Gazeteci Nail Azbay, "Kim doğru söylüyor?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...
Geçtiğimiz hafta rahatsızlığım nedeniyle sizlerle bu köşede buluşamadık. Bu vesileyle düşünmenin, düşündüğünü kaleme almanın bile sağlıkla doğrudan ilişkili olduğunu yeniden idrak etmiş olduk. Çok şükür bugün buradayız. Konular birikti. Hemen başlayalım.
Kim Doğru Söylüyor?
Afyonkarahisar’da geçtiğimiz hafta 4.4 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bu depremle birlikte bir kez daha deprem gerçeğiyle yüzleştik. Depremden sonra AFAD’dan, Kandilli’den, ünlü deprem bilimcilerden, akademisyenlerden, Kocatepe Üniversitesi’nden bu depremle ilgili açıklamalar geldi. Kandilli, depremin merkez üssü olarak Sinanpaşa/Boyalı noktasını işaret etti. AFAD ise depremin şehir merkezinde olduğunu duyurdu. Prof. Dr. Naci Görür, Boyalı/Sinanpaşa bölgesine dikkat çekti. Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan da aynı noktaya vurgu yaptı. Jeoloji Mühendisleri Odası Afyon İl Temsilcisi Yusuf Ulutürk, depremin Boyalı köyüne yakın Erkmen Fay zonu üzerinde meydana geldiğini belirtti. Afyon Kocatepe Üniversitesi’nden Dr. Süleyman Gücek, MTA veri ve haritalarına göre depremin Erkmen Fayı'ndan kaynaklandığını açıkladı.
Bu açıklamalar, depremin olduğu gece saat 03.14’ten hemen sonra geldi. Aslında bu kişilerin tamamı aynı yere dikkat çekti. Kısacası herkes, şehir merkezine en yakın fay hattı olan Erkmen Fayı'nın kırıldığını ve bu yüzden depremin olduğunu söyledi. Herkes refleks göstererek deprem olur olmaz bir açıklama yayınladı. Depremin üzerinden saatler geçti, öğlen saatlerine doğru Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden bir açıklama geldi: "Hayır kardeşim, deprem Erkmen Fayında değil Gecek Fayında oldu" denildi. Türkiye’deki tüm kurum ve bilim insanlarına kısacası hepiniz yanılıyorsunuz denildi.
Şimdi benim sormak istediğim iki soru var. Birinci sorum şu: Kim doğru söylüyor? İkinci sorum ise, Afyonkarahisar’da herkesi sokağa döken bir deprem oluyor, Türkiye’de herkes açıklama yapıyor, depremin tam merkezinde olan Afyon Kocatepe Üniversitesi’nin Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin açıklama yapması neden öğlen saatlerine doğru geliyor? Hem anında refleks gösterilmiyor hem de gösterilen refleksle Türkiye’deki tüm bilim insanları ve kurumlara "yanlış biliyorsunuz" mesajı verilmeye çalışılıyor. Bu nasıl bir iş, anlamadım.
Okullarda Çorba ve Patatesli Ekmek Dönemi
Afyonkarahisar Valiliği tarafından "Gelenekten Geleceğe, Sağlıklı Nesillere" adlı proje hayata geçirildi. Bu projeyle haftada 3 gün okullarda çocuklara çorba ve patatesli ekmek ikram edilecek. Şimdilik merkeze bağlı köy ve kasabalardaki okullarda bu uygulama devam edecek. Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, hedeflerinin 10 bin 500 öğrenci olduğunu duyurdu.
Ben Kübra Hanım’ı bu konuda gönülden tebrik ediyorum. Doğrudan insana dokunan bir çalışma olmuş. "Alt tarafı çorba" diyebilirsiniz... "Ne var bunda?" diyebilirsiniz... Ama öğrenciler okula aç gidiyor. Kantinlerde sağlıksız yiyeceklerle günlerini geçiriyorlar. Ekonominin bu kadar zorladığı bir dönemde, böylesine güzel bir çalışma tebrik ve teşekkürü hak ediyor. Analık güdüsü ve devlet adabıyla Kübra Hanım, çocuklar üzerinden doğrudan insana hatta geleceğimize güzel bir dokunuş yaptı. Tekrar tebrik ve teşekkür ediyorum.
Şehir Merkezine Yayılmalı
Ancak ben bu çalışmanın köy ve beldelerden ziyade şehir merkezindeki okullarda da uygulanmasının anlamlı olacağını düşünüyorum. Pek çok okulda çocuklar çiğ köfteyle gününü geçiriyor. Burada valilik ve belediye iş birliği yaparak, köy ve beldelerde başlanan bu projeyi şehir merkezine de yayabilirler. Burcu Hanım belediye başkanı seçildiğinde pazar yerlerindeki esnafa sıcak çorba dağıtmıştı. Şu an devam ediyor mu bilmiyorum. O günlerde güzel geri dönüşler alınmıştı. Kübra Hanım ve Burcu Hanım burada el ele verirse, çocuklar güne çorbayla başlayabilir. Böylelikle hem çocukların hem de şehrin içi ısınmış olur...