Gazeteci Nail Azbay, "Afyon Ticaret Borsası seçimleri" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı:

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Afyonkarahisar’da da oda ve borsa seçimleri heyecanı yaşanıyor.

Daha önce Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası’ndaki seçimler üzerine bir yazı kaleme almıştım.

Bugün Afyonkarahisar Ticaret Borsası seçimleri üzerine bir değerlendirmede bulunacağım.

Öncelikle şunu belirtelim.

8 Ekim tarihinde borsada seçim heyecanı yaşanacak. 

Şu anda oda başkanlığına iki isim aday…

Birinci aday mevcut başkan Mehmet Mühsürler…

İkinci aday borsanın şu anda meclis başkanı olan Fahrettin Zobalı… 

Adaylardan da anlaşılacağı üzere borsada Afyon ve Dinar çekişmesi yaşanıyor…

Afyon gurubunu Mühsürler ve ekibi, Dinar gurubunu ise Zobalı ve ekibi temsil ediyor.

Bu dönem borsa başkanlığı bir hayli önemli olacak gibi.

Neden diyenlere anlatayım…

Biliyorsunuz borsaya üye olan şirketler et ve et üreticileri, yumurtacılar, gıdacılar, tahıl işi yapan firmalar üzerinden oluşuyor. 

Bu firmalar müstahsil makbuzu düzenlemek zorunda. 

Müstahsil arapça bir kelime…

Türkçe karşılığı “üretici” olarak geçiyor. 

Bu makbuz tarımsal ve hayvansal ürünlerin satın alımı sırasında fatura yerine geçen ticari bir belge aslında…

Yani örnek verecek olursak bir et üreticisi olan firmanın yetkilisi, vatandaşın birinden aldığı inekleri bu belge ile resmileştiriyor. 

Yine aynı şekilde Tarım Kredi Kooperatifleri, Pancar Kooperatifleri bu makbuzu düzenleyerek aldığı ürünü resmileştiriyor. 

Bu makbuzu düzenleyen herkes Ticaret Borsası’nda işlem yapmak zorunda kalıyor.

Bu işlemi yapan her firma ya da kooperatif borsaya her ay binlerce lira yatırmak durumunda.

Yani işin özeti borsanın kasası dolu ve dolmaya devam ediyor.

Milyonlarca liradan bahsediyoruz…

Bir hayli yüksek rakamlardan bahsediyoruz… 

İşte bu yüzden bu dönemde Afyonkarahisar Ticaret Borsası’nın başkanı olmak bir hayli önemli. 

Birde borsanın sahibi olduğu şu anda 3 şirket olduğu söyleniyor. 

Bu şirketlerin yönetim kurulunda yer alan borsa yönetim kurulu üyeleri ya da borsa meclis üyeleri asgari ücretin bir buçuk katı huzur hakkı alıyor. 

Öğrendiğim kadarıyla bu şirketlerin üçünde de Fahrettin Zobalı ve ailesi varmış.

Ailesi diyorum çünkü Dinar’daki lisanslı deponun müdürünün kızı olduğu söyleniyor. 

Yeğenlerinin yine bu depoda istihdam edildiği söyleniyor.

Ben Fahrettin Zobalı kimdir bilmiyorum.

İsmini daha önce bir trafik kazası olayında duymuştum.

Borsaya ait resmi plakalı bir araç Konya’nın Karapınar ilçesinde devlet hastanesinde çalışan bir laboranta çarpış, 2 çocuk babası olan bu laborant kardeşimiz ne yazık ki bu kazada hayatını kaybetmişti. 

Fahrettin Zobalı’nın da bu araç içinde olduğunu basına yansıyan haberlerden görmüştüm. 

Ancak kendisi ve bu şirketlerle ilgili işittiklerim beni biraz rahatsız etti. 

Mehmet Mühsürler ve ekibi, “bu iş Dinar’a gitmemeli” diye çalışıyor.

Şimdi her şeyden önce Dinar’da elbette Afyonkarahisar’ın bir parçası.

Her ne kadar bizim en uzak ilçelerimizden de olsa Dinar demek Afyonkarahisar demektir.

Kazanan her kim olursa olsun bu gücü, bu bütçeyi Afyonkarahisar’a hizmet olarak kullanacaktır kullanmalıdır. 

Aksini düşünmek bile istemem.  

Mehmet Mühsürler’in en çok eleştiri aldığı bir konu var.

Kendisinin ulu orta küfür ettiği, bir borsa başkanına bu küfrün yakışmadığı artık yüksek sesle dile getiriliyor. 

Mehmet Mühsürler bence bu eleştirilere kulak vermeli, bu görev yeniden kendisine verilirse bu eleştirildiği noktaya daha hassas yaklaşmalı.

Çünkü bir insan kendisine görev verildikten sonra bireysellikten çıkıp kurumsal bir yapıyı temsil etmeye başlıyor. 

Kurumsal yapılarda bu şekilde söylemleri pek kabul etmiyor. 

Mühsürler’in yaptığı güzel bir iş olarak ise 49 yıllığına kiralık olarak borsaya verilen ve şu anda üzerinde borsanın hizmet binası olan yeri üniversiteye vermesi, hemen şu anda borsanın yanında bulunan arsayı ise doğrudan borsanın mülkü yapması ise takdir ediliyor. 

Birde şu canlı hayvan borsası da açılırsa tam olacak. 

Neyse…

Her iki aday için hayırlı olsun. 

Kazanan Afyonkarahisar olsun.