ÖĞRETMEN YETİŞTİRME 

Eğitim öğretim Türkiye’de şu veya bu şekilde 81 milyon insanın ilgi ve etki alanına giren bir olgudur. Anne karnındaki çocuk dahi… Bu kadar geniş ilgi alanı bulan eğitim öğretim elbette önemli. Ülkelerin geleceğini de düşünürseniz önemi bir derece daha artacak tabii.

Bu kadar önemli işin uğraşıcıları da önemine binaen iyi yetiştirilmiş, daha bilinçli tabiri caizse işin ustası olmalı.

  Eğitim-öğretim dinamik olduğunu daha önceki yazılarımda yazmıştım. Geleneksel eğitimin değişimi yavaştır. Ama çağa uygun eğitim öğretim anlayışı baş döndürücü bir şekilde değişim vazgeçilmez. Bu değişime ayak uydurabilmek için sahada uygulayıcıların iyi yetişmiş, donanım sahibi ve feraseti ve basireti açık olmalı.

Eğitim öğretim sahasının kahramanları olan öğretmenler iyi yetiştirilmeli. Türkiye’de 1948’de kapatılan “KÖY ENSTİTÜLERİ” öğretmen yetiştiren kurumların bozulmasına yol açacak çalışmaların başlangıcı olarak görüyorum. Ondan sonra da müdahaleler devam edegelmiştir. Herbir müdahale iyi niyetli olmasına rağmen maalesef planı programı doğru yapılmadığından tabiri caizse elimizde patlamıştır. Bugüne gelindiğinde maalesef beklenilen istenilen sonucu yakalayamayacağımız ortadadır

Türkiye’de eğitimin yüzlerce sebebi var. Bence en önemli sebeplerden biri: Nitelikli Öğretmen.

Nitelikl, öğretmen yetiştirme

1974’ te Kapatılan Öğretmen Okulları yerine 2 yıllık Eğitim Enstitüleri maalesef öğretmen okullarının yerini tutamadı. Bir de o dönemde iktidarların taraflı uygulamaları maalesef bozulmaya çanak tutmuşlardır. 1980 darbesinden sonra 1982’den itibaren eğitim enstitüleri eğitim yüksekokulları haline dönüştürülerek tamamen üniversitelere bağlanmıştır. Eğitim yüksekokullarının öğrenim süresi 1989 yılından itibaren 4 yıla çıkarılmış, 1992’de ise eğitim fakülteleri haline dönüştürülmüşlerdir.

1997’de öğretmen açığını kapatmak adına iş bulamamış boşta kalan diğer fakülte mezunlarını öğretmen olarak atamak işin tuzu biberi olmuştur.

Daha sonraları Fen Edebiyat Fakültesi mezunlarına iş temin etmek adına “Formasyon” adı altında öğretmen sertifikası dağıtılmış hem öğretmen kalitesi düşmüş hem de binlerce öğretmen belgesi almış kişiler devlet kapısında atamayı beklemektedir.

Burada şu veya bu partiyi ötelemek ya da kötülemek gayretinde değilim. 1948’den sonra gelen her iktidar öğretmen yetiştiren kurumlara hep müdahale etmiştir.

ÇÖZÜMÖğretmen okullarının çağa uygun hale getirilerek ihya ve inşasına geçilmeli. Yüksek Öğretmen Okulu yerine de “Öğretmen Akademileri” kurulmalı

Bir dahaki yazımızda devam edeceğiz

Kalın sağlıcakla… 27.09.2018