Ülkemizde yaşanılan en büyük sıkıntıların biriside ; Tüm kurum ve kuruluşlarda devlet ve milleti ilgilendiren alanlarda oluşturulamayan SİSTEMSİZLİK olduğunu görebiliriz. Bu yazımda sadece birkaç alanı örnek vererek dikkatinizi çekmek istiyorum.

Düşünün birkere Eğitim,tarım,ticaret,spor,emniyet,hukuk,sağlık,ulaşım,teknoloji gibi ülkemizin temelini oluşturan alanlarda sık sık değişen kanunlar ve kurallar sayesinde , meslekler yok olmaya,meslekleri yapanlar itibarsızlaşmaya varan erozyon yaşanmaktar.Meslekler can çekişmekte. Gelecekte bu işleri yapacak eleman bulamamakta. İleride geri dönülmeyecek problemlere zemin hazırlanmaktadır.

Tarımda beş,on yıl sonra ne olacağını,kaç kişinin istihdam edileceğini,hangi ana ürünler ve alternetif ürünler üretileceğini,sebze, meyve alanlarının ne olacağını,hayvancılıkta pilot uygulamaların yapılıp yapılmadığını planlayıp sistematik hale neden getir(e)miyoruz.  Son yıllarda genel nüfusa oranda yüzde yedilere düşen köy nüfusu bile tek başına büyük tehlikenin habercisidir. Köy nüfusu ile birlikte aslında bir kültürü de yok ediyoruz. Ama hiç kimsenin dikkatini bile çekmiyor.

Eğitim alanında ise kendi değerlerimizle,teknoloji ve bilimi harmanlayarak yetişen nesiller yerine onları sadece cevap anahtarı gibi görmek bize ne kazandırır.Biz heryerden kopyala yapıştır tarzı değişikliklerle zaman kaybedecek ülke olmamalıyız.Yıllarca uygulanabilecek eğitim sistemimizi her kesimin katkılarıyla oluşturup biran önce hayata geçirmeliyiz. Biz köklü tarihi olan millet gibi olmalıyız.

Üniversitelerimizdeki sistemsizlikte dolayı her alanda mezun sayısı çoğaldı.meslekler dejenere olmaya başladı. Sonuçta  kaliteli işsiz!!!! Yetiştirdik.  Meslek liseleri anlamını yitirmeye başladı.Öğrenciler için en son gidilecek okul oldu. Biz ne yapmak istiyoruz?? Geleceğimiz gençlerimize ne yapıyoruz??? Sonra kalkıpta kimse onları suçlamasın.

Her isteyen nasıl istediği işyerini açabilir?  Bu işler o kadar kolay vasıfsız işler mi? Meslek eğitimlerinin gerçek manasıyla verilmesi,meslek içi eğitimlerin mutlaka uyulmak zorunda kurallar olması gerekmez mi?

Bu iki örneği her alana uyarlayabiliriz. Sadece kelimeler değişecek sonuç aynı olacaktır.

Oysa her kurumun sistemi oluşturulsa,kurumdaki görevli kişiler korkusuzca işlerini yapsalar,hakedenin görevde yükseleceğini bilse,yanlışın cezasını,başarının ödülünü alsa ....ne olur sanki?  Bizim insanımız dünyada başarılı olan ülke insanları kadar becerikli değil mi? 

 Nasılki ‘’En kötü karar bile kararsızlıktan iyidir’’ diyorsak. Ben de diyorum ki: En kötü sistem bile sistemsizlikten iyidir..Ama en iyi sistem benim ülkemde olmalı. Her alanda sistemin hakim olduğu,insanların işlerini severek yaptığı,gelecek kaygısı taşımadığı günler dilerim.

Bizim için başka TÜRKİYE yok.