Peynirci, yazılı yaptığı açıklamada Menemen’de neler yaşandığını anlatarak başlayarak şunları söyledi: 

KUBİLAY’I ÖLDÜRDÜLER

"Olayın elebaşısı, 'Mehdi' olduğunu iddia eden Derviş Mehmet adında Nakşibendî tarikatına bağlı biriydi. 7 Aralık’ta 6 Manisa’dan yola çıkan Derviş Mehmet, Manisa’dan yola çıkan Derviş Mehmet, 23 Aralık sabahı gün doğarken Menemen‘e girdi. Belediye meydanında çevresine topladığı yaklaşık yüz kişiyle zikrederek şeriat ilan etmeye kalkıştı. Silahlı asiler, on kişilik bir birliğin başında olaya müdahale eden yedek subay Asteğmen Kubilay’ı hemen ardından da Hasan ve Şevki adındaki iki mahalle bekçisini öldürdüler. Olay, arkadan yetişen askeri birlikler tarafından şiddetle bastırıldı. Bu arada Derviş Mehmet de vuruldu. Kaçanlar yakalandı, ilişkisi olanlar hakkında hemen kovuşturma başlatıldı. Yapılan yargılama sonucunda, 105 sanıktan 37’si için ölüm cezası verildi. 6’sının ölüm cezası yaş haddi nedeniyle 24 yıl “idama bedel hapis cezasına çevrildi. Öbür sanıklardan 20’sine bir yıl, 14’üne üç yıl, 6’sına 15 yıl, birine 12,5 yıl hapis cezası verildi, 27 sanık aklandı. Karar, 31 Ocak 1931 ‘de TBMM’ye sunuldu. Aynı gün Adalet Komisyonu’nda görüşüldü. Komisyon, 31 ölüm cezasından 28’ini onayladı".

'CUMHURİYET VE DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKALIM'

Kubilay olayının tarihimizde yaşanan acı örneklerden biri olduğunu vurgulayan Peynirci "Günümüzde bile, dış destekli gerici siyasal akımların ve kanlı gerici saldırıların süregeldiği bir ülke olmaktan ne yazık ki kurtulamadık. Unutulmamalıdır ki, bugünlere kolay gelinmemiştir. Simdi tüm bunları görmezden gelip, dini bireysellikten çıkararak siyasallaştırmak. Laiklik kavramının içini boşaltmaya çalışmak. Ülkeyi çağın gereklerinden uzaklaştırarak karanlığa mahkûm etmek anlamına gelmektedir. Cumhuriyet kazanımlarına sahip çıkmak tarihsel görevimizdir. İrtica daima aydınlık geleceğimizin en büyük düşmanı olmuştur. Özellikle son yıllarda irticai etkinliklerde gözlenen hızlı artış, genç beyinlerin artan oranda karanlık çevrelerce tutsak alınmasına neden olmaktadır. Gençlerimizin bu güçlerce ele geçirilmesinin ülkemizin geleceğini de kararttığını unutmamalıyız. Gün, Kemalizm’i tüm çağcıl ve halktan yana ilkeleriyle gür sesle dile getirme ve Cumhuriyet değerlerine sıkı sıkıya sarılma günüdür. Kubilay’ın kişiliğinde tüm devrim şehitlerimizi derin saygı ve özlemle anıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti tüm yurttaşlarının gönenci, mutluluğu ve onuru için çağdaş uygarlığın da ötesine geçme çabasını azim ve kararlılıkla sürdürecektir. Halkımız iç-dış güçlerin hain oyunlarına gelmeyecektir; birlik ve diriliğini koruyarak, emperyalizme yenilmeyecek, Bağımsız Cumhuriyeti’ni koruyacaktır. Menemen olayının 90. yılında Devrim Şehidi Kubilay ve tüm şehitlerimizi saygıyla anıyoruz” ifadelerini kullandı.