ATEŞ DÜŞTÜĞÜ YERİ DEĞİL HEPİMİZİ YAKIYOR GÜN BİRLİK VE BERABERLİK GÜNÜDÜR.

Bu Pazar yazımda bir birinden güzel etkinlikler, konserler, Afyonkarahisar’ımıza verilen ödüllerden  bahsetmek istiyordum. ATSO tarafından düzenlenen TOBB Genel Başkanı Sayın Rıfat HİSARCIKLIOĞLU’nun katılımıyla gerçekleşen, büyüyen ve gelişen Afyonkarahisar Ödül Töreni, mensubu olduğum ATSO Kadın Girişimciler İcra Heyetinden  adaşım Nilgün YILDIRIM’ın büyükbaş hayvan çiftliği işletmeciliğiyle aldığı Antalya ATSO Kadın girişimciler kurulu tarafından verilen Fark Yaratan Kadınlar ödülünden de uzun uzadıya  bahsetmek istiyordum.

Afyonkarahisar Sosyal Yaşamı Geliştirme Derneği olarak 1 Mart 2020 de önce 19:30 da gerçekleştirmeyi düşündüğümüz Afyon Türküleri eşliğinde Haşgeşli Pilav ikramı ve Özay GÖNLÜM’ü anma programımızı aynı gün aynı saatlerde Afyon Barosu Türk Halk Müziği Koromuzu da çalıştıran benimde kıymetli hocalarımdan Ses ve Saz Sanatçısı Kıymetli kardeşimiz Konservatuarımızın medarı iftarı Ahmet ÖZEN’in koro şefliğini yaptığı Türk Halk Müziği Korosunun Konseri olduğunu öğrenince programları çakıştırmamak için biz etkinliğimizi saat:15:00 de yapmaya karar verdik. İstedik ki etkinlikler çakışmasın, tüm etkinliklere keyifle katılalım, izleme şansı bulalım. Katılmak isteyenler de zor durumda kalmasın, hepsine de rahatlıkla yetişebilsinler. Çünkü bizim için emek verilen tüm Kültürel, Sanatsal faaliyetler, koro çalışmaları çok kıymetlidir. Topluma güzellik katan değerlerdir.

Bu güzellikleri hep beraber yaşamayı ve yaşatmayı düşlerken ne yazık ki İdlib’ten gelen kara haber yüreklerimizi dağladı. Olayın gerçekleştiği gece boyunca hiç uyumadım ve dualarımızda hakları ödenmez Şehitlerimiz, Gazilerimiz Vatan ve Milletimiz vardı ve var olamaya devam edecek. Allah bir daha bu acıları yaşatmasın. Şehitlerimizin ruhları şad mekanları cennet olsun. Gazilerimize ve yaralı askerlerimize acil şifalar versin. Vatanımıza, Milletimize zeval vermesin. Şehitlerimiz, gazilerimiz onlarda bizim evlatlarımız. Tabiî ki acı hepimizin acısı, Allah sabır ve dayanma gücü versin.   Bir Şehit annesi canının yangısıyla “ölü helvası sizin ocağınızda pişmiyorsa siz onu tatlı zannedersiniz” demişse de ben Türk Milletinin Şehitlerini kendi evlatları gibi görüp derinden üzülerek gerekli saygıyı gösterdiğine inanıyorum. Bizde bu inançla içimiz kan ağlarken eğlenip gülemeyeceğimiz için ve Şehitlerimize sonsuz saygı duyduğumuzdan 01 Martta Gerçekleştireceğimiz etkinliğimizi ileri bir tarihe erteledik. Erteleme kararımızda benimle fikir birliği yapan tüm yönetim kurulumuza ve çok kıymetli Kültür Bakanlığı Mahalli Sanatçımız Ömer YARŞİ’ye, namı değer Yaren Muzaffer KIYMIK’a da teşekkür ederiz. Yine bizim gibi düşünen  Ömer MAZİ, Huriye MAZİ Tiyatro etkinliğini ertelediler ve sevgili Pınar DEMİRAĞ Mucize Organizasyon olarak gerçekleştirecekleri Kadınlar Günü Müzikli eğlenceli kutlama programını iptal etti. Bizim etkinliğimiz tamamen ücretsiz olan bir etkinlikti. Ancak gelirini eğlence sektöründen elde edenler de aynı hassasiyet içerisinde hareket etmesini bildiler. Buda bizim toplumumuzun ne kadar duyarlı, hassas olduğunun bir göstergesidir. Gönlümüz hiçbir şekilde savaş olsun istemiyor. Barışın güzellikleri varken savaşın çirkin yüzünü neden görelim. Bir an önce tüm savaşların bitmesini diliyorum. Bizim Askerimize yapılan kalleş saldırı hepimize yapılmış sayılır. Böyle durumlarda her kesin eteğindeki taşı döküp birlik ve beraberlik içerisinde kenetlenmesi, tek yürek, tek bilek olması gerekir. Unutmayalım ki bizim gerçek dostumuz yine bizleriz. Tahrike kapılmadan, galeyana gelmeden bilinçli bir şekilde dimdik ayakta durmayı başarabilmeliyiz.

Türk Milleti tarih sahnesine çıktığı günden bu güne kadar büyük badireler atlatmış, zor imtihanlardan geçmiş, Oğuz Boylarından gelip Asya Steplerinden koparak Anadolu topraklarını yurt edinmiştir. Mehmet Akif ERSOY’un Çanakkale Destanı şiirinde Bedrin Aslanlarıyla eş tuttuğu Aziz Şehitlerimiz, Çanakkale de, Dumlupınar da, Sakarya da Vatanımızın ve Yüce Türk Milletinin bekası ve geleceği için Şahadete yürüyüp seve seve canlarını, kanlarını vererek bugünkü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sınırları olan toprakları bize Yurt etmişleridir.

Yüce Türk Milletinin tarihe sığmayacak kadar da büyük bir mazisi vardır. Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarına olan borcumuzu da asla unutmamalıyız. Hüseyin Nihal ATSIZ dizelerinde; Ölüme göz kırpmadan giden ve yekta ölmeyi ayıplayan: Türk Töresinin 40 çeri ile Çin Sarayını basan Kürşat gibi, İstanbul surlarına Bayrağı diken Ulubatlı Hasan gibi, Çanakkale de 275 kg. top mermisini kaldıran Seyid Onbaşı gibi yiğit evlatlarının, kahramanlarının sayesinde var olduğunu anlatarak duygularını dile getirmişlerdir.

 

Halide Edip ADIVAR, Nezahet Onbaşı, Şerife Bacı, Fatma Seher ERDEN, Halime Çavuş, Hafız Selman İZBELİ, Gördesli Makbule, Çete Emir Ayşe, Tayyar Rahmiye gibi Kahraman Türk kadınlarımızda asla mücadeleden vazgeçmeyip Vatan için canlarını vermişlerdir. Kadınıyla,erkeğiyle Vatan, Millet, Bayrak sevdalısı bir milletin fertleriyiz. Vatan sevgisinin imandan sayıldığı bir Dinin mensuplarıyız.  Yahya Kemal BAYATLI Fetih ve Fütuhat ruhuyla Yüce ALLAH’ın uğrunda gözünü kırpmadan toprağa düşerek, Cennetle müjdelenmek için Şehitlik mertebesine kavuşmayı arzulamak için vatan, bayrak ve ezan için Şehit olmalarını tarif etmektedir. Mehmetçik adını sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in  (S.A.V.) adından almıştır. Unutmayalım ki Mehmetçik kutsaldır.

Afyonkarahisar’ımızdan da İdlib’te bir Subayımız Şehit oldu, 2 Mehmetçiğimizde yaralandı. Acı hepimizin acısı, yas hepimizin yasıdır. Kurtuluşsa birlik ve beraberlikle olur. Yurtta Sulh Dünyada Sulh diyen Ulu Önder Atatürk’ü bir kez daha rahmetle, minnet ve şükranla anarak ALLAH bizlere bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Sonsuza dek barış, huzur ve mutluluk içerisinde yaşamayı nasip etsin.