Gazeteci Nail Azbay, "Halk Eğitim Merkezi’nde Neler Oluyor? – Bir Düzeltme, Bir Keşke – Mehmet Mühsürler’den Gelen Telefon" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...
Afyonkarahisar Halk Eğitim Merkezi konusuna değineceğimi dün bu köşeden bildirmiştim.
Dün pek çok telefon aldım.
“Ne yazacaksın?” diyerek…
Kimisi “yazarsan şunu da yaz” diyerek kendi bildiklerini söyledi…
Kimisi de “şu konuyu yazacaksan, arkasında şöyle şöyle başka bir konu daha var” diye ekledi.
Konuya geçelim.
Bana ulaşan bazı usta öğreticilerin anlattıklarını buraya taşımak istiyorum.
Şöyle diyorlar:
Temmuz ayında Halk Eğitim’e müdür yardımcısı olarak atanan bir hanımefendi var.
Bu kişi – onların iddiasına göre – usta öğreticilere karşı çok ağır cümlelerle mobbing, baskı uyguluyor.
Yine onların iddiasına göre bu kişi, kendi odasını çeşitli afişlerle kapatarak odasının içinin de görülmemesi için yoğun çaba gösteriyor.
Bu kişiden dolayı açılacak kurs sayısının azaldığı söyleniyor.
Semra Güzbey döneminde 250-300 ücretli usta öğretici varken bu sene bu rakam 80-90’lara düşmüş.
20-25 bin arasında ücret alan bu usta öğreticiler, bu baskıdan dolayı görev alamıyor ya da almak istemiyor.
Afyonkarahisar Halk Eğitim Merkezi’ne bu sene eğitim için tahsis edilen bütçenin yüzde 75’inin kullanılmadığı madalyonun bir başka tarafı.
Tasarruf tedbiri diyerek bahane üretildiği, bu şekilde mahalle ve köylerde açılacak olan kursların bir türlü açılamadığı anlatılıyor.
Bu konuda sadece usta öğreticilerin değil, halkın da mağdur olduğu söyleniyor.
AYRILAN BÜTÇE İLE NEDEN KURS AÇILMIYOR?
Bana gelen bilgiler bu şekilde.
Bana bu bilgileri aktaranlar, “Bu kişi sürekli şikâyet ediliyor olmasına rağmen neden kimse kendisine dokunamıyor, bilmiyoruz” diyerek kendisinin korunduğunu düşünüyor.
Ben bu kişiyi tanımam, bilmem.
Belki kurum içi bir çatışma da olabilir.
Bu da beni ilgilendirmez.
Benim burada ilgilendiğim nokta kamuoyu menfaati…
Eğer geçen yıllarda 250-300 usta öğretici çeşitli kurslarla halka eğitim veriyordu ise, bu sene usta öğretici sayısı yüzde 65 oranında azalmışsa burada bir problem var demektir.
Ne oldu da bu usta öğreticiler öğreticilik yapmaz ya da yapamaz oldu?
“Halka eğitim ver” diye ayrılan bütçe ve zamanın yüzde 75’i kullanılmadı ise burada da ayrı bir problem var demektir.
Konuyla ilgili yetkililer bilgi verirse biz de aydınlanmış oluruz.
BİR DÜZELTME, BİR ÖZÜR, BİR KEŞKE…
Dünkü yazımda Karaadilli Beldesi’nde 42’ncisi düzenlenen Yağlı Pehlivan Güreşleri’ndeki izlenimleri aktarmıştım.
Yazımda Şuhut Kaymakamı İzzet Cem Eser ile Şuhut Belediye Başkanı Muhittin Özaşgın’ın etkinliğe neden katılmadığını sorgulamıştım.
Bu yazımdan sonra Valilikten Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Fevzi Bey aradı.
“Kaymakam Bey katılmış” dedi ve Şuhut Kaymakamlığı’nın saat 14.58’de paylaştığı bir X paylaşımını iletti.
Ben de kendisine, benim olduğum saatlerde kendisini görmediğimi, benden sonra ya da önce gelmiş olabileceğini söyledim.
Daha sonra gazeteci büyüğüm İsmail Akar aradı.
Kendisi, kaymakamın orada olduğunu, bizzat kendisiyle sohbet ettiğini söyledi.
Hakka girmemek için alanda olan ve kendisine güvendiğim bir başka basın mensubu arkadaşımı aradım.
Bu arkadaşım ile alandan ayrılırken ayaküstü sohbet etmiştik.
Kendisine Kaymakam Bey’in olup olmadığını sordum.
– “Siz gittikten sonra geldi,” dedi.
Sanırım biz alandan ayrılırken ya da bizim orada olmadığımız bir anda Kaymakam Bey gelmiş.
Özür dilemenin bir erdem olduğuna inanan biri olarak, hiç kıvırmadan bu konuyu düzeltir; hem Şuhut Kaymakamı İzzet Cem Eser’den hem de kamuoyundan özür dilerim.
Böylesi bir etkinlikte yer alarak ata sporumuzun şehrimizde yeniden hak ettiği yere gelmesi noktasında gösterdiği duyarlılığa da ayrıca teşekkür ederim.
Keşke aynı düzeltmeyi Şuhut Belediye Başkanı Muhittin Özaşgın için de yapabilseydim.
Ama maalesef…
MEHMET MÜHSÜRLER: AÇILIŞ DEĞİLDİ, VALİMİZİN BİZE OLAN BİR ZİYARETİYDİ
Dünkü yazımın bir bölümünde de Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Mühsürler’in Belediye Başkanı Burcu Köksal’a ayıp ettiğini söylemiştim.
Borsada temeli atılan lisanslı depoların imar çapı sorununu bizzat Burcu Hanım çözmüştü.
Bunu ben değil, bizzat Borsa Başkanı Mehmet Mühsürler dile getirip herkesin içinde kendisine teşekkür etmişti.
Ama sorunu çözen kişinin temel atma törenine davet edilmemesi bana garip geldi.
Dünkü yazımdan sonra Mehmet Mühsürler aradı.
Önce “Haklısın” diye söze girdi, “Burcu Hanım’ın yerinde ben olsam ben de yanlış anlayabilir ve kırılabilirdim” diyerek söze başladı ve şöyle bir açıklama yaptı:
“Ziraat Bankası’nda kredi ile ilgili bir problem vardı. Sağ olsun Valimiz hemen sorunu çözdü. Bu olaydan sonra biz kuş gribi ile ilgili yaşanan sorunları görüşmek üzere Ankara’da Tarım Bakanımıza gitmiştik. Valimiz Kübra Hanım, ‘Nasıl oldu, sorun çözüldü mü?’ diye sordu. Ben de ‘çözüldü’ deyip, bir ‘gelip yerinde görün’ diyerek kendisini davet ettim. Olay tamamen Sayın Valimizin bize olan bir ziyaretinde gelişti. Biz bir açılış gibi bir tören düzenlemedik. Zaten temeli daha önce atmıştık. Ansızın olan bir olay aslında. Kesinlikle art niyet yok. Kimseye haber vermedik. Vekillerimiz ve Garnizon Komutanımız da yoktu. Bir tören düzenleseydik, herkesi davet eder ve şaşalı yapardık. Biz kesinlikle bu tür işlerde siyasi düşünmeyiz. Burcu Hanım bizim belediye başkanımızdır, şehrül-emîndir. Olay dediğim gibi ansızın gelişti, sadece Valimizin bize olan bir ziyaretinden ibaretti. Art niyetimiz kesinlikle yok.”
Mehmet Mühsürler özetle bunları söyledi.
Olduğu gibi aktarmaya çalıştım.
Takdiri kamuoyuna bırakıyorum.
TEBRİK
Afyonkarahisar Ticaret ve Sanayi Odası’nın bulunduğu hizmet binasının yeri, oda yönetimi tarafından satın alınmış.
Artık bu alan hazinenin değil, doğrudan odanın mülkü olmuş.
Yani Afyon iş dünyasının olmuş.
ATSO Başkanı Hüsnü Serteser ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
Bir tebrik de kendi camiamızın değerli bir kurumu olan Gün Fm’e…
Gün FM, 30 yılı doldurup 31. yayın yılına erişmiş.
İsmail ve Fatma Akar nezdinde tüm Gün FM ailesini kutlar, nice başarılı yayınlarla geçen seneler dilerim.