6 Mayıs Hıdırellez sabah ezanlarından bir saat önce.

Alacakaranlık.

Köpeklerin havlamaları horoz seslerine karışırken,rüzgarın gıyneştirdiği ağaçların hışırtıları içini ürpertiyor.

Gale çeşmesinin önü galebeşlik.

Abdest alan da var,su şişesini dolduran da,uyku semesi gelip ayılen diye yüzünü yuyan da…

Afyon’lu kızlar,delikanlılar,evliler, bekarlar,sevdalılar Kale Çeşmesi’nin yanındaki merdivenlere ilk adımı atıyorlar. 

Dile goley.226 metre heybetli Afyon Kalesi’nin tepesine 550 merdivenle çıkıcekler.

Tepeye varana kadar kaç tane dilek ağacı varsa hepsinin önünde durulur.İçinden dilekler tutulur.İster gettiysen çaputa,getimediysen pet su şişesinin etiketine üflenir dala bağlanır.

(Eski Türkler’de ağaç kutsaldır.Göktengri’ye senden bir parça olan çaputlarla dileklerini iletirken ağaç dalları aracı olur.)

Afyon Kalesi’nin tepesindeki Kız kulesine dileği evlenmek olan:

Ahdım! Ahdım! Evlencek vahdım!!!

Diye ününün yettiğince bağırır.

Dileği iş,bebek,ev,sınav olan sırayla kuleye girer ve göğe doğru bütün gücüyle bağırır:

Ahdım! Ahdım! İşe gircek vahdım!!!

Ahdım !Ahdım !Bebeğim olcek vahdım!!! 

Ahdım! Ahdım !Sınavı gazencek vahdım!!!

Ahdım !Ahdım! Ev alcek vahdım!!!

Çavuşbaşın,Kale Mahallesinin kulaklarını sabah ezenlerinde kaleden gelen dilek sesleri çiniletir.

       5 Mayıs akşamı kilerin kapısı,erzakların ağızları,cüzdanlar açık bırakılır ki eve Hıdırellez bereketi dolsun.

Gül ağacının dibine içinden dualar ederek çizilen ev,araba,sağlık,gelinlik,

damatlık,bebek ve tabiki para resimleri olan kağıtlar gömülür.Yakıp goyan da var,gül dalına asan da.Aman neyniyem yeter ki Hızır Dede dileğimizi tezden gabul etsin.

Geçen senelerde evlencek vahdım diye ünniyenin dileği olmuş.Afyon adetlerinden gelin kız hıdırellezi etmeye iki dünürlerin yakın akrabalarıyla birlikte pikniğe götürülmüştür.

Piknikte ağzıaçıklar,bükmeler,çerezler yenilir,içilir,oynanır.Gelin gız damat guytu köşelerde konuşur.

Damatın annesi gız evinden gelenlere terlik geydirir.Kızın annesi oğlan evinden gelenlerin başına yazma örter.Gelin kız gayınnanın altına minder gor,sırtına kök yastık dayar.Gız annesi damadına gömlek,çorap verir.Gayınna gelin gıza inne oyalı yazma,çorap gücü yetiyo,özenci varısa etek bluz hediye eder. 

          Köylerde Hıdırellez ve Kasım olarak yıl ikiye bölünür.Tarlaya,bahçeye,yaylaya,

hıdırellezde gidilir,kasıma kadar durulur.İş bitmeden köye dönülmez.

Çoban durmaya hıdırellezden kasıma kadar anlaşılır.Kasım sonu toplu parayla köye dönülür.

          Afyon’da heryıl Hıdırellez’de uçurtma şenliği yapılır.Gökyüzünde rengarenk uçurtmalar süzülür.Hava güzelse yağmur yaş yoksa demek doğru olur.Hıdırellez soğuklarımız da meşhurdur.Çiçeklenmiş meyve ağaçlarının üstüne çok karlar yağmıştır Afyon’da.

Hıdırellezde gün güneşliyse anneler kekini,bükmesini,böreğini yapar.Çerezini doldurur.Çaydanlığını,bardağını güccük tüpünü,kilimini hazırlar.Komşularla topleşir ya Afyon Kalesi’nin eteklerine yada Hıdırlığa veya yeni yapılan Akarçay,Fuar gibi piknik yerlerine giderler.Hava kararana kadar güler,eğlenirler.

En güzeli hıdırellezde Kale’nin bademlik mevkisinde taze ev ekmeğine acılı çemen sürülmüş dilimi ıscak çayla ofuluya puflaya yeyip,tepedeki gayalıkların oradaki düzlükte yakan top oynamaktır.Topu aşşağı kaçıran getiri.Annelerin,büyük abaların sırayla ip atlamalarını izlemek ne büyük keyifti.İpi dört kişi çapraz yapıp atlamaları unutulmazdır.

Hıdırellezde eve yapılan alışverişin bereketi arttıracağına inanılır.

          10 Mayıs haftası Anneler Günü Afyon’da adet şeklinde kutlanır.

Gelin kızla,damat adayı sırayla gayınnalarına ellerinde hediyeleriyle ziyaret eder,el öperler.Yeni gelinler iki anneyede hediye alır, iki dünürleri evine yemeğe davet ederler.

        Afyon annelerinin ağzı dualıdır.

        Gönüllerini hoş ettiysen eğer hayır dualarını alırsın:

Akgünler göresice

Dümeğin dağılmasın

Gınalı eller dut işallah

Günün ak ömrün uzun olsun

Önünden sonun gür gelsin

Sakalın yere değsin

Emeğin yağlı olsun

Al duvaklar ört

Sula selle gibi akta ge…

Ya ha duttuğun altın ossun emi…

        Anaların cinine gittiysen eğer ilencini alırsın.

Nüzüller ensin emi…

Fagılıyasıca

Ciğerinden yanasıca

Aleme mat ol işallahhh!!

Gevur mezerine git

Hortlıyasıca

Gavak gibi göç işallah

Hışım enmiyesice

La ha evlat yerin gedik galsın emi…

Mezerine köpek bağlansın

Yimeden öl emi…

Ocağın kör galsın,ölüne su bulunmasın.

Evladından çeşit gör.

Ildırımlar depene düşsün.

La ha emi gözün önüne düşsün de duvar dutda gez.

        Afyon’un annelerinin kütelediği terlik uğunduragor.

Anneler günü annesi sağ olana kutlu,mutlu gün,olmayana yürek sızılı acı gündür.

Afyon şehitlikleri “Analar gününde sen gelemedin,ben geldim oğlum”diye ağıt yakan,yiğit evladının mezar taşını okşayıp gözyaşlarıyla toprağını sulayan acılı annelerin mekanı olur.

Anneler gününü hatırlamak,onu mutlu edecek hediyeler almak,ömrünü evlatlarına adayan annelere senede bir gün özel,candan öte can olduklarını hissettirmek için önemlidir.

 Anneler hastalandığında bakmak, yaşlandığında el üstünde tutup onu yalnız bırakmamak evlatlık vazifemiz iki cihanda sınavımızdır.

Annemiz elden düştüyse el,ayakları yörümeyosa ayak,az gören gözüne göz,işitmeyosa kulak olabiliyosak hayırlı evladız.Anneler torun bakıcısı değil sevicisi evin baş köşesinin sahibidir.

Analar karnına üçüz bebe sığdırmış,dokuz ay daşımış da üç evlat anasını hayatına sığdıramamış diyen eskiler hayat dersi verirler.

Anaya en büyük anneler günü hediyesi, evladını ömrü olduğunca görüp,sarılıp,koklayabilmektir.

Bütün annelerin Allah vöcudunu vesin,

Dünya durdukça dursunlar….