Koronovirüs düzüneli giden yaşamamızda kaygı, endişe, korkuya neden olan bir kriz olarak okumalıyız. Yaşamın düzenini bozan hatta alt üst oluşlara yol açan beraberinde yoğun anksiyeteye neden olan bir virüs, insanların yaşamında etkisi uzun yıllar sürecek travmaların kaynağını da oluşturuyor.

Deprem, insan yaşamında derin travmalara yol açar. Deprem gibi koronovirüs kişileri korkuttuğu, dehşet içinde bıraktığı, çaresizlik duyguları yarattığı gözlemleniyor. Bu ve benzeri şikayetlerin uzun sürmesi ruh sağlığı sorunlarına neden olabilir.

Afet veya olağan üstü olaylarda genellikle “Post Travmatik Stres Bozukluğu” görülür.

Kaygı ve endişe bozukluğu kişi, ciddi fiziksel bir zararın oluşması durumunda çok sevilen birinin kaybı ile karşılaşırsa ya da böylesi bir olaya tanık olduktan sonra meydana gelen ciddi bir rahatsızlıktır. Kişiyi aşırı korkutan, dehşet içinde bırakan, çaresizlik yaratan, çoğu kez olağandışı ve beklenmedik olayların yol açtığı etkilere ruhsal travma diyoruz.

Çoğu kez travmatik olaydan birkaç saat, birkaç gün, daha seyrek olarak da birkaç hafta, birkaç ay sonra ortaya çıkar. Travmatik olaylar yaşayan kişilerin ailelerinde de bu bozukluğa rastlanır. Aynı şekilde acil servis, cankurtaran servisi ve özellikle toplumsal olaylarla iç içe yaşayan kolluk güçleri çalışanlarında da bu durum görülebilir.

Travmatik bir olay tecrübe eden kişilerin birçoğunda, şok, öfke, gerginlik, korku ve hatta suçluluk tepki olarak ortaya çıkabilir. Bu tepkiler olağandır ve birçok kişiye göre zamanla kaybolur. Post travmatik stres bozukluğu olan bir kişide ise bu tepkiler devamlı ve hatta artan şekilde gözlenmekte, kişinin hayatını birçok alanda engelleyecek kadar güçlü etkiye sahip olur. Bozukluğa sahip olan kişilerde bu belirtiler bir aydan fazla sürmektedir ve kişi olaydan önceki işlevselliğine geri dönemeyebilir. Post travmatik stres bozukluğu belirtileri olaydan sonraki üç ay içinde gözlenmeye başlanır. Ancak bazı vakalarda olayın yıllar sonrasına kadar belirtiler ortaya çıkabilir. Belirtilerin yoğunluğu ve şiddeti değişiklik gösterir. Bu konuda önemle üzerinde durulması gereken nokta, travmayı kişinin tek başına tolore etmesinin zorluğudur. Zaman kaybedilmeden profesyonel bir yardım alınması tavsiye edilir. Psikiyatri kliniklerine başvurması önerilir.

Kronoviris travmasıyla nasıl baş edilebilir?

Koronovirüs sonrası,  medyanın yaklaşımı iki yönde değerlendirirsek toplumu bilgilendirici, salgına karşı koruyucu ve önleyici yayınlar ile halk içinde panik, endişeye yol açan veya doğruluğu kanıtlanmamış haberlerle duyarsızlığa neden olan yayınlar şeklinde sıralayabiliriz.

Koronoviris haberlerini önlememiz mümkün olmadığı için vatandaşların bu haberler karşısında sakin, soğukkanlılığını koruyarak gerekli tedbirleri bilim insanların ve kurumların gösterdiği doğrultuda almalarını tavsiye ederim. Böylece salgınla daha bilgili ve bilinçli baş edebilme imkânı oluşturabiliriz.

Koronoviris ile zihinsel mücadelede korku, panik, endişenin başta ruh sağlığımız olmak üzere bağışıklık sistemimize zarar vereceğinin bilincinde olmalıyız. Mücadelede sakin, soğukkanlı, kendimizi iyi hissederek koruyucu önlemleri alarak başarılı olabiliriz. Vatandaşlarımızın uzmanların ve kurumların resmi açıklamalarına dikkat kesilmeleri ve üzerlerine düşen sorumluluklarını yerine getirmeleri salgınla mücadelede başat rol oynayacaklardır.

Doğru ve güvenilir bilgi edinin.

Elinizi yıkayın ve evde kalın.

Bağışıklık sisteminizi güçlü kılın.

Sağlıklı beslenin, egzersiz yapın.

Sosyal ilişkilere önem verip duygularınızı paylaşın.

Kitap okuyun, yeni beceriler kazanın, filmler izleyin.

Koronovirüs salgını, zaman içinde dünyada ezberleri bozacağını,  bütün yerleşik düzenleri değiştireceğini düşünüyorum.  Küresel kapitalizm üretim biçiminin insan dışındaki diğer canlı ve cansız varlıklarının yaşamlarını bozmuş çevreye, doğaya ve diğer canlı varlıklara zarar vermiştir. Artık dünya ve insanlık koronavirüs öncesi yaşam şekliyle sonrasında güven içinde yaşamını sürdüremez. Koronovirüs salgının, insanların yönetim sistemini değiştireceği gibi yaşam düzeninde derin değişiklere neden olacağını düşünüyorum.