Gazeteci Nail Azbay, "Afyon’u ısıtmak için Rusya’dan alınan pompa ikinci el mi?" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...

Afyon Jeotermal…

Kısa adı AFJET…

Bu şehrin en önemli kurumlarından bir tanesi. 

Binlerce konutu jeotermal enerji ile ısıtıyor.

Onlarca otele tek elden aynı kalite ve konforda jeotermal su hizmeti sunuyor.

Bu şehrin değeri olan bu kurumu tam 13 yıl boyunca yöneten ve 6 ay önce bir anda istifa eden ya da ettirilen eski genel müdür Dr. Yusuf Ulutürk geçtiğimiz hafta Youtube üzerinden gerçekleştirdiğimiz “Bağımsız Oda” programında konuğum oldu. 

Görevden ayrıldığı günden bu yana zaman zaman davet ediyordum Yusuf Bey’i…

Kısmet bugüneymiş.

2 saate yakın bir program oldu. 

Merak edilen ne varsa kendisine yöneltmeye çalıştım.

Yusuf Bey’de sorularımın kimisine çok net kimisine de çok ince yaklaşımla yanıt verdi. 

**

Programda Yusuf Bey’in en dikkat çeken açıklaması bana göre ithal pompalarla ilgili söyledikleri oldu. 

Ne demişti Yusuf Ulutürk hatırlayalım: 

“Rusya’dan alınan 3’üncü pompanın kullanılmış bir pompa olduğu yönünde bana gelen bilgi ve belgeler var. Söz konusu pompa üzerinde kullanım emareleri olduğunu gösteren bilgi ve belgeler... Bundan yönetim kurulu başkanının ve bazı yönetim kurulu üyelerinin haberinin olmadığını düşünüyorum”

Bu açıklama oldukça dikkat çekici.

AFJET, yakın zamanda milyonlarca liralık kredi çekmiş, yüzde 100’ün üzerinde abonelerine zam yapmış ve sorun olmayacak diyerek Rusya’dan 3 pompa satın almıştı.

Şimdi bu pompalardan birinin kullanılmış yani ikinci el bir pompa olduğu söyleniyor. 

AFJET Yönetim Kurulunun bu konuyu enine boyuna masaya yatırması ve kamuoyuna net bir açıklama yapması gerekiyor.

Sıfır diye alınan bu pompalardan biri ikinci el mi? 

Diğer pompalarda durum ne? 

Ben, Valimiz Kübra Güran Yiğitbaşı’nın bu konuya el atacağını, titizlikle bu süreci neticelendireceğine gönülden inanıyorum. 

Konuyu takip edeceğiz. 

Gelelim futbol konusuna. 

Yusuf Bey’e programda Afyonspor’a aktarılan parayı sordum.

Net rakam alamadım, ancak şu açıklama önemli… 

12 ayda 12 taksitle şirket tarafından kulübe aktarılacak para bir anda 2 ay içinde ödensin isteniyor… 

Kim istiyor? 

Kulüp yönetimi…

İşte bu baskılar şirketin dengelerini altüst ediyor. 

Yaylabağı beldesi için hazırlanan jeotermal enerji ile ısınma projesini daha önce yazmıştım…

Hani şu toprak altında kalan milyonlarca liralık borulardan söz ediyorum…

Yusuf Bey’e bu konuyu da sordum.

Net konuştu:

“Bence proje yanlıştı, ama biz emir kuluyuz, büyüklerimiz projeyi çiz dedi, bizde çizdik” dedi…

Ben buradan şunu anlıyorum. 

Bu “büyüklerimiz” ne yazık ki fizibilite araştırması yapmadan, siyasi bir kararla olmaması gereken bir yere olmaması gereken projeyi yapacağız diye söz vermiş.

Bir şekilde bir yerlerden kaynaklar ayrılmış, o gün için 5 Milyon bugün için en az 20 Milyonluk borular yer altına döşenmiş…

Sonra demişler ki bu iş olmuyor…

Borular öylece toprak altında kala kalmış.

Olan yine bize olmuş.

“Büyükler” yüzünden yine bizim cebimizdeki paralar çarçur edilmiş!

Nedir bu “büyükler”den çektiğimiz bizim?

Neyse…

Yusuf Bey’e teşekkür ediyorum.

13 yıl boyunca AFJET’e çok ciddi bir değer kattı.

AFJET için “İkinci bir çocuğum” diyecek kadar kuruma olan aidiyeti bir hayli güçlü bir isim… 

Bu şehrin merak ettiği pek çok soruya yanıt verdi. 

Yeni yönetime verdiği şu mesaj önemli…

“Elimizdeki imkanlarla 950 milyonluk yatırım yaptık, sıfırdan 28 bin aboneye ulaştık. Sadece kurduğumuz elektrik santralinin bugünkü değeri 10 Milyon dolar.  Geçmişi kötülemeyi bırakın siz daha iyisini yapın”

Katılıyorum.

Geçmişi kötüleyerek başarılı olanı ben görmedim. Bu yüzden yeni yönetim daha iyisini yapmalı. 

Mesela işe Mehmet Zeybek’in seçim döneminde vaat ettiği “Afjet Genişleme Projesi”ni hayata geçirerek işe başlanabilir…