Bir önceki yazımda, ebeveyn adaylarına şu soruları yöneltmiştim:

“Bebeğinin bütün eşyaları hazır!

Peki sen bebeğine hazır mısın?

Sen ‘anne’ olmaya hazır mısın?

Bedenin bu sürecin farkında mı?

Eşin ‘baba’ olmaya hazır mı?”

Yazımla ilgili genel olarak güzel geri dönüşler aldım….

Birçok kişinin ortak düşüncelerini dile getirmiş olmak çok mutlu etti beni!

Bu haftaki konumda ise şunu dile getirmek istiyorum:

Bebeğe nasıl hazırlanmalı?

Anne adayı ne hissetmeli?

Bu süreci nasıl değerlendirmeli?

Nelere dikkat edilmeli?

Kendi için ve bebeği için neler yapmalı?

Neye hazırlanmalı?

Bunlar gibi daha birçok soru sorulabilir. Ama önceliğiM anne adaylarının duyguları üzerinde yoğunlaşmak olacak.

Bir anne adayı her ne kadar beklenen gebelik sürecine girmiş olursa olsun, bu yolculuk onun için tahmin dahi edilemez bir süreç olacaktır.

Keza sürpriz şekilde gebelik sürecine giren anne adayları için de sürprizlerle dolu bir yolculuk olacak.

İki gebelik sebebini birbirinden ayıran çok önemli bir sebep var ki hiç şüphesiz bebeğine aktarılacak hislerdir!

Peki bu hisler nelerdir?

Beklenen bir bebek olmak ‘hediye’ olarak çoktan kabul görülmüştür. Değeri paha biçilemez; en güzel kıyafetlerin sahibi, en yeni oyuncakları hak eden bir çocuk olmuştur daha doğmadan. Babasının gururu olmuştur. Annesinin heyecanını kalbinin ritminden hissetmiştir çoktan…

Peki ya beklenmeyen zamanda gelen bebekler ne hissedecek? Ya da istenenin tersi cinsiyette gelecek olan bebekler…

Dünya’ya gelmek için heyecanla atan bir kalp; gelişiyle annesinin mutluluğunu hissetmek yerine üzüntüsünü hissettiğinde, babasının neşeli ses tonunu duyamadan nasıl mutlu olacak?

Bu Dünya’da nasıl yer bulacak kendine?

Anne kendini nasıl hissetmeli sorusuna geldiğimizde;

İlk olarak ‘ruhu’ iyileştirmek için çalışılmalı.

Hiçbir şekilde kendini yargılamadan ‘içine akan duyguyu’ bulmalı ve onu yaşamalı…

Hüzün olabilir, sevinç, heyecan, pişmanlık olabilir belki, ya da kaygı…

İlk hislerinin mutlaka farkına varmalı. Her duyguyu yaşayıp bitirmeli!

Peki nasıl farkına varacaksın hislerinin?

Eşinin ne söylediğini düşünmeden, annenin ne dediğini umursamadan, kimin ne tepki verdiğini önemsemeden “Ben ne hissediyorum?” diye sor kendine.

Nasıl yaşayıp bitireceksin duygularını?

Nefesinle konuş öncelikle. Derin derin nefesler alarak yaşa tüm duygularını. Adını tarif edemediğin duyguları nefesine bırak. Tüm olumsuz hisleri de yaşa ve bitir biran önce.

Sonra ne yapacaksın?

Bebeğine yer verdiği için, bedenine bir teşekkür etmekle başlayabilirsin sevgili ANNE!

İkinci olarak ‘bedeni’ iyileştirmek için çalışılmalı.

Bedenindeki değişimleri kabullenerek bedenine yardımcı olmak sana çok iyi gelecektir.

Beslenmene dikkat edersin, egzersiz yapmaya, yürüyüş yapmaya, müzik dinlemeye, kitap okumaya özen gösterirsin.

Sana kendini daha iyi hissettirecek insanlarla görüşürsün.

En önemlisi de gebelik ve doğum süreci için eğitimler alırsın; kendini bebeğine, bebeğini de doğuma hazırlamaya yardımcı olursun.

Korkularını ve kaygılarını uzman birisiyle konuşmak seni hafifletecektir.

Sorularının yanıtlanması zihnini aydınlatır.

Doğumun mucizesini hiç bakılmayan taraftan dinlemek kalbini ferahlatır.

“Doğum dalgaları geldiği zaman ne yapacağımı bilmiyorum!” diyerek hissettiğin kaygıyı farklı nefes çalışmalarını deneyimleyerek ve doğum pozisyonlarını öğrenerek bedeninin ihtiyacı olan güveni tazelersin.

Sen yeter ki iste!

instagram: afyondoula

e-mail: [email protected]