Gazeteci Nail Azbay, "Burcu Köksal’ın hala yapmadığı şey… AK Parti için istifa haftası…" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...
31 Mart Seçimleri geride kaldı.
Afyonkarahisar Belediye Başkanı olarak Burcu Köksal ortalama iki haftadır görevinin başında.
Burcu Hanım’ın bayram öncesi camileri ve kabristanı temizletmesi, kandil gecesi ve bayram sabahı halka ikramlarda bulunması, Afyonspor maçı öncesi tüm biletleri satın alıp halka dağıtması güzel hamleler…
Seçim döneminde verilen vaatlerin yanında bu yapılanlar küçük adımlar olsa da değerli ve güzel adımlar olduğunu da ifade etmek gerekiyor.
**
BELEDİYE MECLİSİNDE YAŞANANLAR
Cumartesi günü Burcu Köksal Başkanlığında Belediye Meclisi ilk toplantısını yaptı.
Toplantıyı yerinde takip etme fırsatı buldum.
Benim gibi AK Parti iktidarı ile ortaokulda okul sırasında “Ampul kazanmış” söylemleri ile tanışmış biri için tarihi bir an olduğunu söyleyebilirim.
Çünkü 20 yıl sonra ilk defa AK Parti’nin Afyonkarahisar’da muhalefet oluşuna şahitlik etmek garip bir duyguydu.
Meclis Toplantısı’nda Burcu Hanım, 9 yıllık milletvekilliğinin getirdiği tecrübe ile kürsü hakimiyetini kolaylıkla sağladı.
Burcu Hanım’ın meclisteki konuşmasında öne çıkan, “Adalet, hakkaniyet, hukuktan şaşmayacağız” oldu.
Güzel ve anlamlı bir konuşma oldu.
BAŞKANLIK MAKAMINDA GÖRDÜKLERİM…
İlk meclis toplantısı sonrası Başkanlık makamına doğru göz attım.
Büyük bir kısmı CHP’li olan kalabalık vardı.
Herkes Burcu Hanım ile görüşmeyi bekliyordu.
O esnada Belediyenin eski Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Emel Sarlık ile karşılaştık.
Kendisi Burcu Hanım’ın listesinden meclise girmeyi başardı.
Mehmet Zeybek ile yaşadığı problemler sonrasında park ve bahçelere ot yolmaya gönderilmiş, olay yargıya taşınmış ve en nihayetinde belediyedeki işinden ayrılmak zorunda kalmıştı.
Emel Hanım, ‘kovulduğu’ belediyeye seçilerek gelenlerden…
Başkanlık makamında dikkat çeken manzaralardan bir tanesi de çalışan personeller oldu.
Personellerin büyük bir kısmı değişmiş ve kadın personel sayısı bir hayli artmıştı.
Özel Kalem Müdürlüğüne Şehriban Öncel’in getirilmesi, yine özel kalem biriminde çalışan personellerin de tamamen kadınlardan oluşması başkanlık makamına ayrı bir hava katmış.
**
BELEDİYENİN BORCU
Bu arada herkes bana soruyor.
Burcu Hanım’da Dinar ve Bolvadin belediyeleri gibi belediyenin borcunu afiş ile halka ilan edecek mi diye…
Kendisine bunu soramadım.
Aslında belediye meclisinde bu konuyla ilgili bir konuşma yapar düşüncesindeydim.
Fakat bununla ilgili bir açıklama gelmedi.
Ama öğrendiğim kadarıyla böyle bir hazırlık var.
Şu anda tüm hesaplar tek tek inceleniyor.
Yakında Afyonkarahisar Belediyesi’nin hizmet binasında da belediye borcu ile ilgili bir afiş görebiliriz.
Birde işe alımlar inceleniyor.
Öğrendiğim kadarıyla 1 Ocak’tan 2 Nisan’a kadar (Burcu Köksal’ın mazbata alımından 1 gün öncesi) 100’den fazla kişinin işe alındığı belediye koridorlarında konuşulan konular arasında.
Bu işe alımların da partizanca mı yoksa gerekli olduğu için mi yapıldığı araştırılıyor.
Yakında pek çok şeyi Burcu Hanım’ın ağzından duyacağımızı ümit ediyorum.
**
BURCU KÖKSAL’IN HALA YAPMADIĞI ŞEY…
Bu arada dikkatimi çeken bir durum da şu oldu.
CHP Lideri Özgür Özel’in Afyonkarahisar’da söylediği mal beyanı konusu vardı.
Burcu Köksal başkan seçilir seçilmez mal beyanını belediyenin kapısına asacak demişti.
Ne başkanlık makamında ne de belediye girişlerinde öyle bir beyan görmedim.
Umarım bu hafta bu beyan asılır.
**
BÜLENT ESER’E TEBRİK
AK Parti adına Belediye Meclisinde söz alan Bülent Eser çok pozitif bir mesaj içeren konuşma yaptı.
Özetle, “Muhalefet yapmaktan öte şehir için yapılacak her türlü çalışmaya katkı sunarak kararların oy birliği ile alınmasına katkı sunacaklarını” ifade etti.
Bülent Eser’i bu sağ duyulu ve yapıcı konuşması için tebrik ediyorum.
Bülent Bey bundan sonra AK Parti’nin geleceğini şehirde şekillendirecek isimlerin başında olacaktır.
Bülent Eser, genç, temiz ve parlak geçmişi ile partisini bu dönemde toparlayabilecek isimler arasında.
Hatta meclis üyeliği görevini başarılı bir şekilde geçirir ise 2029’da Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı olarak karşımıza çıkabilir.
Kendisine başarılar diliyoruz.
**
AK PARTİ İÇİN İSTİFA HAFTASI…
AK Parti için bu dönem zor bir dönem olacak.
Çok fazla stratejik yer kaybedildi.
Şehir merkezi kaybedildi…
Bolvadin kaybedildi…
Dinar kaybedildi…
Şuhut kaybedildi…
Bu kayıpların elbette bir faturası olacaktır.
Bana gelen bir bilgiye göre bu hafta Türkiye genelinde başarısız olan il ve ilçe teşkilatlarının tamamının istifası istenecek.
İstifa etmeyen teşkilatlar ise görevden alınacak.
Böylelikle AK Parti yenilenme, tazelenme imkanı yakalayacak.
Bu seçimin AK Parti için en büyük kazanımı bence bu olacak.
Bu tazelenme başarılır ise -umarım başarılır- AK Parti’de yeni yüzleri siyasette göreceğiz.
VEKİLLER BU SÖYLEVİ BIRAKMALI
Ramazan Bayramı boyunca AK Partili Milletvekillerinin söylevlerini dikkatle süzmeye çalıştım.
Ali Özkaya’nın “Bu bayram hüzün karları bizim dağımıza yağdı” söylevine benzer tüm vekiller hüzünlü olduklarını dile getiren kelamlarla teşkilatlarına hitap ettiler.
Bence yanlış bir söylev…
Eğer bir parti ayağa kalkacak ise “Eyvah gitti gitti” demek yerine daha pozitif söylevlerle seçmenlerinizin karşısına çıkmalısınız.
Ne yazık ki AK Partili milletvekilleri uzun zamandır yeni bir söylev geliştiremiyor.
Seçim döneminde beklenen sözler söylenmediği gibi seçim sonrasında kendilerinden beklenen sözleri duyamıyoruz.
Umarım vekillerimiz bu “hüzünlü” ruh halinden çıkıp, bu memleketin geleceğini planlamaya koyulurlar.
Temennimiz bu…
Bu memleket sizlerden hizmet bekliyor.
Lütfen ilçelerimizin ve şehir merkezimizin geleceğini planlayın.
**
ZAFER ŞAHİN’İN YAZ(A)MADIĞI ŞEY…
AK Parti’ye yakın bir isim Zafer Şahin…
Partinin neden seçim kaybettiğini 11 madde ile analiz etmiş.
Pek çok şeyden bahsetmiş.
Enflasyon demiş, pandemi demiş, emekli demiş, yanlış adaylar demiş, fahiş kiralar demiş, 6 Şubat depremleri demiş…
Demiş de demiş…
Zafer Bey tespitleriniz sonuna kadar doğru ama eksik.
-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da altını çizerek söylediği üzere parti ciddi anlamda “kibir hastalığına” yakalanmış dememişsiniz.
-Yanlış yöneticileri, liyakatli olmayan isimleri il müdürü olarak, rektör olarak, daha üst noktalara yönetici olarak atayarak halktan koptuk dememişsiniz.
-Halkın yoksullukla boğuştuğu, emeklilerin geçinemediği bir dönemde halk iradesinin tecelli ettiği TBMM’de halktan kopuk vekillerin Monako’da ıstakoz yiyip bunu da arsızca milletin gözüne sokma görgüsüzlüğüne saplandığımız için kaybettik dememişsiniz.
-Temayül yoklamasında oy almayan kişileri belediye başkanı adayı yapıp, halkın ne söylediğine aldırış etmeden “atama belediye başkanları” ile halk iradesini yok saydık bu yüzden kaybettik dememişsiniz.
-Kısacası Zafer Bey en önemli kısımları atlamışsınız.
Ben ilave edeyim istedim.
Bugünlük bu kadar...
