Bugün toplumsal takıntı haline gelen,içten içe yaşamı ele geçirmeye başlayan EGO ya değinmek istiyorum. Ben diye tarif edebileceğimiz bu kavram ; İnsanın kendini kanıtlama çabasıdır. Her insanda bulunan ego sağlam karekterli insanlarca kontrol edilebilir.Tam tersi olunca ‘’egoizm’’ortaya çıkar.
İD diye adlandırılan alt bilincimiz,yalnızca ihtiyaçlarımızı karşılamaya yönelik, düşünmeyen, güdüsel,o anki tatmin duygusundan başka birşey göremeyen hayvani tarafımızdır. (Açlık,susuzluk,kin,cinsellik ve saldırganlık bunlardan bazılarıdır.) Yüksek benlik ise iyi kötü duyguları ayırt etmemizle başlar. Çocuklarda bu duygu oluşmadığı için saf ve sade olarak davranmaktadırlar.(keşke hep öyle kalabilsek) Yüksek benliği , anne-baba,eğitim,dini inanç gibi faktörler etkiler.
Kibir,öfke ve kin egoistlerin belirgin özellikleridir. ’’ben iyiyim,ben istiyorum,ben yaparım,ben bilirim, bu yer benim hakkım’’ gibi sıralanan ego özellikleri kişiyi öfkeli kindar ve kibirli yapar. Benzersiz olduklarına inanırlar. Ne yazıkki toplumda böyle insanlar genelde yönetmeye yakın yerdedirler.
Egoyu yenmenin tek yolu, yalınlık ve gösterişsizliktir. Alçakgönüllü olabilmektir. Hayatımıza yenilik ve güzelliklerin girmesi için , çocuklar kadar saf ve temiz olabilsek, hataları görmezden gelebilsek, her konumda sözlerinden alıntılar yaptığımız, Mevlana ve YunusEmre gibi gönül erlerini anlayabilsek.Her insanın farkını farkedebilsek dünyamız daha yaşanabilir hale gelecektir.
Malesef ki özgüven eksiği olan kişilerde egoistlerin artmasına topluma hükümran olmalarına zemin hazırladıkları için en az egoistler kadar tehlikeli ve suçludurlar. Bunlar gibi uç kişiliklerin azalması için toplum değerlerinin iyi benimsetilmesi çok önemli olmaktadır.
İHTİRAS bir kere adamın yakasına yapıştımı , MANTIK ağlayarak ve tehlikeyi haber vererek onu takip eder. (Alfred de musset)
Egoların ve ihtirasların kontrol edildiği günlerimiz bol olsun.
