"Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir." -Nelson Mandela

Dünya öyle bir değişim sürecinden geçiyor ki korkmamak mümkün değil. Zaman o kadar hızlı akıyor ki şaşırmamak; hayat öyle anlamsızlaşıyor ki düşünmemek mümkün değil. Bu hafta “gençlerimiz ne ister?” dedik. Farkında mısınız bilmiyorum ama gençlerimizi geleceğimiz olarak görüyor ancak bir o kadar onlara ve yaptıklarına karşı duyarsız kalıyoruz. Kimisi 15 kimisi 25 yaşında ama biz onlardan yaşına göre daha fazla olgunluk bekliyoruz. Hâlbuki bırakalım yaşasınlar gençliklerini, hata yapsınlar ve hayaller kursunlar. Engel olmak yerine sevgimizi, güvenimizi, değerlerimizi ve de ümitlerimizi verelim onlara, daha iyi bir gelecek kurabilsinler diye. 

Okullarımıza bakıyorum, inanılmaz bir yoğunluk var, özellikle ortaokul seviyesinde daha fazla ve bence bir planlama hatası var. Aslında bu hata, sadece bugün için değil uzun vadede böyleydi. Okullar kapalıyken eksiklerimizi ve fiziki imkansızlıklarımızı gideremediğimizi görmek gerçekten çok üzücü. Buna karşın üniversitelerimiz pandemi sürecinde yüz yüze eğitime milli eğitim kurumlarımızdan çok daha hazır. Çünkü fiziki yapılanma ve geniş kampüs alanları çok daha yaşanabilir. Bence gelecekte illerimizde de eğitim kampüsleri oluşturulabilmeli ve her seviyeye göre temel eğitim planlanmalı. Neden mi, çünkü okullar sadece derslikten ibaret değil. Spor alanları, parkları, yaşam alanları ve laboratuvarları rahatlıkla kurgulanmalı. Öğretmenler için de yeni alanlar oluşturulmalı. Problemler yaşandığında değil yaşanmadan da görülmeli ve hissedilebilmeli. Sonuçta gençler temel eğitimde ne mi ister? 

Değer görmek ve verilmek ister. Kendilerinin dinlenmesini ister, fiziki giyim dayatmalarını değil, saygıyı; şekil şartlarını değil sevgiyi hissetmek isterler. Hata yaptıklarında kızılmasını değil olgunluğu; yanlışlarında cezayı değil nasihati ve konuşulmayı ve de notla korkutulmamayı isterler. Her öğrencinin farklı olabileceği gerçeğinin görülmesini; başkasıyla kıyaslanmamayı ve kendisinin de yetenekleri olduğunun bilinmesini ve keşfedilmesini isterler.

Günümüzde gençler hayatın farklı bir noktasında; tek doğruya odaklanmak onlar için anlamsız kalıyor, yabancı dilin önemli olduğunu biliyor, yaratıcılık ve eleştirel düşünmenin anlayışla karşılanmasını istiyorlar. Her eleştirinin kötü olmadığını ve farklı düşüncelerin oluşabileceğini belirtiyorlar. Kariyerlerinde şehirlerin önemli olduğunun farkındalar ve şehrin onların tercih ve isteklerini yansıtmalarını istiyorlar. Dolayısıyla üniversite tercih süreçlerinde üniversiteler kadar şehir markaları da önem kazanmaya başladı. Bu noktada şehir temsilcilerimize önemli sorumluluklar düşüyor.  

Üniversitelerimize geldiğimizde temel eğitim kurumlarına göre durum değişiyor sanmayın aynı istekler, oradaki öğrencilerimiz içinde geçerli. Özellikle eğitim döneminin başlamasıyla birlikte yüz yüze eğitimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Öğrencilerimizle göz göze geldiğimizde bazen onların duyarsızlıklarının bile ne kadar değerli olduğunu gördük. Üniversite eğitimi, öğrencilerimiz için final bir noktadır. Belki de kariyeriniz için son çıkıştır. Peki, kurumlarımız ve öğrencilerimiz bunun ne kadar farkındalar, tartışılır. Mentor olarak ifade ettiğimiz, öğrenci koçluğu belki de LGS ya da YGS için değil, üniversitelerde eğitim gören öğrenciler içinde zorunludur. Çünkü eğitim döneminin ortalama 4 yıl olduğunu düşündüğümüzde, bu süreci öğrenci nasıl geçirmeli ve yönetmeli, biliyor muyuz? Öğrencinin CV’sinde onu ön plana çıkaracak değerler nelerdir? Öğrenciler nasıl dünya vatandaşı olabilir ve kendilerini sadece bir ülke odaklı değil de dünya için hazırlayabilirler, sorgulaya biliyor muyuz? Üniversitedeki imkanlar neler, değişim programları nasıl, tecrübe kavramının içeriğini akıl edebiliyor muyuz? Üniversitelerimiz sosyal medya kanallarında gençlerin yoğun olduğu alanlara odaklanabiliyor mu? Eğitim müfredatlarımız, hem öğrenci hem de bölüm için kişiselleştirilebilmiş mi, düşünebiliyor muyuz? Eğitim ortamlarımız fiziksel ve sanal eğitim odaklarını taşıyabilecek mi ve de diğer üniversitelerden hangi alanlarda farklılaşabiliyoruz düşündük mü? 

Evet, yukarıda yaptığımız sorgulamalar, emin olun “gençler ne ister?” sorularımıza eğitim odaklı cevap olacaktır. Sonuç olarak sorgulamalarımızı yaptığımızda gençlerimizi de kazanmış oluruz.