Gazeteci Nail Azbay, "Afyon’da Esnaf Odaları Birliği’nde Kazan Kaynıyor" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...
Siyaset benim bildiğim ve anladığım kadarıyla sorunları, meseleleri çözmek için var.
Ancak siyaseti hayatının merkezine koyanlar dengeyi sağlayamadıkları zaman ne yazık ki işler sarpa sarıyor.
Afyonkarahisar Esnaf Odaları Birliği'nde (ESOB) olduğu gibi…
Birliğin Başkanı Cengiz Üstün ne yazık ki burada ‘denge ve adaletten’ uzaklaştı!
Hafta sonu esnafların sorunlarının konuşulacağı bir toplantı düzenleniyor.
Bu toplantıya Türkiye’deki tüm esnafların temsilcisi olan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken geliyor.
‘Afyonkarahisar milletvekillerinin’ katılacağı duyuruluyor.
İşte burada dananın kuyruğu kopuyor.
Toplantıya sadece AK Partili üç vekil ve MHP’li bir vekil davet ediliyor.
Belediye Başkanı Burcu Köksal ile İYİ Parti Afyonkarahisar Milletvekili Hakan Şeref Olgun bu toplantıya davet edilmiyor.
Kurumları yönetenlerin adil olmaktan uzaklaşmaları dengeyi bozuyor.
İşte bundan dolayı da ‘Esnafın sorunlarını konuşacağız’ temalı toplantı bir anda siyasetin limanına kayıveriyor.
Esnafın sorunlarından çok siyasetçilerin neden davet edilip edilmediği konuşuluyor.
Esnafın ekmek meselesi yine esnafın temsilcisinin adil ve dengeden uzak davranışından dolayı konuşulmaz hâle geliyor.
Abdülkadir Konak döneminde bu tür hadiselerle karşılaştığımızı hatırlamıyorum.
Adaletten ve dengeden uzaklaşma ne yazık ki her yeri altüst ettiği gibi ESOB’u da altüst etmiş durumda.
"Siyasi Bir Partinin İl Başkanlığı Gibi Hareket Edilmeye Başlandı"
Birliğin ikinci adamı, Başkan Vekili Sabri Can Bekle, bu duruma tepki göstererek ESOB’daki çatırdamayı gözler önüne serdi.
Sabri Bey’i aradım, neler olduğunu sordum.
Özetle, belediye seçimlerinden bu yana gerginliğin devam ettiğini söyleyerek şunları anlattı:
“Siyasi Bir Partinin İl Başkanlığı Gibi Hareket Edilmeye Başlandı”
“Belediye seçimlerinden bu yana gerginlik var. O dönemde 'terörist' gibi ifadeleri olmuştu.
Biz Cengiz Üstün’ü aradık, kendisine ‘Bunlar olmuyor, yakışmıyor, kaldıralım bunları’ dedik.
O günlerde gerginlik başladı. Siyasi bir partinin il başkanlığı gibi hareket edilmeye başlandı.
Kocatepe’de bir sandalye krizi oldu, hiçbir siyasi parti il başkanı açıklama yapmadan biz açıklama yapmaya başladık.
Bu şekilde yapmayalım, burası bir birlik, ayrıştırmaya gerek yok dedik ama düzelme olmadı.”
"Başkanlar Kurulu Toplantısında Tartışma Oldu"
“Geçtiğimiz günkü toplantıyla ilgili davetlilerle alakalı bizim haberimiz yoktu.
Toplantıdan bir gün önce Başkanlar Kurulu toplantısı oldu.
Hakan Şeref Olgun Çay ilçesinden biliyorsunuz. Çay Esnaf Odası Başkanımız sordu Cengiz Üstün’e, ‘Hakan Vekilimizi çağırdınız mı?’ diye.
O da, ‘Çağırdım ama gelmiyor’ dedi.
Çay Şoförler Odası başkanımız Hakan Vekili aradı, ‘Çağırmadılar’ dedi.
Tabii kriz orada başladı. Burada ufak çaplı bir tartışma oldu.”
"Böyle Bir Dönem Görmedim"
“Çoğu oda başkanı bu konulardan rahatsız. Oda başkanlarının tamamının ilçelerde, beldelerde her görüşten üyeleri var.
Başkanlar bu konuda zor durumda kalıyor.
Üyeleri arıyor, ‘Neden böyle yapıyorsunuz?’ diye…
Ben bu dönem başkan vekiliyim, bir önceki dönemde denetim kurulu üyesiydim.
Bu şekilde esnaf odalarına siyasetin karıştığı bir dönem görmedim.”
"Kaç kişi rahatsız?" diye sordum.
“Sayı veremem ama çok fazla oda başkanı rahatsız,” dedi.
Şoförler Odası Başkanı İbrahim Karataş ile görüştüm.
O da Cengiz Üstün’ün yönetiminde olan biriydi.
Fakat kendisi yönetimden ayrıldığını, uzun zamandır toplantılara gitmediğini söyledi.
O da rahatsız…
Bildiğim en az iki oda başkanı daha rahatsız.
Bunlar benim bildiklerim.
Anladığım kadarıyla ESOB’da sular durulmayacak.
Önümüzdeki yıl ocak ayında esnaf odaları seçimleri başlıyor.
Dengesizlik ve adaletsizliğin üzerine bir de bu gerginlik eklenir ve bu şekilde sandığa gidilirse ortalık toz duman olur!
Bunu da şimdiden buraya not olarak düşelim.
**
Kitap Tavsiyesi: Candaş Tolga Işık’ın "Liyakat"i
Her hafta bir kitap tavsiye etmeye devam edelim.
Gazeteci Candaş Tolga Işık’ın kaleme aldığı Liyakat adlı kitabını şiddet içermeyen bir şiddetle tavsiye ediyorum.
Şu anda Belediye Başkan Yardımcısı olan Cem Kasapoğlu geçen yıl bu kitabı bana hediye etmişti.
Bir günde okumuştum. Tekrar okumak için başına oturdum.
‘Devlet adamı kıtlığından’ başlıyor anlatmaya…
Liyakatin kurumlarda nasıl cinayete kurban gittiğine dair çarpıcı örneklerle günümüz Türkiye’sini gözler önüne seriyor.
Kısacası, yukarıda yaşanan meselenin kaynağına ışık tutuyor!