Gazeteci Nail Azbay, "Afyon’da skandal sünnet olayı: Klinik, habere dava açtı!" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...

Afyonkarahisar’da geçtiğimiz günlerde 4,5 aylık bir bebek Yeşilyol Caddesi’nde herkesin bildiği özel bir polikliniğe sünnet edilmek üzere götürülür.
Ancak sünnet başlamadan ortalık karışır.
Bu çocuk, anesteziye bağlı alerjik reaksiyon sonucu bilincini kaybeder.
Herkes panik olur.
Özel polikliniğe hemen ambulans çağrılır, çocuk Kütahya’da üniversite hastanesine sevk edilerek hayati tehlikeyi atlatır.
Bu haber ihbarı bize geldikten sonra doğrudan Sağlık İl Müdürlüğü yetkililerinden teyit ederek haberleştirdik.
Olayı çarpıtmadan yayınladık.
Ve kamuoyu adına sorular sorduk…
Çocuğun alerjisinin olup olmadığının kontrol edilip edilmediğini, bu alanda test yapılıp yapılmadığını sorduk…
Ocak ayında da bir başka poliklinikte ‘sarı serum’ sonrası bir kişinin hayatını kaybettiği olay hatırlatılıp bu sorularımıza yanıt aradık.
Bu klinikten herhangi bir yanıt alamadık.
Ama bir şey aldık.
Hem yayınladığımız haberlere erişim engeli hem de firmamıza yönelik açılmış bir dava tebligatı aldık.
Bu polikliniğin sahibi olan kişi ‘kişilik haklarımıza saldırı var’ diyerek bize dava açmış.
Haber sitemizde ve Instagram hesabımızda yaklaşık 1 milyon kez görüntülenen haberi bu karardan dolayı kaldırdık.
Hayırlısı olsun.

**
BEN HARİÇ HERKESİ ARAYAN DOKTOR…

Bu kliniğin sahibi olan Doktor Bey, süreç içerisinde eş, dost, akraba, arkadaş… Etrafımızda kimi bulduysa aradı; ancak bir tek haberi yapan kişiyi yani beni ya da kurumumuzdan bir arkadaşımızı aramadı.
Her arayan “Senle tanışmak istiyor” dedi.
“Tamam,” dedim, “yerimiz belli, gelsin. Gelmek istemiyorsa açıklamasını göndersin, noktasına virgülüne dokunmadan yayınlayalım” dedik, ses çıkmadı.
En son bizi bir arkadaşımız “Kliniğine kahve içmeye davet ediyor” dedi.
Bunun yanlış anlaşılacağını söyleyerek gitmedim, yine bir açıklaması var ise olduğu gibi yayınlayacağımızı söyledik.
Ses çıkmadı.
Birkaç gün sonra tebligat geldi.
Hem habere erişim engeli gelmiş hem de bize “kişilik haklarımıza saldırı var” diye dava açılmış.
Yani habere yanıt vermektense haberi kaldırtmayı daha uygun görmüş.
Olan bir olayı, hem de teyit ederek yayınladığımız bir olayın haberine neden erişim engeli gelir, anlamıyorum.
Çocuğun adı yok, fotoğrafı yok, kişisel hiçbir verisi yok…
Sadece olayı anlatan, olayın nasıl olduğu, nerede olduğu, çocuğun son durumunun yer aldığı bilgiler var.
Bu durumu kamuoyunun vicdanına havale ediyorum.

Haber belki haber sitesinden öyle ya da böyle kalkmak durumunda kalabilir ama vicdanlardan asla kalkmaz!
**

KULÜP BAŞKANI: BOŞ KÂĞIDA İMZA ATTIRDILAR

Şimdi bu olayla ilgili haberlerden sonra çok sayıda ihbar almaya başladık.
Bir spor kulübünün başkanı aradı.
Bu klinikle yaşadığı bir olaydan bahsederek şunları anlattı:
“Abi, kulaklarımı temizletmek için Yeşilyol’daki bu malum kliniğe gittim. Doktor tutanağı diye 3 sayfalık bir kâğıt verdiler elime. Son sayfada 12-13 satırlık boş bir bölüm var. Bana ‘buraya imza atın’ dediler. Atmayacağımı söyledim. ‘Siz bilirsiniz, bizde sistem böyle’ dediler.
Ben de doktor işlemini yapsın, göreyim ben, kabul edersem öyle imzalarım dedim. ‘Ya zarım patlarsa ne olacak?’ dedim. ‘Aniden hareket etti, bizlik bir şey yok’ deyip kendinizi kurtarıp benim hayatımla mı oynayacaksınız?’ dedim.
Ben kendilerine söyledim. Yaşam Polikliniğinde sarı serumdan dolayı ölen kişiden sonra böyle bir şey yapıyorsunuz, ben anladım dedim kendilerine.
Ben alayım tüm imzaları, hastaya ne olursa olsun diyorlar… Bu hizmet değil ki…
Paramızı alıyorlar ve bütün riski üzerimize atıyorlar.
Ama mecbur kaldım, boş sayfaya imza attım.
Başıma bir şey gelse, hâkim savcı karşısına çıksam, ‘Sen bu kâğıda imza atmışsın’ dese ben kimi inandıracağım?
Adam bana ‘Sen aptal mısın, yapılmayan işe neden imza atıyorsun?’ diyecek, ben yalancı olacağım.”

**
SORUYORUM: KLİNİKTE İLAÇ HANGİ DOZDA YAPILDI?

Anlatılanlar böyle.
Sağlık İl Müdürlüğü yetkililerine sesleniyorum:
Sarı serum olayından sonra klinikler vatandaşa boş kâğıt imzalatıyor mu?
Bu iddia enine boyuna araştırılıp kamuoyu aydınlatılmalı.
4,5 aylık sünnet edilirken bilinci kaybolan çocuğumuzun akıbeti nedir?
Bu çocuğumuz neden bilincini kaybetti?
İlgili klinikte ilaç hangi dozda yapıldı?
Yapan kimsenin ilaç kullanma ve cerrahi müdahale yetkinliği var mıydı?
Bunlar hakkında da kamuoyu bilgilendirilmeli.

**

AVUKATINIZI GÖZDEN GEÇİRİN

Son sözüm bu kliniğin sahibi olan Doktor Bey’e…
Doktor Bey…
Sanırım avukatınız sizi yanlış yönlendiriyor.
Bize dava açarak susturabileceği yönünde size telkinleri oluyor sanırım.
Bence avukatınızı bir gözden geçirseniz iyi olur.
Zira avukat camiası, kendisinin sağlığının her geçen gün bozulduğunu düşünüyor.
Kendisini klinikte bir tedavi ederseniz, hem kendisi için hem de sizin için çok daha hayırlı olur kanaatindeyim.
Sizlere Allah’tan sağlıklı düşüneceğiniz ve sağlıklı hareket edeceğiniz günler diliyorum.

Not: 19 Mayıs, bir milletin ‘Ben buradayım’ dediği tarihtir. Biz de bugün burada, gerçeklerin izinde olmaya devam edeceğiz. Basının susturulmak istendiği her yerde, 19 Mayıs’ın ruhuna daha çok sarılacağız. 19 Mayıs kutlu olsun.