Asker bir babanin kızı olarak böyle anlamlı önemli bir günde doğmak.
Birazcık da olsa haklı gururunu yasamayayım mı?
Film gibi bir hikaye benimki.
8 aylık dünyaya gözlerimi açmışım.
8 aylıklar yaşamaz demişler amaaa dahiligini tartışmaya dahi açmamışlar.
Babam catışmalarda.
Annem evde duramamis sancilanmis.
Ben o sancilara sebep olan tekmelemeyi yaparken belki de hissetmisim babamin zor kosullarda oldugunu. Benimki onu korumak olabilir mi? Sonra duymus gelmis.
Zaten onun gelmesiyle benim doğmam ayni anda olmus.
Ne yollardan geçmişiz.
Neler neler yaşıyor insanoglu.
Yol alırken sayılar artarken önemli olan neler ögrendigin ve hayata dair neleri not aldigin degil midir zaten???
Ben kendi adima notlarımı aldim.
Hayata dair öğrendiklerin bazen canini acitsa da öğreniyorsun iste. Bu can acıtmalar da mutluluklar da seni oldugun sen yapmiyor mu???
Ben kaderimdeki yazının her kelimesini ve her bir noktalama işaretini yaşayarak çıktım yoluma.
Virgüller oldu durakladım, ünlemler oldu şaşırdım, kızdım.
Üç noktalarım oldu kelimelerimi yazamadım bile...
"Ama" lar "fakat"lar oldu kuvvetlisinden.
Şimdi cümle bitti, satır bitti.
Geride kalan sayfalar doldu.
Kaderin yaşattığı evreler bitti.
BUGÜN şimdi yeni bir sayfa var elimde; yeni bir kalem ve yeni yazılar...
Güzel ailemi, dostlarimi, güzel yüreklilerimi, güzel anılarımı koydum yüregime.
Savurdum yalanlari ihanetleri sinsilikleri kötülükleri; saçıldı etrafa.
Yanıma ne mi aldim?
Beni olduğum gibi sevenlerin kalbini aldim ...
Umutlarımı aldım.
Hayallerimi aldim...
Hedeflerimi aldım...
Aynamı aldım...
"Inancımı" aldım...
Kaptanı benim hayatımın, deryalarla dolu olan yolculuğunda...
Inancimla umudumla yeni yolculuk başlasın o zaman...
Nice güzel günlere...
İyi ki dogmusum.

Hos geldin...

S’ev'giyle...