Doğanın insanlara sunduğu güzellikleri, merhameti, sevgiyi, öğrenmesi için gönderdiği harikalarla yani bir kucak dolusu çiçeklerle geldim sizlere. Düşündüm de çiçeklerle yürüdüğüm yolda bana eşlik edersiniz.

Var mısınız?

Çiçekler ikram edelim dünyanın dört bir yanına, doğanın vazgeçilmezini sunalım en güzel çıkmazlara, konuşmayı unutmuşlara dil, canı yananlara merhem olalım, karanlıklarının en korkunç manzaralarına ışık saçalım. Yolunu kaybetmişlere yol, limanında kaybettiklerinde kaptan, hayatlarına en güzel rota olalım.

Benimlesiniz duyuyorum.

Bencilliği karakter haline getirmiş insanlardan başlayalım. Zorunluluklarından ve çıkarları söz konusu olduğunda konuşan zavallılardan. Özel çiçeklerden olan ’ kiraz çiçekleri ‘uzatıyorum onlara. Kiraz çiçekleri, en güzel çağlarında solmadan direk olarak yere düşer. Hem yaşamı hem ölümü hatırlatır.

Karakterlerini kaybetmeden sevgiden uzaklaşmadan kalplerindeki güzellikleri yok etmeden farkına varmaları adına.  En güzel hediye kiraz çiçekleri.

Tek başına kalmış yaşlı teyze görüyorum. Yalnızlık sıkmış belli ki. Yüreğinden tutması ve öz sevgiyle yaşaması adına beyaz orkide bırakıyorum yan masadaki koltuğa. İkramımız teyzecim  (= çiçeğimizin zarafeti ve güzelliği gülücükler saçtırsın en güzel karanlıklarına.

Bir çocuk görüyorum istediği oyuncak alınmamış. Ya ailenin maddi durumu yetmedi, ya da alınmaması gereken bir oyuncak. Pembe lale bırakıyorum o minnacık yumuşacık olan ellerinin arasına. Anlayış göstersin sana.

Hasta yatağında ilaçları ile ayakta kalmaya çalışan bir amca var burada. Erkeklere çiçek ikram edilir mi diye söylenmeyin. Onları da motive etmek, şımartmak gülümsetmek gerekmez mi? Sana rengârenk papatyalar bırakıyorum amcacım. Umudunu kaybetmeden direnerek  hastalık savaşını kazanman adına.

Düşünerek yürüyorum çiçek vermek için illa ki bir sebep mi olmalı diye.

Köpeğini hava alması için çıkaran birkaç kişi ile karşılaşıyorum. Bakalım elimde neler kalmış. Zambaklarımız var sapsarı. Neşeli ve nazik bulduğumuzu dile getirelim.

Yürüdüğümüz yollara leylak serpiştirelim. Kimse sevgiyi unutmasın güven kavramını hiçe saymasın.

Kucağımdakileri bir bir azaltırken umarım tek amacımın çiçek ikram etmek olmadığını anlamışsınızdır.

Hadi o zaman sümbüllerde sizlere.

Öğrenciler sarmış parkın alanlarını. Ders çalışırken ,kitap okurken  kokusu sarsın odalarını. Okumayı keyifli hale getirir bilginin derinliklerinde başarılar göstermeleri adına.

Ve son olarak, bir deniz gözüme çarpıyor. Kıyı da takım elbiseli kırmızı kravatlı bir adam. Tam da önünde hem sert hem sevecen bakışlarla baktığı güzel bir kız. Konuşamıyor belli ki. Kız da karşıda gözlerini kırpmadan bakıyor o gözlerindeki buğuya.  kim bilir ne hayaller kuruyor. Sakince çocuğun eline mavi gül bırakıyorum ve kaçıyorum. Anlamı da manidar. Sana ulaşmak zor biliyorum, özgürlüğün en uç maviliğinde, tutkunun ulaşamadığı derinlikler ikram ediyorum sana. Sessizliğin en güzel tınısına..

Bakıyorum da bitmiş elimdeki çiçekler. Şimdi sıra sizlerde.

Karanlıklarına ışık saçarak, nedenini söylemeyerek, ihtiyaçlarını fark ettirmeden ikram ederek, bahar geçmeden yüzünde çiçekler açtırarak, şifa ve umut olarak, hayatı ve ölümü hatırlatarak yürüyün.

Yürüyün ki adım attığınız her yerde umut sevgi, neşe ve mutluluk saçılsın

  Yürü ki,

YOLUNA ÇİÇEK YÜREKLİ İNSANLAR ÇIKSIN.

                                                                                                                                               EFTELYA