Türkiye Büyük Millet Meclisi(TBMM) kürsüsünden konuşan MHP Afyonkarahisar Milletvekili ve MYK Üyesi Mehmet Taytak’ın hedefinde Tunceli’nin TKP’li belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu vardı. Tunceli isminin kaldırılarak “Dersim” yazılmasına tepki gösteren Taytak, ““Tunceli’nin TKP’li belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun Tunceli Belediyesi’nin adını dersim olarak değiştirme kararı üzerine söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Popülizme yenik düşerek, bazı çevrelere güzel gözüküp, geçmişi karıştırmaya çalışanların sonu, geçmişte dedelerinin başına gelenden farklı olmayacaktır. Kendi hayal aleminde Türk devletine baş kaldırdığını düşünenler er ya da geç devletin tunç eli ile tanışacaktır. O dönemde cumhuriyetin demokratik, aydınlık ve milli bakış açısına kör taklidi yaparak, kendi feodal yapılarını devam ettirebilmek için, İngilizlere ve Fransızlara aman dileyerek, el etek öperek isyan başlatanlar karakollarımızı basmıştır, askerlerimizi şehit etmiştir, köprüleri yıkmıştır. Devletimize başkaldırmış, ama başaramayınca, haince İngilizlere mektup yazmış Suriye’de Fransızlara sığınmışlardır.” Dedi “CHP neden sessiz?” Seyit Rıza’nın masum gösterilmeye çalışıldığını ifade eden Taytak, CHP’nin bu duruma neden sessiz kaldığını şu sözlerle eleştirdi: “Hal böyleyken Seyit Rıza’yı masum göstermeye çalışanlar kimlerdir? Eli kanlı terör örgütü PKK, onun gizli ortakları ve siyasi temsilcileridir. Bunların bu çabaları bizi hiç şaşırtmamaktadır. Karakol basmayı, köprüleri yıkmayı, okullarımızı yakmayı, askerlerimizi şehit etmeyi nereden öğrendikleri bellidir. Emperyalizmin uşağı olmayı, dedeleri gibi onlar da çok iyi bilir. Bizim şaşırdığımız esas mesele ise, Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu konu karşısındaki sessizliğidir. CHP seçimlerde ittifak yaptığı HDP'yi küstürmekten mi korkuyor? ‘Ne dersimi kardeşim burası Tunceli’dir.’ diye neden diyemiyorlar? Neden sessiz kalıyorlar? Bunun cevabı bellidir. PKK’nın seçimlerde verdiği desteği kaybetmekten korktukları ortadadır. Milletimiz bu riyakâr duruşu çok şükür ki görüyor. Onlar ne kadar susarlarsa sussunlar. Biz milliyetçi hareket partisi olarak susmayacağız. Liderimiz Devlet Bahçeli beyefendinin ifade ettiği gibi, ‘Tunceli’ ifadesinin yerine dersim yazılmasıyla ilgili karar yok hükmündedir, ayaklarımızın altındadır, gereği de mutlaka yapılmalıdır.” “KOMÜNİST ŞARLATANLIĞA GÖZ YUMMAYIZ” Eleştirilerini sürdüren Taytak, bu duruma göz yummayacaklarını ifade ederek, “Türkiye’de resmi olarak Dersim ismiyle anılan bir vilayet yoktur, olamayacaktır. Ne yapacağız? Seçildi diyerek komünist şarlatanlığa göz mü yumacağız? Hem Atatürk edebiyatı yapacaksınız, hem de Tunceli il başkanınız Seyit Rıza’yı anma programı düzenleyecek. Soruyorum sizlere bu nasıl bir siyaset şeklidir? Mustafa Kemal’in Tunceli dediğine kimse Dersim diyemez. CHP ikiyüzlü siyaseti bir an evvel bırakmalıdır. Deve kuşu misali kafalarını kuma gömüp, şu tartışmanın şimdi zamanı mıydı diye hayıflanıp, konunun bir an evvel kapanmasını bekleyen bir hale düştüler, inanın yazık. Batılı emperyalist güçlere karşı, kanımızla, canımızla, ağır bedeller ödeyerek bu kutlu vatanda kurduğumuz, ve 1000 yıllık geleneklerimizle yaşattığımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, kurucu değerlerine ve hukukuna herkes saygı duymak zorundadır. Çok partili seçimler yoluyla ortaya çıkan seçmen iradesinin istismarı ve karanlık zihinlerinde sözde baş kaldırı olan bu karara şiddetle karşı olduğumuzu, buna müsaade etmeyeceğimizi büyük Türk milleti önünde bir kez daha ilan ediyoruz.Komünizm adı altında feodalizmi savunan bu şahsın, Türk milleti önünde maskesi düşmüş, Arka planda tasarlanan hain ve kirli plan ortaya çıkmıştır. Burası Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Belediye başkanlığı makamı da diğer tüm makamlarda Türk devletine meydan okuma makamı değildir, olamayacaktır. Millete şirin gözükmek için bedava buğday, organik nohut diye yola çıkıp, Devletin vilayetinin ismini değiştirmeye, Ana dilimiz olan Türkçe’nin yanında başka dillerde yazışmalar yapmaya kalkanlar, Yukarıda belirttiğim gibi devletin tunç eli ile bir an evvel tanıştırılmalıdır. Herkes haddini bilmeli ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kanunlarına uymalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle konuşmama son verirken yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.” dedi