Dilimize “Sil Baştan” olarak çevrilen “Eternal Sunshine of the Spotless Mind” filmi adını 18. Yüzyıl şairi Alexander Pope’un “Eloisa to Abelard” adlı şiirinden alıyor. Şiir 12. yüzyılda Peter Abelard ve Heloise d’Argenteuil arasında yaşanan hikayeyi anlatıyor.

Eternal sunshine of the spotless mind! / Lekesiz (saf-kusursuz) zihnin sonsuz güneş ışığı!

Each pray'r accepted, and each wish resign’d” / Her isteği bırakılmış ama kabul görmüş her duası.” Alexander Pope

Lekesiz, kusursuz, saf bir zihin mümkün müdür? Bu zihin bizi mutlu edebilir mi? Hafızamız silinebilir mi? Tamamen unutmak olabilir mi?

Film zihin ve bellek üzerine. Hatırlamak ve unutmak üzerine.

Arkadaşı Joel’a (Jim Carrey) bir kart verir. Kartta: “Clementine Kruczynski, Joel Barish’i hafızasından sildirdi. Lütfen bu ilişkiyi ona bir daha hatırlatmayın” yazılıdır. Clementine (Kate Winslet) hafızasından Joel’u sildirmiştir. Joel sevgililer gününe 3 gün kala onu arar fakat numarasını değiştirmiştir. Ona bir hediye alır ve iş yerine gider. Yanında başka bir adam görür. Onu tanımıyormuş gibi yapar. Joul de onu sildirmeye karar verir. Alexander Pope’un şiirindeki dize burada anlamını buluyor. Joel da hafızasını sildirerek lekesiz ya da kusursuz-saf zihnin sonsuz güneş ışığına ulaşmaya çalışır. Evde Clementine’la ilgili her şeyi toplar. Bu nesneler beyninde Clementine’ın haritasını çıkarmak için kullanılacaktır. Harita çıkarıldığında teknisyenler silme işini yapacaklardır. Sabah uyandığında hiçbir şey olmamış gibi kendisini bulacaktır. Onu bekleyen yeni bir hayat olacaktır. Gelen teknisyenlerden Patrick, Clementine’ın yeni sevgilisidir. Joel’un aldığı hediyeleri Clementine’a verir. Patrick ile buz tutmuş göle giderler. Bu sırada Joel hatırlamaya başlar ve uyanır. Doktorun sekreteri (Kirsten Dunst) Nietzsche’nin “İyi ve Kötünün Ötesinde” adlı eserinden şunu söyler: “Unutkanlar şanslıdır, çünkü hatalarının derdini çekmezler.”

Clementine, Joel’a “beni kimsenin bilmediği bir anına götür ve orda sakla” dediğinde Joel haritadan çıkar. Joel onu çocukluğundaki anıların içine saklar. Bu sırada eve doktor gelir. Sekreterinin de onu zihninden sildirdiğini anlarız. Sekreteri ona Alexander Pope’un şiirini okur. Böylece film ile şiir arasındaki anlam bağı kurulmuş olur.

Joe, Clementine’ı bekler. Bir dosya ve kaset ile çıkar. Arabada dinlerler, Clementine’ın ses kaydıdır. Joel’u zihninden sildirdiği ortaya çıkar. Sonrasında Joel’un evine giderler. Joel’un da ses kaydını dinlerler. Ve ikisi de geri döner.

Yaşadıklarımız, duygularımız tam olarak zihnimizden silinmiyor. Zaman, mekan, çağrışımlar, nesneler bizi zamanda yolculuğa çıkarıyor. Belleğimizde yaşantılar birikiyor. Beynimiz sürekli olarak kodluyor, depoluyor. Ve bir anda hiç beklemediğimiz bir iz bizi zamanda ve mekanda yolculuğa çıkarabiliyor. Biz geçmişin ve şimdinin içiçe olduğu bir yerde duruyoruz. Zaman bir akıyor, bir duruyor. Biz de…