Süper ligde 11. hafta seyir zevki yüksek maçlara sahne oldu.Bu hafta futboldan farklı olaylarda yaşandı. O yüzden bilerek geç yazmayı tercih ettim. Sahanın dışına çıkıldığı için ne olup bittiğini anlamak uzun sürebiliyor. Çünkü ülkemizde sporun tanımını herkes kendine göre oluşturmak isteyince farklı şeyler izlemek zorunda kalıyoruz. Kavgalı ve tartışmalı bir derbi geride kaldı. Yükselişe geçen ve düşüşte olan oyuncular vardı. Haftalar ilerledikçe bu anlamlı mücadele daha çok merak uyandıracak gibi gözüküyor. Futbol izleyen sporseverlerin bilinmezlerle dolu ligimizde, neler seyredeceği herkesin merak konusu olmaktan öteye geçmiş durumda…

LİDERDEN BAŞLAYALIM

Lider Başakşehir Cumartesi günü evinde Beşiktaş’ı ağırladı. Önem derecesi yüksek olan bu karşılaşmada kozlar turuncu lacivertlilerin elindeydi. Geçmiş yıllara göre kadrosu yaşlı olan 2 takımın maçını izledik. Tribünden izleyen seyircilerin az olduğu sakin bir maçtı. Ev sahibi Başakşehir maça hızlı başladı. İlk gol pozisyonu VAR’dan dolayı iptal olan Başakşehir takımında oyun disiplininden bir an olsun vazgeçilmedi. Korner atışında stoper Epureanu’nun ayağından golü bulup oyunu lehine götüren ekip ev sahibi Başakşehir’di. Abdullah Avcı’nın öğrencileri şampiyonluk şarkısı söylemeden önce her maç nasıl oynamaları gerekiyorsa o şekilde futbol sergiliyor. Haftalardır yazılarımda belirttiğim gibi sessiz ve derinden yükselişte olan turuncu lacivertliler ilerleyen haftalarda adından fazlasıyla söz ettirecek gibi gözüküyor.

KARTAL 2014’TEN BERİ GALİBİYETE HASRET

Lige iyi başlayamayan ve henüz formsuzluğu üzerinden kalkmayan Beşiktaş cephesinde eksiklerin çokluğu hissedildi. Mental çöküş yaşayan içindeki karakartal bu maçıda gol anlamında boş geçti. Bütün olumsuzluklara rağmen son anlarda Vagner Love kaçırdığı gol ile 1 puandan etmiş oldu desek yalan olmaz. Dikkat çekmek istediğim başka bir noktada kaleci mevzusu. Karıus’un formsuzluğu herkesin malumu. Eline top değmeyen Alman kaleci Fulham’a transfer olan Fabri’yi mumla aratır şekilde performans sergiliyor. Şenol Güneş’in kendince en büyük pişmanlığıdır. Diğer yandan istatistiğe baktığımızda farklı bir durum var. Beşiktaş için Başakşehir deplasmanı kabus gibi geçiyor. Siyah beyazlılar son 4 maçta 1 beraberlik 3 mağlubiyet almış. Son galibiyeti ise 9 Kasım 2014’te elde etmiş. Büyük takım adına bu veriler iyi anlamlar taşımıyor. Yinede her skora sonuca rağmen bekleyip görmek en hayırlısı olacak…

DERBİ BİLMECESİ

Cuma günü bizi eski maçlara nazaran az heyecanlı bir derbi bekliyordu. Sebebi ise ilk defa ligde 15. sırada bir maça çıkacak Fenerbahçe’nin içinde bulunduğu durumdu. Zira sarı lacivertliler yarıştan kopmuş olmasa bu maç coğrafyadan öteye geçerek Avrupa gündeminde 1 numarada olabilirdi. Yeni hoca arayışları içinde olan ekipti . Fenerbahçe’nin başında Cocu’nun yardımcısı Erwın Koehman vardı. Velhasıl tüm sözler yorumlar eşliğinde maç başladı. Galatasaray ilk yarıyı Donk’un attığı golle önde kapadı. Asıl heyecan 2. Yarıdaydı. Sarı kırmızılılar Fenerbahçe defansının uzaklaştıramadığı topuda Linnes’in ayağından gole çevirince farkı 2’ye çıkardı. 55. dakikada ise Telekomdaki seyircinin maç bitmiş havasındaki tezahüratları farklı bir oyuna sebebiyet verdi. Herkes fark geliyor derken oyunu rakip sahaya yıkan Fenerbahçe penaltı kazanınca Valbuena farkı 1’e indirdi. Hakem Fırat Aydınus’un kararlarına yapılan itirazlarda kâr etmedi. Daha sonra Jailson beraberlik golünü atınca maç başka bir boyuta taşındı. Son dakikalarda Skrtel’in ayağından galibiyet golünü kaçıran taraf Fenerbahçe’ydi. Elindeki maçı adeta ikram eden ekip ise Galatasaray’dı. Diğer bir deyişle cimbom 2 puanmı kaybetti ya da 1 puanmı kazandı şeklindede söylenebilir.

SON DÜDÜKLE ORTALIK KARIŞTI

Hakem Fırat Aydınus’un maçın bitiş düdüğünden önce orta sahada ‘itişen’ 2 oyuncu vardı. Soldado ve Belhanda. Kendi takımlarında gösterdikleri kötü performansın devamını olaylarla sürdürdüler. Daha sonra Jailson’da attığı tokatla ortalığı dahada alevlendirince büyük olaylar çıktı. Fatih Terim’in yardımcısı Hasan Şaş’ın Skrtel’e yumruk attığı görüldü. Oyuncuların birbirlerini kovalamaları eşliğinde herkes soyunma odasına gitti. Galatasaray teknik ekibinin hakem Fırat Aydınus’un yanına gidip itiraz ettikleri görüldü. Çalkantılı derbi böyle kötü görüntüler sonucunda hafızalarda yerini aldı. Kısaca yakışmadı demekten başka söz gelmiyor. Çünkü spor bu değil hiç olmadı. Centilmenlik havasında başlayan 90 dakika olumsuz görüntülerle cezalara gebe halde neticelendi. Ne diyelim sporseverler olarak bir daha böyle görüntüler izlememek en büyük temennimiz…

DEPLASMAN TRİBÜNÜ BOŞALDI

Derbi maçın başlamasına dakikalar kala alınan haberle herkesin içi burkuldu. 20 yaşındaki Fenerbahçe taraftarı Koray Şener’in stada girerken geçirdiği kalp krizi sonrası hastaneye kaldırıldığı ve orada vefat ettiği öğrenildi. Bu haberin duyulmasıyla maçın hiç önemi kalmadı. Fenerbahçe seyirciside maçı izlemeden staddan ayrıldı. Maçtan sonrada Fenerbahçe takımı hastaneye giderek taziyelerini iletti. Galibiyet mağlubiyet bir yana hüzünlü anlar yaşandı. Kimsenin başına gelmesini istemediğimiz türden bir olay yaşadık. Ne diyelim Allah ailesine ve sevenlerine sabır versin. Böyle bir ölüm olayının olmasıyla birlikte şu yaşanan kavgaları ‘’beyhude’’ buluyorum. Gereksiz manasız boş çabalar sahiden. Cahilce ve çocukçadan bile öte tavırlar bunlar. Hiçbirşey insan hayatından ve sağlığından önemli değildir. O halde rekabete ve birbirimize saygıda kusur etmeyelim. Sporun ruhuna aykırı davranmak güçlü olmak değil tam aksine zavallı olduğunu ispat etmektir. Hangi stadda hangi takım hangi oyuncu yaparsa yapsın karşı çıkmalı ve tepkimizi koymalıyız. Sevgi ve Saygılarımla… Hoşçakalın…