Afyonkarahisar Yazarlar ve Şairler Derneği Zaferin yüzüncü yılı sebebiyle bir şiir yarışması düzenliyor.

Bu yarışmaya ilimizdeki tüm ortaokul ve lise öğrencileri katılabilecek.

Bu yarışma için İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bir yazı yazılıyor.

Buraya kadar her şey normal.

Dernek Başkanı Muharrem Günay hoca bu yarışma için Kent Konseyi ile bir protokol imzalama töreni düzenliyor.

Kent Konseyi yarışmanın ödüllerini verecek.

Belediyenin kasasından.

Birinciye çeyrek altın ikinci ve üçüncüye birer gramlık altın.

İki başkan konuşmalarını yapıyor tam protokol imzalanacak gazeteci arkadaş bir soru soruyor.

Soruyu Dernek Başkanı Muharrem Günay cevaplıyor.

Cevabın bir bölümünde Milli Eğitim Müdürlüğüne müracaat edildiğini Milli Eğitim’den ve valilikten onay beklendiğini söylüyor.

Anlaşılan o ki yarışmaya resmi olarak onay halen verilmemiş.

Yani izinleri alınmamış bir yarışma.

Artık oraya kadar gelmiş konu iki başkan da protokolü imzalıyor ve haz urunda alkışlıyor.

İki başkanda öğretmen emeklisi Dernek Başkanı hala özel bir okulda müdür.

Yasal olarak izin alınmamış bir yarışmanın tanıtımının yapılmasının protokoller yapılmasının usulsüz olduğunu bilmeleri gerekir.

Şimdi bu protokol imzalandı diye İl Milli Eğitim Müdürlüğünün ve Valiliğin bu yarışmayı onaylaması mı gerekiyor?

Daha önce Kent Konseyi seçiminin de usulsüz olduğunu yazmıştım.

Sayın Valimiz bu konuda bir soruşturma açmamıştı.

Bir kamu kuruluş olan Kent Konseyini izinleri alınmamış bir yarışmaya nasıl protokol imzaladığını araştırır mı bilmiyoruz…

İl Dernekler Müdürlüğü konuyu soruşturur mu onu da bilmiyoruz…

Aslında çoğu şeyi biliyoruz da bakalım Hak var hayır var…

***

Yazıp yazmamakta tereddüt ettiğim bir konu daha var.

Belediye iftar çadırı hatırladığım kadarıyla ilk defa Hayrettin Barut zamanında eski otogar ve birinci sanayi arasındaki eski pazar yerine kurulmuştu.

Şimdi orada sabit bir iftar çadırı hala var.

Yolcular sanayide çalışanlar ve ihtiyaç sahipleri için kurulmuştu.

Son dönemlerde iftar çadırları maalesef amacından sapmış vaziyette.

Sadece ihtiyaç sahiplerinin faydalanması gerekirken panayır gibi her akşam bir mahalleye kuruluyor.

En iyi yerlere siyasiler ve protokol oturuyor.

İftar öncesi ve sonrası siyasi çalışmalar yapılıyor.

İhtiyacı olanlardan çok olmayanlar faydalanıyor.

İnsanlarının orucunun sevabı da uçup gidiyor.

Bir an evvel bu uygulamadan vazgeçilmeli.

Burada harcanan paralar gerçek ihtiyaç sahiplerine verilmeli.