Gazeteci Nail Azbay, "Afyonspor Kongresi ve Voleybolda Gelen Şampiyonluk" başlıklı bir yazı kaleme aldı. İşte o yazı...
Önce Afyonspor kongresinden başlayalım.
Kongrenin yapıldığı salona vardığımda divan başkanı ve divan üyeleri seçilmiş, toplantı başlamak üzereydi.
Salonda toplasan 50 kişi var ya da yoktu.
Kongre başladı…
Daha doğrusu ben öyle sandım.
Kongreden ziyade ‘kahvehane atışması’ başladı desek sanırım daha isabetli olacak.
Çünkü sorun çözmek yerine "Sen şunu dedin, ben bunu dedim" sözlerinin havada uçuştuğu bir kongreye tanık olduk.
Birisi çıkıyor, eline tutuşturulan kendisine ait olmayan cümlelerin yer aldığı mektubu okumaya çalışıyor…
Bir başkası çıkıyor, mevcut başkana veriyor veriştiriyor…
Birisi çıkıyor, "Borç bu" diyor…
Diğeri çıkıyor, "Hayır borç bu" diyerek başka bir rakam telaffuz ediyor.
Bir başkası çıkıyor, "Şunun oğlu takımdan ayrılıp ev tutmuş" diyor.
Öteki çıkıyor, "Milletvekili olmak için kulüp başkanı oldun" deyip Mevlüt Akkuş’a verip veriştiriyor.
Başkan çıkıyor, kendini anlatmaya çalışıyor. "Hayır, o öyle değil, böyle" demeye çalışıyor.
Ama kimse Afyonspor demiyor.
Herkes, "Ben" diyor, başka bir şey demiyor!
Öyle bir kongreydi ki anlatamam…
Hatta bir ara divan başkanı, yerinde oturan ve sadece kongreyi izleyen şahsımı bile bu tartışmaya çekmeye çalıştı.
Afyonspor Başkanı Mevlüt Akkuş’un canlı yayında söylediklerini olduğu gibi yayınladığımız bir haberden bahsederek, "Şu konuyu bildiği halde böyle haber yaptı" gibi anlamsız, içi boş bir tartışmanın kıyısına beni çekmeye çalıştı.
Derken 28 yaşında olan, futbol aşığı olduğunu bildiğim Zafer Varlı söz alıp, "Ben söz istiyorum, işlerim var konuşup gitmek istiyorum" dedi.
"Ancak basının bu söylediklerimi kaydetmesini istemiyorum" diye de ekledi.
Ara verildi, kameralar kapandı, Zafer Varlı konuşmaya başladı.
Kayıt alınmasın dediği için tam olarak neler söylediğini buraya aktarmayacağım.
Ama Zafer Varlı’nın her söylediğini tarihe not düşmek gerekiyor diyerek özünü sizinle paylaşıyorum.
Şöyle dedi Zafer Varlı:
"Ben bu takımın en küçük üyesiyim. Yaşım 28. Amatör futbol oynayan biriyim. Bu takım için 5 milyon lira civarında bir para harcadım, bunun bir kuruşunu talep edersem namerdim! Bundan sonra destek olunması gerekirse ben yine elimden geldiğince destek olurum. Burada babam yaşındaki adamlar ‘senin oğlun, benim oğlum’ diyerek birbirlerini zan altında bırakıyor. Burada bunları tartışmayın. Burada derdimiz Afyonspor olmalı. Benim tek derdim Afyonspor! Bu yüzden gidip üzerime düşen vergi borçlarını ödedim, çıktım. Burada ortak akıl oluşturulmalı. Buraya bakın, kimse gelmiyor. Kulübün eski büyükleri buraya gelmiyor, herkes uzaklaştı. Benim, sizin tek başınıza bu yapılmaz. Burada tartışmak yerine bunu anlatmalıyız. Gidelim, bunu yapalım. Siz ona, o size sallıyorsunuz. Böyle olmaz. Yapacaksak bir şey, çıkalım birlikte yapalım. Birlik olamadığımız için bunu yapamıyoruz. Artık son noktadayız. Yapmayın, artık bitti!"
Zafer, içinden geçenleri söyleyip salondan çekti gitti.
Sonra ne oldu dersiniz?
Birkaç dakika herkes kendine gelir gibi oldu, sonra aynı tas, aynı hamam…
Divan başkanından kulüp üyelerine kadar herkes yine "Ben" kavgasına düştü.
Netice itibarıyla, kayyıma gidilmesin diye "ikna edildiği" söylenen bir yönetime kulüp, deyim yerindeyse itilip kenara gelindi.
Ancak herkes ikna edilememiş olacak ki, yönetimde adının yazdığını haberimizden gören bazıları beni arayıp, "Abi, benim haberim yok, neden beni yazdınız?" diyerek sitemini iletti.
Aynı kısır kavgalar devam edince çok dayanamadım, ben de salondan çıktım, gittim.
İşin özeti: Bu kongre, Afyonspor’un meçhule doğru postalandığı bir kongre oldu.
Voleybolda Kızlarımız Yüzümüzü Güldürdü
Futbolda yüzümüz gülmese de voleybolda güzel şeyler olmaya başladı.
Kadın voleybol takımımız, bu sene katıldığı 2. Lig’den 1. Lig’e yükselmeyi başardı.
Takımdaki ahenk ve inanmışlık başarıyı getirdi.
Gelecek sezon Sultanlar Ligi’nin bir altındaki ligde mücadele edeceğiz.
Başta kızlarımız olmak üzere emeği geçen herkesi kutluyorum.
Ancak daha önce basketbolda ve erkek voleybolunda da en üst liglere kadar yükselmiştik.
Doğru şekilde yönetilmediği için, işin içine yine siyaset girdiği için tüm takımlarımız bir bir kapanmıştı.
Umarım bu defa doğru bir planlama yapılıyordur.
Bu arada, voleybol takımımızın şampiyonluğunun kutlanması için bir organizasyon planlandığı,
fakat Veysel Eroğlu Spor Salonu’nun kutlama için Gençlik Spor İl Müdürlüğü tarafından "zemin bozulur" gerekçesiyle verilmediği konuşuluyordu.
Dün bu söylenti kulaktan kulağa yayıldı.
Fakat bunun bir dedikodudan ibaret olduğu anlaşıldı.
Bu akşam saat 19.30’da salonda şampiyonluk kutlaması yapılacak.
Gençlik Spor İl Müdürlüğü yetkililerinin "Takım bizim takımımız" diyerek sonsuz destek verdiğini öğrendim.
Tebrik ederim.
Bugün bu şehre umut ve heyecan kazandıran kızlarımızın yanında olalım.
