Gazeteci Nail Azbay, "Afyon Devlet Hastanesi'nde neler oluyor? Başhekim anlattı…" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...

Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nde yaşandığı öne sürülen üç konuyu dün bu köşeden dile getirmiştim.
Kanser hastalarının son bir yıllık PET/CT görüntüleme raporlarının silindiği, yanlış kolun ameliyat edildiği ve hastanenin kalite değerlendirme raporunda 90 puandan 80 puana doğru azalışından söz etmiştim.

Söz konusu yazımdan sonra Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Duran telefonla aradı ve beni hastaneye davet etti.
Davete icabet ederek hastaneye vardım.

Başhekimin odasına girdiğimde eski belediye başkanı Mehmet Zeybek ile karşılaştım.

Başhekim Mehmet Duran yoktu. 
Uzun zamandır görmüyordum Mehmet Zeybek'i... Kısa bir sohbet ettik.
Nasıl olduğunu sordum, “Çok rahatım” dedi.
Beş yıldan sonra ilk defa bu Ramazan ayında rahat olduğunu söyledi.

Şehirdeki siyasi gerginliklerden bahsettik, ilginç tespitleri oldu.

Özellikle Milletvekili Ali Özkaya’nın Burcu Köksal ile ilgili söylediği, “Hayırlı olarak görmüyorum bu yüzden hayırlı olsun demeye gitmedim,” açıklaması ile ilgili yorumu beni şaşırttı. 

Derken Başhekim Mehmet Duran geldi. Mehmet Zeybek tam ayrılacaktı ayak üstü konuşmaya devam etti. 
İl başkanı olduğu dönemde, Devlet Hastanesi inşaatının teslim alınacağı dönemde yaşanılanları, başhekime neden inşaatı 'teslim alma' dediğini anlattı.
Belki onları başka bir yazıda ele alırız.

Bugün konumuz Afyonkarahisar Devlet Hastanesi.

PET/CT Görüntüleme Kayıtlarının Silinmesi Konusu

Başhekim Mehmet Duran ile yaklaşık iki saat boyunca hastaneyi dolaştık.
Bize gezinin başından sonuna kadar Başhekim Yardımcısı Uz. Dr. Abdullah Ersan Hafalır ve Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Yardımcısı Sultan Kılınç da eşlik etti.

İlk durağımız, PET/CT görüntüleme işlemlerinin yapıldığı yer oldu.
Burada görev yapan uzman doktorlar ve teknik personeller yapılan faaliyetlerden söz ettiler.

Daha sonra Başhekim Mehmet Duran araya girerek merak edilen kısma geldi.
Bu görüntüleme raporlarının nasıl silindiğini ve son durumu anlattı.

Şunları söyledi:

  • Burada günde 10 hastanın PET/CT çekimi yapılıyor.
  • Her hastaya çekim sonrasında CD içerisinde görüntüleme raporu veriliyor.
  • İki hafta önce eski raporlara ulaşılamadığı tespit edilince, cihazı üreten firmanın teknik personeli geldi, incelemesini yaptı, bize resmi raporunu sundu ve aynen şunu söyledi: “Hocam, hata bizde, bir ayar eksik yapılmış. Biz de ilk defa burada böyle bir şeyle karşılaştık.”
  • Kısaca olay şuymuş: Bu cihazın içinde bir hafıza varmış, bu hafıza doluncaya kadar herhangi bir sorun yaşanmamış. Hafıza dolduktan sonra, bizim veritabanına aktarılması gereken raporlar, aktarılmış gibi gözükmüş ama aktarılmamış.
  • Bu ayarı buradaki ekibin bilmesi imkânsız, ki cihazı üreten firmanın teknik elemanı bile burada bunu fark etti.
  • Ciddi bir uğraş vererek bugün itibarıyla sorunun %90’ını çözdük. Şu anda sadece 100-150 hastanın raporunu getirmek üzere çalışıyoruz. Denildiği gibi 1000 hasta yok.
  • Eksik olanları da hastalara verdiğimiz CD’leri alıp sisteme yüklüyoruz ve eksikleri böylelikle tamamlıyoruz.

Yanlış Kolun Ameliyat Edilmesi Konusu

Yanlış kolun ameliyat edilmesi konusu üzerine, Başhekim Mehmet Duran beni aldı ve bu ameliyatı yapan Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Recep Özgün’ün yanına götürdü.

Recep Hoca çok şen şakrak biri.
Tebessüm ederek, “Bu ameliyat bizim en basit ameliyatımızdır, beş dakikada biter” dedi ve olayı anlatmaya başladı:

  • Bu hastamız geldi, kollarının ağrıdığını beyan etti. Tetkik yaptırdık, iki kolunda da sinir sıkışması olduğunu tespit ettik.
  • Böyle durumlarda her iki koldan da aynı gün değil, 15’er gün arayla ameliyat öneriyoruz. Bu hastamıza da onu önerdik.
  • En çok hangi kolunun ağrıdığını sorduk, “Sağ kolum” yanıtını aldık, dosyasına da bu beyanını not ettik.
  • Ameliyat günü kendisini ben ameliyathane girişinde karşıladım, dosyasına baktım. Sağ kolundan yapılacağını teyit etmek için tekrar hastaya “Hangi kolunuz ağrıyordu?” diye sordum, yine “Sağ kolum” yanıtını aldım.
  • Ameliyat bitti, gözlem süresini doldurduktan sonra hastayı istirahat etmesi için yukarı kata çıkardık. Aradan yarım saat sonra bir hasta yakını çıkıp geldi: “Sol kol ameliyat olacaktı, siz sağ kolunu yapmışsınız” diyerek bağırıp çağırmaya başladı.
  • Bizde her şey dosya üzerinden ilerler, burada da öyle oldu. Hâlbuki 15 gün sonra zaten diğer kolunda da sinir sıkışması nedeniyle ameliyat yapacaktık. Olay bundan ibaret…

Kalite Değerlendirme Raporunun Düşük Çıkması Konusu

Bu görüşmeden sonra Başhekim Mehmet Duran ile hastane turuna başladık.
Yolda kalite raporu konusunu sordum.

Asıl kalitenin hastaya sunulan hizmet olduğunu söyledi.
Daha önce 92 puana sahip olduklarını, bu puanın anlık değişebileceğini ancak bunun sağlık turizmi ile alakasının olmadığını belirtti.

Onkoloji Kliniği…

Hastane turumuzda Onkoloji Kliniği’nin kapısını çaldık.
Burada üç hematolog ile hizmet verildiği benimle paylaşıldı.

Şunlar söylendi özetle:

  • Günde 20-22 hastaya burada kemoterapi tedavisi uyguluyoruz.
  • Uşak’tan, Kütahya’dan, Ankara’dan hastalarımız var.
  • Burası izole bir yer. Hastalar oradan oraya dolaşmak zorunda kalmıyor, tedavisini burada oluyor, yemeğini burada yiyor, lavabo ihtiyacını burada karşılıyor. Bu da buradaki hizmet kalitesinin tercih edilmesine katkı sunuyor.

O esnada klinik hekimlerinden biri araya girdi ve şunu söyledi:

  • “Eskiden burası yemekhane gibi bir yerdi, Mehmet Duran’ın yoğun çabası ile bu noktalara geldi.”

Devlet Hastanesi’nde Para Alınan Tek Yer

Son durağımız GETAT, yani Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp alanı oldu.
Bu alan, Devlet Hastanesi’nde ücretli hizmet sunulan tek yer.

Burada görev yapan hekimleri dinliyoruz:

  • Yedi yıldır aktifiz, Türkiye’de sayılı merkezler arasına girdik.
  • Hasta sayımız çok iyi. Şu anda o kadar yoğunluk var ki, Temmuz ayına sıra vermeye başladık.

Günde 12 Bin Kişi Geliyor, 150 Ameliyat Yapılıyor

Başhekim Mehmet Duran oradan tuttu beni ameliyathaneye götürdü, steril alana kadar vardık, ameliyat alanını görebileceğimi söyledi ancak ben pek cesaret edemedim.
Bıraksam akşama kadar hastaneyi gezdirecekti.
Ben "Duralım artık" dedim, öyle durduk.

Vedalaşmak üzere giderken şunları söyledi Başhekim Mehmet Duran:

  • Buraya günde 10 bin hasta polikliniğe geliyor, 2 bin hasta da acil servise müracaat ediyor.
  • 3100 çalışanımız var.
  • Günde 120-150 ameliyat yapıyoruz.
  • Acil Servis alanını hayırsever desteği ile baştan sona yenileyeceğiz.
  • Yakında Nükleer Tıp’ı açıyoruz. Burada ileri seviye prostat tedavilerine ve tiroit kanserlerinin tedavilerini yapacağız.
  • İşin özeti burayı yönetmek kolay değil. Ayak oyunlarına girişen sendika temsilcilerini biliyorum. Biz işimize bakıyoruz.

Saat 11.45 gibi girdiğim hastaneden çıktığımda saat 14’ü geçmişti.