Şehriban Koluaçık, Afyonspor Başkanı Süleyman Karakuş ile yaptığı telefon görüşmesinde neler yaşadığını kaleme aldı. İşte o yazı...

Sevgili Okuyucular,

Bugün oldukça üzücü bir üslup ile karşı karşıya kaldığım için, konuyu köşeme taşımak istedim. 

Öncelikle belirtmek isterim ki; bu konuyu yazmak istememdeki amaç ne egomun zedelenmesi ne de başka bir karalama politikasının güdülmesi. 

Ortada bir sorun var ise yetkili kişilerin temsil ettikleri kurumu da göz önünde bulundurarak davranışlarının sorumluluğunu almaları gerektiğini düşünüyorum. 

Konuyu size olduğu gibi aktaracağım. 

Ben bir taraftan dijital pazarlama işi yaparken bir taraftan da geleneksel reklamcılık işleri ile uğraşıyorum. Tabii bu işleri tek başıma yapmıyorum. Bir ortağım var. 

Afyonspor yöneticilerinden birisi ortağımı arayarak sahaya branda germe işi yapılacağını, bu işin çok acil olduğunu ve yetişmesi gerektiğini iletiyor. Hem acil hem de Belediye’nin işi olduğu için bizler de tereddüt etmeden işi yapıp teslim ediyoruz.
Buraya kadar herhangi bir sorun yok. Brandalar basılıyor, istenilen alanlara geriliyor ve iş teslim ediliyor. 

İş yapıldıktan yaklaşık 2 hafta sonra ödemesinin ne zaman yapılacağına dair bilgi almak istediğimizde bize fiyatı soruluyor ve biz de fiyatımızı söylüyoruz.

Afyonspor yetkilisi ile ufak bir pazarlık yapıldıktan sonra fiyat konusunda mutabık kalıp ödemeyi bekliyoruz. Aradan uzunca bir zaman geçiyor ve ödeme yapılmayınca biz Afyonspor yetkilisi olan beyefendiyi tekrar arayıp ödemenin ne zaman yapılacağını soruyoruz. 

Kendisi bize Afyonspor ile Belediye Başkan Yardımcısı Sn. Süleyman Karakuş’un ilgilendiğini ve verdiğimiz fiyatı yarı yarıya düşürmemiz gerektiğini iletiyor.  Biz de böyle bir şeyin mümkün olmayacağını işi piyasa fiyatından bile daha düşük vererek yaptığımızı iletiyoruz.  

Defalarca mesaj gönderip aramamıza rağmen, ne bir dönüş oluyor ne de bir geribildirim. Aradan uzunca bir zaman geçtikten sonra ödemenin yapılması konusunda verdiğimiz mücadele ile verdiğimiz fiyatın yarısı hesaplarımıza ödeme olarak yapılıyor.  

Geri kalan ödemeyi sorduğumuzda Sn. Süleyman Karakuş’un böyle uygun gördüğünü ve ödemeyi bu kadar yapabileceklerini iletiyorlar.
Sorunu çözmek için Afyonkarahisar Belediye Başkan Yardımcımız Sn. Süleyman Karakuş beyefendiyi sanırım belirli aralıklarla 3-4 kez arıyorum ancak telefonlarıma cevap vermiyor. 
Telefonlarıma cevap vermemesi çok normal kendisi ile ne bir görüşmüşlüğüm ne de daha önce yüz yüze gelmişliğim var. Ne ben kendisini şahsen tanırım ne de kendisi beni şahsen tanır. 
Telefonlarım açılmayınca; whatsapp’tan kendimi tanıtan ve konuyu anlatan kısa bir mesaj gönderiyorum. 
Mesajı okududa mı döndü, yoksa işlerinin yoğunluğundan dolayı sonra mı dönüş yapabildi orasını bilemiyorum.  

Kendisi ile 2 dakika 50 sn’lik bir görüşme gerçekleştiriyoruz. Ben kendimi tekrar tanıtıyorum ve istirhamımı dile getiriyorum. Bir devlet yetkilisi olarak sorunumuza çözüm bulmasını beklerken bu 2 dakika 50 sn’lik görüşme süremin 1 dakikası boyunca hakarete maruz kalıyorum. 

“Ben kimmişim de kendisini arıyormuşum, mahkemeye verecekmişim, kapatacakmışım patronum arayacakmış (ki ben kendi işimin patronuyum)” gibi daha ağza alınmayacak bir sürü hakaret.
Gün içerisinde karşılaştığı sorunlar, yaşadığı problemler vs. bunları da anlamaya çalışarak öncelikle empati kurmaya çalıştım. Bunun üzerine uzunca bir süre düşündüm. “Beni tanımıyor, benimle daha önce hiç bir sorun yaşamadı, benim kim olduğumu ancak kendimi tanıttığım kadar biliyor” gibi birçok düşünce geçirdim zihnimden. 

Beni tanıyanlar bilir ki ben çok takılmam böyle durumlara çünkü karşımdakine beni üzecekleri kadar değer yüklemem. Ancak burada değer yüklediğim makam DEVLETİM. 

Sn. Süleyman Karakuş; bir sürü hakaretten sonra telefonu suratıma kapattığınız için kendimi buradan ifade etmek zorunda kaldım.
Öncelikle belirtmek isterim ki, 20 yıl çeşitli kurumlarda yöneticilik yapmış ve yaklaşık 3 yıldır da kendi işimin başında bir kadın olarak, çalışma hayatının içerisinde yer almaya çalışıyorum. 

Uzun yıllar kurumsal firmalarda görev aldığım için;  firmalarla nasıl görüşülür, üslup nasıl olmalıdır, kurumlar nasıl temsil edilmelidir gibi bir çok konuda eğitim aldığım için gerekli özeni göstererek görüşmelerimi yapmaya çalışırım. 


Şu güne kadar sizlerden “herhangi bir işimin görülmesi” için gelmişliğim yoktur, olamaz da. 

Tüm bunları söyledikten sonra Belediye Başkan Yardımcımız Sn. Süleyman Karakuş’a şunları sormak isterim…

1. Kriz yönetimi nedir biliyor musunuz?

2. Stres altında karar verebilme tekniklerini kullanabiliyor musunuz?

3. İletişim tarzınız ve üslubunuz hep bu şekilde mi? 

4. Kadın erkek ayırt etmem ancak özellikle bir kadınla nasıl konuşulur biliyor musunuz?

5. İnsanlara hakaret etme GÜCÜNÜ yetkili olduğunuz görevinizdeki “koltuğunuzdan” mı alıyorsunuz?

6. Belediye Başkanımız Sn. Mehmet Zeybek’in bu konu ile bilgisi var mı?

Daha sorulacak çok soru var da en azından şimdilik bunları bile cevaplaması benim için yeterli olacaktır.

Sn. Süleman KARAKUŞ’a açık çağrımdır: benden ve benim nezdimde gönlünü kırmış olduğunuz tüm Afyonkarahisar esnafından ÖZÜR DİLEMENİZİ bekliyorum.
Bazen “kol kırılır yen içinde kalır” ama bazen…
Birbirimizi daha iyi anlayabileceğimiz, önyargılardan uzak güzel yarınlar diliyorum.