Milletin Şehremini olacağım iddianızı halkın oylarıyla onaylaması ile o göreve gelirsiniz.

5 yıllık süreçte o coğrafyada en emin, en şeffaf, en çalışkan siz olmalısınız.

Şehre emin olmak Hacer’ül-Esvad’i Kabe’deki yerine koymak gibidir.

Peygamberimiz zeka, feraset ve olgunluğunu esas alıp, yere bir sergi serip, şehrin tüm ileri gelenlerinin serginin kenarından tutmasını sağlamak zorundasınız.

Bu sergi 3 kattan oluşmalı.

1.) Yapısı mevzuatta belirlenmiş kent konseyleri.

2.) Muhtarları temsil eden bir heyet ve şehrin halkın seçimiyle gelen diğer yetkilileriyle ayrı bir konsey oluşturmalı.

3.) Şehrin halk üzerinde nüfuz sahibi olan kanaat önderleri.

Bu 3 konseyle de ayda en az 1 kez sekretaryalı, gündemli, 3 saati geçmeyen karara ve sonuca odaklı toplantılar yapılmalı

Yönetişimin sağlanacağı bu organizasyonda istişarenin hakkı verilmiş ve şehir yönetiminde herkesin eli katılmış olur.

Böylece şeffaf bir yönetim anlayışıyla dedikodu ve gıybetin önüne geçilmiş olur.

Peki şehirlerde acil işler?

Her mahalleye en az bir kütüphane Camiler ve farklı mekanlarında kullanılabileceği ama en az 10 saat halka açık  her mahalleye en az bir kütüphane açılmalı (DİB ve KTB ile koordineli).

Her mahalleye en az bir adet dışında Gar, Eski-Yeni Otogar, Hastanelerin Kafeteryaları ve Okullara o yörenin yazarlarının kitapları başta olmak üzere mini kütüphanelerin açılması.

Uygun otobüs ve raylı sistem duraklara küçük kitaplıklar oluşturulması.

Yaşayan yörenin yazarlarının özellikle köy ve kasabadaki çocuk ve gençlere ulaşmaları, buluşmaları konusunda geniş çaplı programlar düzenlenmesi.

Kültür adamlarının yapacakları söyleşiler için mekan olarak Camiiler, Sivil Toplum Kuruluşları’nın imkanları, diğer salonların yanında Güvenlikli Sitelerin Toplantı salonlarının da kullanılması.

’Yazarlık Okulu’ adıyla bir programla girişimci gençlere ulaşılmalı. Tüm Konya’da yaşayan yazarlara müfredatta yer verilmeli. Dersler kayıt altına alınarak Tv. , radyo ve İnternet yoluyla da halka ulaştırılmalı.

Her yıl yerelde Kültür adına kıymetli ödüller verilmeli , eserlerinin halka ulaşmasında aracılık yapılmalı, kültür adamları onurlandırılmalı, tarım ve sanayide olduğu gibi teşvikler verilmeli ve cesaretlendirilmeli.

Halkın kültür adamlarını her aradığında bulabileceği onlara yönelik nitelikli mekanlar tahsis edilmeli.

Vali Bey ve Büyükşehir Belediye Başkanı  olmak üzere şehrin ileri gelenleri en geç ayda bir ‘Kültür Sofraları’ formatında Kültür adamlarıyla bir araya gelmeleri.

Her şehirde biri otogar civarı diğer merkezde olmak üzere 24 saat açık camii (DİB ve ASHB ile koordineli)

Tüm yardım yapan kuruluşları tek veri sisteminde toplayıp ‘’yardım’’ kelimesi yerine ‘’destek’’ anlayışını ikame ederek kaynakları eğitim ve istihdam üzerinden aktarmak.

Muhtarlarla yakın çalışarak şehir imkanlarının mini versiyonlarını(seyyar ve zamanlı da olabilir) ayaklarına götürmek, eğitimle ürün kalite ve verimini artırmak, köyden şehre göçü tersine çevirmek.

Şehre mutlaka gelinecekse en az 3 ay süreli sertifikalı ‘’şehre uyum’’ eğitimi vermek. Bu eğitime katılanlardan 6 ay su parasında P indirim yapmak.

Her hafta en az 3 saat bütün çevrenizden ayrılıp sade en altta düşündüğünüz vatandaş gibi hareket etmek. Otobüse, dolmuşa binmek, ücretsiz wc’leri kullanmak, gece 3’de otogar ve garı dolaşmak, huzurevi yaşlıları ile kahvaltı yapmak, organizede gece mesaisindeki işçilerle mola da hemhal olmak, simit alıp sade bir çay ocağında çay için halkla sohbet etmek v.b.

Şehrin farklı yerlerine dilek ve öneri kuruları yerleştirmek. Kutulara atılan dilek ve önerileri ve onlarla ilgili ne yapıldığına dair bilgileri aynı kutular üzerinden paylaşmak.

Özellikle hava kirliliği konusunda seferberlik ilan edip, zekat ve sadakaları dahi devreye sokarak insanların konut ve işyerlerinde en hızlı şekilde doğalgaza geçişlerini sağlamak.

Belediyenin hizmet birimlerini özellikle camii, okul, Kur’an Kursu gibi kamu binalarını kullanarak şehrin farklı noktalarına yaymak.

Kampüste, okullarda, camiilerde v.b. kürsülerde belediye hizmetlerini anlatmak ve onlardan önerileri dinlemek.

3 ayda bir tüm gençlik gruplarının temsilcileriyle yazın piknikte, kışın arabaşında bir araya gelmek.