Prof. Dr. Cantürk Kayahan, "Spor Kültürü, Geleceği Ve Afyonkarahisar"başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...
“Önemli olan kazanmak değil, katılmaktır”.
Olimpiyat Oyunları'nın Sloganı
"Kültür" kelimesini günümüzde çok farklı şekillerde kullanabiliyoruz. Örneğin popüler kültür, kitle kültürü, şehir kültürü, azınlık kültürü, şirket kültürü, gençlik kültürü ve son olarak da bugünkü yazımıza konu olan spor kültürü gibi. Diğer kavramlar gibi kültür kavramı da zamanla birlikte değişim ve gelişim gösteriyor. Ancak birçok kişi için bugünkü kültür ile geçmiş kültür aynı gibi algılanır. Halbuki insanlar ya da toplumlar gördüklerini somutlaştırdıklarından giyimdeki bir değişimi kültürel değişim gibi değerlendirirken; görünmeyen şeyleri yenileriyle değişen şeyler gibi algılıyorlar. Halbuki kültür nesilden nesile aktarılıyor, kim bilir belki de bunu görmeyi ihmal ediyoruz.
Modern Olimpiyat Oyunları'nın "babası" olarak bilinen Pierre de Coubertin, “sporun, farklı kökenlerden, ideolojilerden ve inançlardan gelen insanlar arasında karşılıklı saygı ruhunu, barışı ve uluslararası anlayışı teşvik ettiğini” vurgulamıştır. Dolayısıyla önemli olan sporun branşından ziyade bu bütünleştirici felsefesidir. Bunun yanında özellikle basketbol ve voleybol gibi takım oyunları, ister seyirci ister katılımcı olalım hayatımızın önemli bir parçasını oluştururlar. Bugün birçok kişi için futbol hiç bitmeyen bir sohbet kaynağıdır, taraftarlar takımlarına karşı derin bir yakınlık hisseder ve yıldız oyuncularını bir kahraman olarak görürler. Satranç gibi fizikselden çok zihinsel efor gerektiren diğer aktiviteler de spor olarak kabul edilir. Sonuçta her zevke ve mizaca uygun sporlar vardır ve bu nedenle spor, hayatımızın bir noktasında kimliğimiz ve kültürümüzle doğrudan ilişkilidir.
Afyonkarahisar ve Basketbol Kültürü
Afyon Belediyespor (basketbol takımı), 2013 yılında Afyonkarahisar'da kurulmuş erkek basketbol takımımızdı. Takımımız, 2022-2023 sezonunda Türkiye Basketbol Ligi'ne katılmama kararı alıp, hatırlarsanız ligden çekilme kararı almıştı. Ancak 2018-2019 yılından itibaren Basketbol Süper Ligi'nde faaliyet gösterme şansı elde eden takımımız, Afyonkarahisar ilimizde özellikle kadın ve çocuk ağırlıklı bir taraftar kitlesiyle spor kültürüne inanılmaz bir katkı sağlamıştı. Keşke sürdürülebilseydi, çocuklarımıza ve gençlerimize doğru örnek olmaya devam etseydi. Çocuklarımızda TV’den izlediği takımları canlı görme şansımızı yitirmemiş olsaydı. Bizlerde şehrimizin marka değerini daha da çok büyütebilseydik. Bildiğiniz gibi basketbol takımımız maçlarını başlangıçta eski şehir stadyumunda yaparken; sonrasında Veysel Eroğlu spor salonunda devam etmişti. Yeni salonumuzla birlikte ilimizin önemli bir ihtiyacı karşılanmış oldu ama bu defa da takımımız yoktu. Fiziki alanlar sporcuların yetişmesi için her zaman önemliydi ancak kültürün oluşumu için ise “takım” lazımdı. Bu arada Afyonumuzda hizmet alanlarının organizasyonunda daha önce de gördüğümüz “doğru teşhis, yanlış uygulama örneklerini” ne yazık ki spor salonumuzda da görüyoruz. Belki eleştirebiliriz ama önemli olan yapmak felsefesinden baktığımızda birçok eksiğimiz olsa da iyi bir salonumuz var. Mutlaka bu salonumuzun oluşturulması için çok yoğun çabalar sarf edilmiştir. Emeği geçenlere de teşekkürler ancak spor kültürü inşası için çok eksiklikler var ve bir an önce giderilmeli. Umarım ilerleyen dönemlerde tekrar ulusal ligdeki yerimizi alır ve salonumuzu da tekrar yaşatırız. Bu süreçte takım sporları arasında en dinamik sporlardan birisi olan basketbolu yaşatmak ve gençlerdeki etkilerini geliştirebilmek amacıyla ilimiz genelinde yaygınlaştırma çalışmaları aralıksız devam ettirmeliyiz. Ancak bildiğiniz üzere ilimiz spor alanları açısından orantısız bir yetersizlik göstermektedir. Özellikle Selçuklu ve Ali ihsan Paşa mahalleleri gibi ilimizin en kalabalık iki mahallesinde konu ile ilgili acil spor merkezlerine ve bu merkezlerin profesyonelce işletilebileceği ekiplere ihtiyaç vardır. Bunun yanında büyük ölçekli ortaokul ve liselerde de mutlaka spor salonları oluşturulmalıdır.
FB Beko ve Anadolu Efes’in Spor Kültürüne Katkısı
Fenerbahçe Erkek Basketbol takımımız 2025 yılında Eurolague’i şampiyon olarak tamamlamıştır. Daha önce 2017 yılında şampiyon olan takımızı tüm Türkiye meydanlarda izlemiş ve bu başarı basketbol kültürü tarihine geçmiştir. Daha önce 2021 ve 2022 yıllarında Anadolu Efes de bu şampiyonluğu yaşamıştı. Bu şampiyonlukların bence en önemli etkisi çocuklarımızda salon sporlarına doğru derin farkındalıkoluşturabilmesidir. Şöyle ki sosyal medya ve internet kullanımının hızla yayıldığı günümüzde gençleri sporla daha iyi yönlendirebilir ve motivasyonlarını sağlayabiliriz. Böylece paylaşmayı, mücadeleyi, ekip olmayı, hazırlanmayı ve de enerjiyi çok daha iyi yönetebiliriz. Sporda patenti bana ait olan bir sözüm vardır. “Futbolu herkes konuşur ama basketbolu sadece bilen konuşur” aslında bu söz bile basketbol kültürünü anlamaya yeter. TV’lere baktığınızda futbol yorumcusu çok farklı tipler görürsünüz, aslında onların çoğu sporcu ya da spor sever değil, bence sporla da alakasız tiplerdir. Tek dertleri gündeme gelebilmektir. Çünkü spor kültürünün gelişmediği yerlerde futbol lokomotiftir ve herkes konuşur ama uluslararası başarımız azdır. Basketbol ise yoğun kuralları, saniyelerinin yönetimi ve taktiklere dayalı yapısıyla öyle değildir. İnanın, gelecekte basketbol bugünden çok daha ilgi çeken bir dal olacak, hep beraber göreceğiz. Dolayısıyla şehirlerimizi de bugünden geleceğe hazırlayabilmeliyiz.