Büyük Taaurruzun 100. Yılı nedeniyle uluslar arası bir kısa film festivali düzenlendi.

Yarışmaya 3000 e yakın yerli ve yabancı eser katıldı.

Ünlü sanatçılarında bulunduğu jüri tarafından üç eser ödüle layık görülmüş.

Afyon Kocatepe Üniversitesi Atatürk Kongre Merkezi’nde festival kapanış ve ödül töreni yapıldı.

İlk yirmiye kalan eserlerin bir kısmını izledik.

Takip ettiğim kadarıyla filmlerde büyük taarruzla ilgili bir senaryo yok.

Yerli amatör yapımcıların eserleri maalesef teknik yetersizliklerden dolayı yarışmaya dahi katılamamış.

Bu konu Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan tarafından da dile getirildi.

Demircan ayrıca protokol konuşmalarında Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten bir kez de olsa bahseden konuşmacıydı.

Diğer konuşmacıların tamamı Atatürk ismine sansür koydular.

Milletvekili Ali Özkaya Cumhur ittifakı bölge milletvekillerinin çalışmasından bahsetti.

Vali Hanım heyecanını hala atamamış.

Konuşmasında dürüstçe yeni geldiğini bu festivale bir katkısının olmadığını söyledi.

Ödül töreni sonunda Esat Kabaklı konseri sanatçıları sahnede yer alırken protokolün büyük bölümü Vali Hanım’ın arkasından salonu terk etti.

Bu durum hiç şık olmadı.

İlk iki eserden sonra protokol sıraları tamamen boşaldı.

Sanata ve sanatçıya saygı bir kültürdür.

Bir önceki yazımda da Klasik Müzik konserin ortasında protokolün paldır küldür içeri girdiğini yazmıştım.

Konser çok güzel gidiyordu.

Tam Esat Hoca “Bu Bayrak” eserini okuyacak gözleri salonda Türk Bayrağı aradı.

Arkalarda flamaların arasında bir iki küçük flama ölçüsünde bayrak vardı.

Büyük Taarruzun 100. Yıldönümünde koca salonda ne Türk Bayrağı ne de Gazi Mustafa Kemal’in resmi vardı.

Allah’tan salonun ismi Atatürk Kongre Merkezi…

İsmi koyanlardan Allah razı olsun.

İnşallah bir punduna getirip de değiştirmezler..

Yetkililerin yerine Afyonlular olarak biz utandık…

Allah’tan arkadaki yansıya bir Türk Bayrağı resmi koydular da “Bu Bayrak” diyebildik.

Yapmayın beyler Atatürk sizin düşmanınız değil işgal güçlerinin düşmanı.

Bu bayrak olmadan milliyetçilik olmaz.

*****

Bu arada bakan yardımcısına Zafer Müzesi soruldu mu bilmiyoruz.

Zafer Müzesinde Ramazan’ın girmesinden bu zamana kadar faaliyetlerin durduğunu gözlemliyoruz.

Zafer Müzesi’nin çatısı soğuk kış gününde açıldı kar yağmur soğuk sıcak tüm iklim şartlarında savunmasız kaldı.

Sanırım kendi kendine göçmesi bekleniyor.

Bu müzedeki eşyalar nerede diye sormuştum kimse cevap vermemişti.

Demek ki onlarında haberleri yok.

Şimdi size kendi imkanlarımla edindiğim bilgiyi vereyim bu eşyalar Kütahya Dumlupınar Müzesinde emin ellerde çok şükür.