Atatürk Kongre Merkezinde düzenlenen Akademik Yükselme ve Atanma Törenine; Rektörümüz Prof. Dr. Nurullah Okumuş, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. Adem Aslan ve Prof. Dr. Ümit Dündar, fakülte dekanlarımız, yüksekokul müdürlerimiz, idari birim amirlerimiz, akademik ve idari personelimiz ile aileleri katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından başlayan törende, Rektör Prof. Dr. Okumuş, AFSÜ’nün son bir yıllık süreçte geldiği aşamayı ve ileriye dönük kurumsal hedeflerini yansıtan bir sunum yaptı. Törenin AFSÜ camiası için gurur ve sevinç vesilesi olduğunu belirterek sözlerine başlayan Prof. Dr. Okumuş, “Hem mevcut hocalarımızdan unvanı yükselenleri hem de ailemize katılan 114 akademisyenin gelişini kutlamaktayız.” dedi. “ Şiddeti, şiddetle çözemeyiz” Konuşmasının ilk bölümünde kadına yönelik şiddet konusunda mesajlar veren Prof. Dr. Okumuş, sembolik olarak gösterdiği beyzbol sopası ile şiddete karşı olduğunu “Şiddeti, şiddetle çözemeyiz.” sözleri ile belirtti. Prof. Dr. Okumuş şöyle konuştu: “Kültürümüzde kadına, anaya el kaldırmak yoktur ama her gün çevremizde ve medyada kadına yönelik şiddet haberleri okuyoruz, görüyoruz. Bu duruma karşı sessiz kalmamız mümkün değildir. Bizim dinimizde Cennet ayaklarının altına serilecek kadar kutsaldır kadın ve ana. Bizim örfümüzde öf bile denmez anaya. Kadınlarımız, baş tacımızdır. Öfke duyduğumuzda, onlara en sevgi dolu sözcükleri söylediğimiz anları hatırlatalım; şiddet eğilimi taşıyan insanların hatırlamalarını sağlayalım. Eller vurmak için kalktığında, onlara dokunduğumuz ve okşadığımız anları hatırlayalım, hatırlatalım. Sabrı öğretelim, öfke kontrolünü öğretelim. Pişmanlığın fayda etmediğini, özür dilemesini, özür dileyebilmeyi öğretelim. Ve en önemlisi, hiçbirimizin hiç kimseden ve en önemlisi kadınlardan üstün olmadığımızı öğretelim. Kadına şiddet acizlik ve zayıflık göstergesidir. Ancak karakteri zayıf insanlar şiddete başvurur. Fiziki üstünlüğü hak görmek, hakkı tanımamaktır. Şiddete başvuranın belini kırmalıyız ama yine şiddetle değil sözle, davranışla, efendilikle, akademisyen kimliğimizle, anlatarak, göstererek, öğreterek. Bu konuda hepimize büyük görev düşüyor. Kadına şiddete, bu anlayışla hayır diyoruz. Şiddete uğrayan her kadından da eğer kabul ederlerse, özür diliyoruz.” “Azim ve kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz.” AFSÜ’nün kurulduğu günden bu yana 12’si profesör, 16’sı doçent, 60’ı doktor öğretim üyesi ve 26’sı öğretim görevlisi olmak üzere toplam 114 akademisyeni bünyesine kattığını belirten Prof. Dr. Okumuş, “AFSÜ yönetimi olarak üniversitemizin akademik ve fiziksel gelişimi için azim ve kararlılıkla çalışmaya devam ediyoruz.” dedi. Dört fakültesi, bir enstitü, üç meslek yüksekokulu ve üç uygulama ve araştırma merkezi ile dinamik bir kurum olarak topluma hizmet eden AFSÜ için akademik kadrosunda yer alan bütün isimlerin son derece değerli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Okumuş sözlerini şöyle sürdürdü: “Elbette ki AFSÜ de sizler için değerli olmalıdır. Hekimlik hepimizin iyi bildiği gibi fedakârlık demektir. Bizler sağlığın üniversitesi olma idealiyle yola çıktık. Bu ideal, hem şifa dağıtacak hekimler ve sağlık çalışanları yetiştirmek hem de şifa dağıtmak anlamına eliyor. Peki, biz kime hizmet ediyoruz? İlk başta vatanımıza hizmet ediyoruz. Değerli akademik kadromuzun üzerinde çalıştığı projelerden biri, sağlık alanında ülkemizin kaderini etkileyebilir. Üniversitemizin adını ulusal ve uluslararası alanlarda başarıyla temsil eden ve bundan sonra da temsil edeceğine inandığım bütün hocalarımıza, üniversitemizin ilerlemesine katkı sağlayan bütün çalışanımıza teşekkür ediyor; AFSÜ adına şükranlarımı sunuyorum.” Rektörümüz Prof. Dr. Okumuş’un konuşmasının ardından, sırayla sahneye davet edilen akademisyenlerimize hediyeleri takdim edildi. Tören, Atatürk Kongre Merkezi fuayesindeki ikram ile son buldu.