Bir varmış , bir yokmuş .
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde mavi , küçücük bir gezegen varmış . Bu muhteşem gezegende pek çok , pek çok insan yaşarmış . Bunlar doğar , büyür , yer , içer, gezer , tozar , uyur , uyanır , ... vakti gelince göçermiş ebedi aleme .

Temel ihtiyaçları tam tekmil karşılansa bile, en çok duygusal açlık çeker , sevmek , sevilmek isterlermiş . Dünya’ya gözünü açtığı anda başlarmış sevmeye insan . Tadını sevmezse annesinin sütünü bile içmez ,sevmeden hiç bir şey yapmaz , sevmeden bir adım bile atmazmış .

Hatta dönüp baksan hayatına insanın , yaşamının anlam çizgisi , sevgi denen duygudan ibaretmiş .

Annesini sever , babasını , kardeşini , torununu , dedesini , ninesini severmiş , en çok kendisine “anne - baba” diyen o dilleri severmiş , doyamazmış insan yavrusunu sevmeye .

Sokaktaki kediyi , köpeği, börtü böceği, ağacı , petekteki balı , daldaki elmayı , kundaktaki bebeği, bastonuna dayanan nineyi severmiş .

Tiridine bandığı yemeğe , çayın yanında simide , fırından yeni çıkmış ekmeğe, hele o sımsıcak ekmeğe tereyağı sürmeye dayanamazmış.

Kokusunu içine çektiği çiçeği , ayağını bastığında gıcırdayan karı, yüzüne dokunan rüzgarı , yağmuru , yağmurdan sonra toprağı severmiş .

Kuşların cıvıltısını , tanburun tınısını , çocukların gülüşünü , Güneş’ in sıcağını , buğdayın başağını severmiş .

Gezmeyi pek severmiş insan evladı ; uçsuz bucaksız denizleri , koca sıra dağları , yüksek yaylaları , uzayıp giden kıvrım kıvrım yolları , yemyeşil ormanları . Ya masmavi gökyüzü , nasıl da umut verirmiş ona !

Sabah gittiği işini , çalan okul zilini , okunan ezan sesini , sahaftan yeni aldığı kitabı , akşam evlerde yanan ışıkları severmiş .
Perdelerin arkasında yanan o sarı lambalar var ya , hah işte o huzurun rengiymiş mesela !

Yar severmiş . Dost severmiş . Vatanını , milletini, bayrağını severmiş.

Yaradanı severmiş her şeyden özge , her şeyden ayrı ...

Sevmezse , sevilmezse tuzu eksik , tadı eksik , adı eksik , aklı eksik , ruhu eksik kalırmış . İnsanlıktan çıkarmış .

Göçerken bile Dünya’ dan ille de hoş seda bırakıp ardında , mezarda bile sevilmek istermiş .

İnsanlığın mânâsı ; her gün bir sebep bulup sevmeye , yaratılanı sevmesiymiş Yaradan’ dan ötürü .

Masalın sonu mu bağlanır seven , sevilen oldukça ?

Sevginiz sürdükçe yaratılan her varlığa , her gün yeni bir masal olur .

Sonsuz sevgiyle ...