Uzun bir aradan sonra yeniden bir aradayız. Yazmak, dinginlik gerektirirmiş, kafa rahatlığı ve özgürlüğe de ihtiyaç duyarmış. Ne olursa olsun, yazmak için bir neden aranmamalı, yazan insandan korkulmamalı ve yazma özgürlüğü kaybedilmemeli…

Bu süre içerisinde ilimizde birçok etkinlik gerçekleştirildi. Özellikle yerel odaklı yazılarımızın daha ilgi çektiğini belirtmeliyiz. Dolayısıyla bunların kısa bir değerlendirmesini yapmak önemli olacaktır. İlave olarak 2021 yılının son çeyreğinden itibaren ülkemizde ekonomik bir türbülans yaşadığımızı görüyoruz ve bununla mücadelede kullanılan yol ve yöntemler ne kadar tutarlı bunlar üzerine de genel bir sorgulama yapacağız.

Gastronomi haftasından eğitime …

Bazı konuları daha iyi değerlendirmek için biraz uzaklaşmak gerekirmiş. Dolayısıyla gastronomi haftası, Afyonkarahisar ilimiz ve marka değeri için önemliydi. Unesco’nun gastronomi şehirlerden birisi olan ilimiz için yapılan çalışmalar değerliydi, ancak çok daha iyi ve profesyonel çalışmalara ihtiyaç duyulduğunu belirtelim. Buna karşın gastronomi haftasının öne çıkan değeri bence kadın kültür evlerinin faaliyetleri ve hazırlıklarıydı. İlerleyen yıllarda kurumsal olarak daha katılımcı bir gastronomi haftası etkinliği planlanmalıdır. Sonuçta bazı eksikliklere rağmen ilimizin önemli bir sınav verdiğini düşünüyor ve emeği geçen kurumlarımıza belediyemiz başta olmak üzere teşekkür ediyoruz. Son olarak 6 – 9 Ekim 2022 tarihinde Afyon Kocatepe Üniversitemizin ve Afyonkarahisar Belediyemizin işbirliğinde gerçekleştirilecek olan “6. Uluslararası Gastronomi Turizmi Çalışmaları Kongresini” heyecanla beklediğimizi de belirtelim.   

Eğitim Durumumuz …

Diğer önemli bir konu, ilimizin eğitim problemi ile ilgili olacak. Valiliğimiz tarafından eğitim konusuna yakın ilgi gösterildiğini görüyoruz. Konu ile ilgili gerek milli eğitim müdürlüğümüze gerekse ilçe kaymakamlıklarımıza önemli görevler düşmektedir. Çünkü Afyonkarahisar ilimiz, merkezi dışındaki geniş bir yerleşim ve nüfus dağılımına sahiptir. Dolayısıyla sistemin disiplini ve koordinasyonu kolay olmayacaktır. Konu ile ilgili reklamdan daha çok icraata ihtiyaç olduğu da önemli bir gerçektir. Bir eğitimci olarak, sistemin başarısının öğretmenlerimize ve yöneticilerimize bağlı olduğunu belirtmeliyiz. Eğitimcilerimizin pandemi gibi sıkıntılı bir dönemde önemli bir sınav verdiğini biliyoruz. Ancak bazı öğretmenlerimizin öğrenci iletişimine gereken değeri ya da ilgiyi göstermediğini üzülerek izlediğimi de belirtmeliyim. Valiliğimiz geçen yıllarda ilimiz için çok önemli çalışmalara imza attı. Bunun yanında ilave çalışmalara da hız verildiğini görüyoruz. Ancak eğitim konusu, bu çalışmalar arasında insan unsurunu içermesi nedeniyle farklılaşmakta ve derinleşmektedir. Sorunun çözümü, tek bir noktadan hareketi değil, çoklu bir işbirliğini, iletişimi, enerjiyi ve motivasyonu gerektirir. Bunların yanında eğitim kurumlarımızın eğitim sorunları yanında fiziksel sorunları ve temizlik sorunları çok ciddi boyutlarda, eminim ki yöneticilerimiz bunları gidermek üzere planlarını yapacaklardır. Son olarak eğitimde sistemsel başarı, önce eğitimcilerin buna inanması ve özverisiyle başarılabilecektir, unutmayalım…

Yeni Ekonomi Modeli Nasıl ?

Son birkaç yıldır, ekonomik olarak bazı sıkıntılarımız olduğunu görüyoruz. Bu sıkıntıların giderilmesi, iyi bir risk yönetimi anlayışı gerektiriyor. Dünyada finansal riskler ve yönetilmesi denildiğinde akla gelen ilk ürünler türev ürünlerdir. Ağırlıklı olarak forward, futures, opsiyon ve swaplar, temel türevler olarak açıklanırlar. Türkiye’de bu ürünlerden bazılarını kullanarak risk yönetimi yapmaya çalışıyor. Daha önceki yıllarda swaplar yoluyla sağlanan uygulamalar, son dönemlerde farklı opsiyon uygulamasıyla hayatımıza girdi. Ancak türev ürünler, dönem dönem bazı ekonomist ve politikacılar tarafından toksik ürünler olarak ifade edilmiş, eleştirilmiş ve 2008 finansal krizinin de ana aktörlerinden birisi olarak gösterilmişti. Dolayısıyla bu ürünlerde bir tarafın kazancı diğerinin kaybıdır ve her iki taraf kazanamaz, hatırlatalım. İlave olarak bu sürecin, toplum olarak finansal okuryazarlığımızı da artırdığını kabul etmeliyiz. Çünkü gerek sosyal medya üzerinde gerekse ayaküstü sohbetlerde esnafından öğrencisine birçok kişinin bu ürünler üzerine yorumlar yaptığını, öğle yemeğinde ne yiyeceğini değil kurların değerini sorguladığını görüyoruz. Sonuçta beklentilerimiz ülkemizin bu sınavdan başarılı bir biçimde çıkması ya da çıkabilmesidir. Fakat dünyada hükümetler tarafından uygulanan hiçbir ekonomik model ya da uygulama, önceden test edilemez ve sistemin başarısı önceden bilinemez. Bundan dolayıdır ki birçok ülke, ekonomi politikaları nedeniyle ağır krizler yaşar ve bu krizlerin çözümünde IMF gibi anahtar konumdaki uluslararası aktörler bile zaman zaman eleştirilir. Ülkemiz uzun bir zamandır dalgalı kur sistemi olarak ifade ettiğimiz ve yabancı para birimlerinin değerinin piyasa faktörleri tarafından belirlendiği bir uygulamayı devam ettiriyor. Bu sistemde başarı, sistem içerisindeki insanların güven duygularının yıkılmamasına bağlı olduğunu bilmeliyiz. Saatlik, günlük ya da haftalık aşırı fiyat oynaklıkların olduğu bir piyasa koşulları herkes ve herkesim için güven duygusuna zarar verir. Bunun sonucunda piyasalarda fiyat balonları oluşabilir. Pandemi gibi öngörülemeyen ve zaman zaman çeşitlenen piyasa koşulları ise bu sürecin uzamasına ve etkilerinin yayılmasına zemin oluşturur. Sonuçta piyasalardaki gerek ulusal gerekse uluslararası yatırımcılar soyut kavramlara değil; somut uygulama ve politikalara ve de tutarlı ekonomik süreçlere yatırım yaparlar. Bunun yanında ekonomik krizlerin birçoğunun temel nedeni, ekonomik değil politiktir, hatırlatalım… 

BİR TİYATRODAN ÇOK DAHA FAZLASI: AFYON BELEDİYESİ ŞEHİR TİYATROSU

Tiyatrolar toplumların en önemli kültürel değerlerindendir. Bugün bırakın bazı il merkezlerini büyükşehirlerin bile tam anlamıyla tiyatro çalışmalarını yapamadıklarını görüyoruz. İlimizin en önemli kültürel değerlerinden Afyonkarahisar Belediyesi Şehir tiyatromuz, inanılmaz bir performansla çalışmalarına devam ediyor. 15 Ocak’ta pandemi sonrası ilk gösteri Valentina Katayev’inBugün Git Yarın Gel” isimli oyunuyla yapıldı. Her zamanki gibi dolu dolu bir salonda ve profesyonel bir anlayışla sergilenen oyunun ikinci perdesinde, yerel odaklı figürlerin de eklendiği senaryo, çok daha ilginç, esprili ve dikkat çekiciydi. Hasan Elmas nezdinde tüm ekibi tebrik ederken, ilk gösteriye katılan Afyonkarahisar Valimiz Gökmen Çiçek, oyun sonundaki teşekküründe tüm oyuncuları isimleri ile tek tek sayarak dikkatini konuşturdu. Daha önce gastronomi gala yemeğinde de “nüktedan kısa konuşmasıyla anlamlı bir mesaj veren” Valimiz, bildiğimiz bürokratlardan farklılaşarak zeki insanlar tarafından yönetilmenin farkındalığını oluşturmaya devam ediyor. Kendisine sanata ve sanatçıya gösterdiği değer için teşekkür etmezsem eksik kalacağını düşündüğümden yazma ihtiyacı duydum. Diğer il temsilcilerimize de örnek olması ümidiyle …