Afyonkarahisar’da son zamanlarda moda oldu.

Basın toplantıları genelde kafe veya restoranlarda yapılıyor.

Haliyle burada ikramlar da oluyor.

Bu durum beni rahatsız etmeye başladı.

Bir de siyasi partilerin basın toplantıları da kendi binalarında yapılıyor.

Toplantıya katılan gazeteciler O partiyi rahatsız edecek soruları sormaktan çekiniyorlar.

Soru soran gazeteci arkadaşlar aldıkları cevapları da genelde haberleştirmiyorlar.

World formatında verilen dosyalardan haber yapıyorlar.

Şehrimizde birçok basın derneği var.

Bunların kabul göreni Gazeteciler Derneği ama aralarında anlaşıp ortak harekette edebilirler.

Dernek Başkanı Sezer Küçükkurt Bey’e bu düşüncelerimi aktardım.

Çevre illerde Gazeteciler Cemiyeti’nin salonları var.

Basın toplantısı yapmak isteyenler randevu alarak toplantılarını orada yapabiliyor.

Gazeteciler kendi mekânları olduğu için rahatlıkla sorularını sorabiliyor.

Basın toplantısı yapanlar sembolik bir ücrette ödeyebilir.

Bu ücretle salon görevlisinin maaşı ve çay gibi ikramlar karşılanabilir.

Birde buradan yazayım dedim.

***

Yaklaşık bir yıl önce Zafer Müzesi’nin bakımsızlıktan çökeceğini yazmıştım.

Temelindeki çürümeler çıplak gözle görünüyordu.

Bu haberim ulusal basına da haber olmuştu.

Nihayet bir yıl sonra Zafer Müzesi güçlendirme işlemleri başlatılıyor.

Daha sonra da restorasyon işine başlanacak.

Keşke bu kadar beklenmeseydi.

Zaferin 100. Yılında gelen misafirlere gururla gösterebilseydik.

Buna da şükür mü diyelim?

Haberi yapılmasa bina artık kendiliğinden çökecekti.

Bu müzeden emanet alınan eşyalar nerede muhafaza ediliyor?

Meclisteki soru önergesine maalesef cevap verilmedi.

Sayın Valimiz buna bir cevap verirse aydınlanmış oluruz.

***

Gene geçen yıl Ali Çetinkaya’nın kabri ile ilgili yaptığım haberde ulusal basına düşmüştü.

Kurtuluş savaşının kahramanı Ali Çetinkaya’nın kabri 100. Yılda daha çok ziyaret edilir düşüncesindeyim.

Aile büyüklerimizin kabri ile komşudur her ziyaretimde uğrarım.

Gene maalesef düşüncesiz insanlar kalın keçe kalemle yazılar yazmışlar.

Lahitin ayak ucunda.

Üzerindeki tarih yazan mermerde yerinden kopmuş.

Buranın bakımını Mezarlıklar Müdürlüğü mü Kültür müdürlüğü mü yapıyor bilmiyorum.

Olmazsa Veli Cengiz Hocamla gidelim biz bakalım.

***

Bir önceki yazımda Düzağaç Belediye Başkanı Ak Parti’ye dönecek mi demiştim.

Bu yazımın altına Başkan Muammer Işıklı yorum olarak cevap yazmış.

İsterseniz buradan ( https://www.afyonpostasi.com.tr/gazeteci-santaj-yapar-mi-makale,899.html ) okuyabilirsininiz.

Öncelikle başkana cevabı için teşekkür ederim.

Genel de Ak Partililer cevap vermez.

Başkan Ak Parti’ye ve Recep Tayyip Erdoğan’a bağlılığını bildiriyor.

Ak Parti başkanın dönüşüne yeşil ışık yakar mı bilemeyiz.

Ayrıca söz konusu başkanın Hüseyin Ceylan Uluçay değil Hüseyin Sezen olduğunu yazmış.

Benim bildiğim Uluçay döneminde ihraç edildi ve ben bunu o zaman da yazmıştım.

Her hangi bir tepki gelmemişti.

O zaman tekrar sorayım bizim haberimize yayın yasağı getiren savcılık söz konusu suçlamaları da araştırdı mı?