Eğitim, Covid-19 gölgesi altında yürütülmeye çalışılıyor. 

8 ve 12’nci sınıflar yüz yüze eğitim alırken, diğer sınıflarda uzaktan eğitim (!) sürüyor. 

Uzaktan yada yüz yüze eğitim tartışmalarına girmeyeceğim.

Konuyu doğrudan yüz yüze eğitim veren okullardaki öğretmenlerin aşılanmasına getireceğim.

Geçtiğimiz gün yazdığım yazıda Afyon’daki aşılama hızıyla alakalı bilgiler vermiş, bu gidişte 2022 yılının Nisan ayına kadar toplumun ancak yüzde 50’sinin aşılanabileceğini belirtmiştim.

Bu köşe yazısının yayınlandığı gün ne yazıkki Bolvadin ilçemizden acı bir haber geldi. 

Nurettin Taytak İlköğretim Okul Müdürü İzzet Koçak, yakalandığı Covid-19 virüsü nedeniyle hayatını kaybetti. 

3 haftadır tedavi görüyordu İzzet Öğretmen… 

Yakalandığı virüs nedeniyle hayatını kaybetti.

Allah rahmet eylesin. 

ÖĞRETMEN CAMİASI HEM YASTA HEM KIRGIN

Öğretmen camiası hem yasta hemde oldukça kırgın.

Bu haberden sonra pek çok öğretmen aradı. 

Kimisi mesajla ulaştı, kimisi telefonla ile. 

Hepsinin merak ettiği bir tek şey var. 

Şubat ayında söz verilen öğretmenlerin aşı konusu ne oldu diyorlar. 

Daha kaç can gidecek diye ekliyorlar… 

1 Mart’tan bugüne kadar kesintisiz yüz yüze eğitime giriyoruz ne zaman aşılanacağız diye soruyorlar…

Kısacası biz ölmek istemiyoruz diyorlar…

Biz yaşamak istiyoruz diyorlar…

Haklılar.

Onlar adına soruyorum, şu anda yüz yüze eğitime devam eden öğretmenlerimiz ne zaman aşılama için çağrılacak?  

MÜDÜRLER AÇIKLAMA YAPAR MI?

İl Milli Eğitim Müdürü Metin Yalçın ve İl Sağlık Müdürü Serhat Korkmaz bu konuda bir açıklama yapar mı? 

Benim tahminim yapmazlar. 

Ama yaparlarsa anında yayınlayacağımızı buradan belirtiyorum.

YETKİLİ SENDİKA NE ZAMAN KONUŞACAK? 

Ama benim asıl merak ettiğim eğitim camiasının yetkili sendikasının açıklama yapıp yapmayacağı…

Bugüne kadar bordro yakmak için meydana indiler. 

İsrail’i kınamak için meydana indiler.

Çin’i protesto etmek için meydana indiler.

ABD’yi kınamak etmek için meydana indiler. 

Ancak öğretmenlerin en haklı taleplerine “yaşamak istiyoruz” çağrısına iki kelam etmediler. 

Eğitim Bir Sen’den bahsediyorum.

Üyeleriniz “ölmek istemiyoruz” derken, öğretmen camiası ayaktayken sizden bir açıklama duyamıyoruz. 

Çok basit bir soru sormak istiyorum.

Siz neden varsınız? 

Sendika olarak amacınız ne? 

Üyelerinizin haklarını korumak, onların sesi olmak mı yoksa siyasilerin şakşakçılığını yapmak mı?

Bugüne kadar öğretmenlerin aşılanması noktasında bir açıklamanız oldu mu? 

Bu konuyla ilgili sesiniz çıktı mı? 

Olduysa lütfen bildirin, ben bu konuda sizden bir kelam duymadım.

Lafa geldiğinde yetkili sendikayız diyorsunuz.

Bunun reklamını yapıyorsunuz.

Keyifle bunu söylüyorsunuz.

Neyin yetkisi bu? 

Madem yetkilisiniz, o zaman görevinizi yapın. 

Öğretmenlerin sesini haykırın. 

Biz ölmek istemiyoruz, biz yaşamak istiyoruz deyin.

***

ZAFER HAVALİMANI’NDAKİ FEDAKARLIK KONUSU

Önceki gün yazdığım köşe yazısında Zafer Havaalanı’ndaki yeni fedakarlığımız ne, halkın üzerine yeni bir yük biniyor mu diye sormuştum.

Dün Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Hüsnü Serteser aradı. 

Türk Hava Yolları ile yapılan protokolün detaylarını paylaştı.

Kendisinin söylediği sözlerle sizleri baş başa bırakacağım.

Ancak önce Hüsnü Bey’e teşekkür etmek istiyorum.

Kendisi yazılan bir yazıya, yapılan bir eleştiriye nezaketle yanıt verdi.

Siyasilerin ya da bürokratların büyük bir kısmının unuttuğu, eleştiriler karşısında sessiz ve suskun kalmayı tercih ettiği bir dönemde Hüsnü Bey, nezaketli bir şekilde son derece şeffaf bir yaklaşımla bizleri aydınlattı. 

Kendisine teşekkür ediyor ve telefonda bizimle paylaştıklarını özet geçerek tüm okuyucularımızın takdirlerine sunuyorum. 

İşte Hüsnü Serteser’in Zafer Havalimanı ile alakalı açıklaması: 

*BU HAVAALANI ÇALIŞMALI

Buraya bu havalimanı yapılmış. Burada uçuşların olması lazım. Bunu en fazla Afyon kullanıyor. Sayın Valimin girişimleriyle İlker Aycı’dan bir randevu alındı. Kuvvetli bir ekiple katıldık. Ali Özkaya, İbrahim Yurdunuseven, Mehmet Zeybek, Burhanettin Çoban, ben, Sayın Valimiz Gökmen Çiçek’in Başkanlığında katılım gösterdik. Kütahya’nın da valisi, milletvekilleri vardı. Bu en fazla bize yarayacak. Otellerimiz var. İş insanlarımız kullanıyor. Buranın işlerlik kazanmasının faydalı olacağını gördük hep birlikte. 

*1 MİLYON LİRALIK BİLET ALACAĞIZ

İlker Aycı bu zarar ediyor dedi. Bir miktarını siz üstlenin bunun dedi. Bedava üstlenin demiyor. Bilet karşılığı üstlenin diyor. Çok boş kalırsa zarar ediyor mecburen kaldırmak zorunda kalırız dedi. Bu tabi vatandaşa yük olmuyor. Tamam dedik bizde. 1 Milyon liralık bilet alacağız. 600 bin lirasını Afyon, 400 bin lirasını Kütahya ödeyecek. 180 lira karşılığında bilet almış oluyoruz. Bunu destekleyelim diyerek bir toplantı yaptık daha sonra. Bağış yoluyla bir destekleme değil. Bilet alarak destekleme yapacağız. Sayın Valimizin başkanlığında bir emanet hesabı açtırdık. Ticaret Odası belli miktar para verdi, oteller belli bir miktar verdi, şirketlerimiz belli bir miktar para koydu. Biz Afyon olarak 600 bin lirayı tamamlayacağız. 

*VATANDAŞIN ÜZERİNE YÜK BİNMİYOR

Haftada 3 sefer vardı. 4’e çıkartabildik. Doluluk oranı iyi olursa artı bir para talep edilmeden ek seferler atılacak. Bunun sözünü aldık. Haklı olarak vatandaşa bir yük mü binecek denilmiş ya aslında hem vatandaşa hem para verene yük binmiyor. Neticede para veren kişi karşılığında bilet almış oluyor. Biz oda olarak, borsa olarak, iş adamlarımız, otellerimizle birlikte taşın altına elimizi soktuk. 

*BİR YIL BOYUNCA HAFTADA DÖR GÜN GARANTİ UÇUŞ VAR

5 Mayıs’ta seferler başlıyor. Artık en az 1 sene uçacak. Bir sene içinde haftada dört günümüz garanti. Vali Beyin Başkanlığında böyle bir girişimimiz olmasaydı sefer koyulması düşünülmüyormuş. Bunu resmen söylediler. 

*SAATLERİ İYİLEŞTİRDİK

Sabah erkenden giden iş adamı akşam geri gelebilecek. Saatleride iyileştirdik. Eskiden daha erken gidip daha geç geliyordu. Bizim isteğimize göre koydular. O saat olmaz demediler. 7.30 çok güzel bir saat. 8.30’da orda oluyorsun. Akşamda 12’de evinde oluyorsun. İnşallah kullanılır. Bir dahaki seneye böyle bir şeye gerek olmadan inşallah devam eder.