Bizim çocukluğumuzda toprak en az 6 ay bembeyaz kaplanırdı.
Sağımız solumuz toprak su hava heryer bembeyaz olurdu.

Evlerin çatı kenarlarından sipsivri buzlar sarkardı.
başımıza düşmesin diye mi dersiniz oyun olsun diye mi dersiniz saklana saklana zıplaya zıplaya oyun kura kura yürürdük Çatı altlarında.

Yukarıdan aşağıya kaymayanımız olmazdı ki ya iskarpin ayakkabı ya lastik ayakkabı ya poşet geçirilmiş ayakkabı fark etmezdi hepimizin ruhu aynıydı eğlencesi aynıydı o buzda kayılacak o kartopu oynanacak tı.

Sınıflarımız sobalı olurdu ama ne keyifti o.
Odunun Ateşi
Ateşin Alevi 
Alevin çıt çıt sesi 

Teneffüste bol bol kartopu oynayıp zilin çalmasıyla sobanın başına üşüşen ellerimiz vardı bizim.Birbirini hiç bırakmayan ellerimiz.
Bembeyaz ellerimiz vardı bizim.
Etrafımız beyazdı toprak beyaz hava beyaz su beyaz gökyüzü beyaz ....
hayatlarımız beyazdı oyunlarımız beyazdı ruhumuz beyazdı nefesimiz beyaz düşünceler beyaz umutlarımız beyaz .

Şimdi bakıyorum etrafa yine beyaz ama kısa beyaz .
Beyaz bile kızgın biZe.Uzun vakit durmuyor bizimle ,hemen kaçıyor .
Kirletiyorsunuz öldürüyorsunuz beni diye fısıldıyor sessizce. 

Halbuki beyaz masumdu
Beyaz saftı
Beyaz temizdi
Beyaz bembeyazdı......

Peki biz hala beyaz mıyız !!!!!

Sevgi Saygı Adaletle