Ne yazsam...Nasıl yazsam ....Hangi birini anlatsam...Sayfalara kitaplara sığar mı?Bilmiyorum...ne kadar bilgim var onu da bilmiyorum.Çok okuyorum yine de bilmiyorum.Hakkında yazılan, bilinen, yüzlerce binlerce yayın, görsel var ama onu anlatmaya günler haftalar yetmez.Çocukluğumda sadece Selanik- 1881- iki katlı pembe bir ev aklımda kalan...Bizi düşmanlardan kurtaran Kahraman....Biraz daha büyüdüğümde yaptığı savaşları, kahramanlıklarını ve devrimlerini öğrendim,ya da öğrendiğimi sandım. Lise yıllarında edebiyat dersinde Atatürk ile ilgili bir kompozisyon yazmıştım. Öğretmenim yazdığım ödevi çok beğenip sınıfa okumuştu."O, bir Yurtseverdi, en az bu yurt içinde yaşayan, onun kültürüyle yoğrulmuş olan bir insan kadar"... diye başlayan ödevimin sadece aklımda kalanı... Zamanla hakkında okuduklarım, öğrendiklerim, hayranlığımı kat kat artırdı.Artık özümsemiş, O'nun düşünceleri, O'nun fikirleri O'nun önderliği tamamen benliğime işlemişti. Hâlâ hakkında bilmediğimiz çok şey var ve öğrenmekle bitmiyor. En önemli özelliği nedir diye sorsalar hangisini yazarsın ?O, bir Deha...30 yaşında iken iyi bir asker ve komutan,iyi bir diplomat,iyi bir siyasetçi,iyi bir lider....Hatta dünyanın sayıp benimsediği yüzyılın lideri.. Atatürk'ün öldüğü gün İstanbul Üniversitesi'nde ders Okutan bir Alman profesörü derse girdiğinde, öğrencilerinin üzgün halini görünce yüreği parça parça olmuş halde rektörüne telefon ederek" bugün ders veremeyeceğim ne yapayım dersiniz" diye sorar..Rektör Alman profesöre şu cevabı verir." sizin memleketinizde, büyük bir adam ölünce ne yapılırsa onu yapın "... Rektörün bu sözlerine Alman profesörün cevabı "Almanya'da hiç bu kadar büyük bir adam ölmedi." Ya kadınlar!! Biz Kadınlar nasıl sevmeyiz, nasıl saygı duymayız. ... Kadını kadın yapan, insan yapan, böyle büyük bir Dehayı nasıl unutabiliriz."Ey kahraman Türk kadını Sen yerde sürünmeye değil omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın." "Şuna inanmak gerekir ki dünya üzerinde gördüğümüz herşey kadının eseridir."İnsanlık tarihi boyunca ve tarihin hiçbir döneminde, hiçbir Lider kadın hakları konusunda Atatürk kadar önsezili ve öngörülü olmamış, onun kadar uğraş ve savaş vermemiştir. Ne mutlu bir Atatürk yetiştiren Türk kadınına, Ne mutlu ona sahip olan Türk milletine.....10 Kasım 1938 saat 9:05'te ölümsüzlüğe kavuştu.. Atatürk'ün hayatını kaybettiği gün bir İtalyan radyosundan şu anons duyulur. "Sezar İskender Napolyon ayağa kalkın büyüğünüz geliyor" Saygı rahmet ve minnetle....