu Allah aşkına?
Hadi böyle bir şey yaptınız neden bunu servis ediyorsunuz?
Bunu görenler, “Siz milletin özünden doğduk diyorsunuz ama tarlaya girerken bile galoşla gelerek milletten kopukluğunuzu gözler önüne seriyorsunuz” demez mi?
Hadi Ali Bey bunu düşünemedi, o an buna dikkat edemedi peki danışmanlar neden buna dikkat etmedi?
Sorulacak çok soru söylenecek çok söz var.
Ben susayım siz konuşun.
Ne diyorsunuz bu tarlada çekilen bu galoşlu fotoğrafa?
