Sanırım 1994 senesiydi Denizli Öğretmenevi önünde servis aracı bekliyordum. Önümden uzun boylu fötr şapkalı şemsiye bastonlu birisi yavaş adımlarla geçiyordu. Tanıdığım birisiydi ama çıkartamadım kim olduğunu. Bir hayli uzaklaştığında Erdal İnönü olduğunu anladım. 

Etrafında hiç bir koruma yoktu her zaman tebessümlü olan yüz mimikleri ile hafifçe baş selamı veriyordu. 

Demek ki halktan korkmamak buymuş dedim. 

Eğer siyaset yapacaksan yalan söylemeyeceksin haram yemeyeceksin gönül kırmayacaksın ki halkın içine çıkabilesin. 

Ruhun şad olsun güzel insan.

Günümüz siyasetin de bu gibi siyasetçilere çok az rastlanıyor. 

Üç beş oy uğruna halkı kutuplaştıran siyasetçiler var.

***

Geçtiğimiz hafta Ulaştırma ve Altyapı Bakanı şehrimize günübirlik ziyaret gerçekleştirdi. 

Ziyaret öncesi kurum amirlerinin Ak Parti İl Başkanlığında toplantı yapması kamuoyu tarafından es geçildi.

Demek ki benden başkası bu durumu olağan görmüş.

Sayın Valimizin bu konuda soruşturma açması gerekmiyor mu ?

Siyasi parti il başkanlarının bu duruma itiraz etmeleri gerekmiyor mu ?

Ziyarete gelecek olursak heybeden bir şey çıkmadığını gördük.

En kısa zamanda cek cak…

Ne zaman ?

Bu yolun önemini şimdi anladım dediğiniz yıllardır süren Afyon-Şuhut yolu.

Şantiyeleri kapalı Yüksek Hızlı tren.

Hala proje ihaleleri süren Afray.

Vs vs vs…

***

Sayın Veysel Eroğlu sorduğum hiçbir soruya cevap vermedi.

Demek ki kuşkularımda haklıymışım.

Bundan sonra sormayacağım.

Hatalarınızı kabul ettiğinizi farz ediyorum.