Gazeteci Nail Azbay, ‘Başıboş Köpeklerin Uyutulması’ Konusu başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...

Hakkari’de 12 yaşındaki Eslem Teker sahipsiz köpeklerin saldırısına uğradı.

Küçük kızın boğazı parçalandı.

Kalbi durdu, hastanede hayatını kaybetti.

Eslem artık aramızda yok.

Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği’ne göre, son 2 yılda Türkiye'de 50'si çocuk, 107 kişi köpek saldırılarında hayatını kaybetti.

Meseleyi çözmek için daha kaç çocuğumuzu kurban edeceğiz?

Bir de meseleleri, problem çıktığında değil, problem çıkmadan konuşma vakti gelmedi mi?

Eslem’i kaybettik, yeniden sokak hayvanları sorununu konuşmaya başladık.

Bolu’da otel yandı, 78 insanımızı kaybettik, günlerdir otellerdeki açıkları konuşuyoruz.

Artık sorunlara, problem olmadan çözüm bulma vaktimiz gelmedi mi?

Çözüm Hayvanları Öldürmek Mi?

Çok net düşüncemi söyleyeyim:

Hayır!

İnsan da çok fazla.

Şu anda bu dünyada 8 milyardan fazla insanla birlikte yaşıyoruz.

Ne yapacağız, her fazlalık gördüğümüzü öldürecek miyiz?

Çözüm öldürmek mi?

Böyle bir devirde başka bir çözüm yok mu?

Bu Dünya Hepimize Yeter

Belediyeler, valilikler el ele verip hayvanlar için yaşam alanları oluşturamaz mı?

Barınaktan bahsetmiyorum, hayvanların da bir can taşıdığının farkına varıp onların aç kalmadığı, çiple takip edildiği bir ortamdan bahsediyorum.

Evet, sokakta başıboş hayvan olmamalı, ama bunu onları öldürerek değil, onlara geniş yaşam alanları oluşturarak sağlamalıyız.

Bu dünya hepimize yeter.

Önce bunu anlamalıyız.

Öldürmek Hangi Kitapta Yazıyor?

Afyonkarahisar Belediyesi, Sincan Belediyesi gibi gıda atıklarından mama üretemez mi?

Böyle bir devirde aşılama, kısırlaştırma ve kimliklendirme yaparak iyi bir takip sistemi oluşturamaz mıyız?

Bu hayvanların üremelerini kontrol altına alamaz mıyız?

Zaten yaşam süreleri kısa olan bu hayvanlar için kimseye zarar vermeyecekleri yaşam alanları oluşturamaz mıyız?

Allah, yeryüzünde aklı sadece insana verdi.

Akıl sahibi olan insan, Allah’ın verdiği canı öldürerek sorunu çözemeyeceğinin farkına varmalı!

Allah, öldürmeyi hangi kitabında emretmiş?

Neml Suresi’nde, “Ey karıncalar, yuvalarınıza girin! Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi çiğnemesin.” der.

Küçücük karıncayı bile incitmeyin mesajını veren, onların da bu dünyada hakkı ve hukuku olduğunu söyleyen bir dinin mensupları, meseleyi öldürmeden çözmeli/çözebilmeli.

Bir İnsanın (!) Kalbi Nasıl Bu Kadar Kuruyabilir?

Gelelim hayvansever olduklarını söyleyenlerin tutumlarına.

Afyonkarahisar Valisi Kübra Güran Yiğitbaşı, mecliste kabul edilerek yasalaşan ve Resmî Gazete’de yayımlanan sokak hayvanları ile ilgili kanun ve yönetmelikleri hatırlatan bir yazı kaleme alıp tüm belediyelere, kaymakamlıklara göndermiş.

Yazıda; okul, hastane, karakol ve insanların yoğun olduğu yerlerdeki tehlikeli hayvanların barınaklara götürülmesi gerektiği belirtilmiş.

Her gördüğünüz köpeği yakalayın denmemiş.

Yakalayıp götürdüğünüz köpeği barınakta uyutun denmemiş.

Bazı ifadelerin cımbızla çekilip “Afyon Valisinden müthiş adım: 'Başıboş köpekler gerekirse ağrısız itlaf edilebilir'” başlığı ile haber olarak sunulması sonrasında, söz konusu yazının içeriğini okumayan ‘hayvanseverler’ (!) sosyal medyada Vali Yiğitbaşı’nın başörtüsünden tutun evlatlarına varan beddualar sıralamışlar.

Birisi, “Örtünden utan, köpeklerin ahı evlatlarından çıksın.” demiş.

Birisi, “İnşallah önce en sevdiklerini toprağa verip öyle kan kusarsın.” demiş.

Kitabın ortasından konuşacağım:

İnsana ya da herhangi bir canlıya karşı kalbinde çok az düzeyde bile sevgi olan biri bu cümleleri düşmanına dahi kurmaz/kuramaz!

Bu nasıl ahlaksızlık?

Bu nasıl bir vicdansızlık?

Makamını, mevkisini geçtim, bunları söylediğiniz bir insan, bir kadın, bir anne…

Bir insanın (!) kalbi nasıl bu kadar kuruyabilir?

Bir insanın (!) dili nasıl bu kadar zehir kusabilir?

Hayvansever olduğunu iddia eden biri, bir insanın inancına hakaret edip evlatlarına nasıl beddua edebilir?

Kalbinde bir canlıya karşı sevgi olduğunu söyleyen, bunu iddia eden biri bu cümleleri nasıl kurabilir?

Allah, öldürmeyip yaşatanlardan olmayı ve gerçekten yarattıklarını sevebilmeyi becerenlerden olmayı nasip eylesin!

Amin.