İklim Bilimci Dr. Okan Bozyurt sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarda, ‘Gulf Stream’ akıntısının nasıl oluştuğunu ve etkilerinin neler olduğunu açıkladı. Dr. Bozyurt, önümüzdeki 40-50 yıl içerisinde Avrupa’nın ve Türkiye’nin ‘Küçük Buzul Çağından’ nasıl etkileneceğini anlattı.

İklim Bilimci Dr. Okan Bozyurt'un açıklamaları şöyle;

NASA SON VERİLERİ AÇIKLADI

"Bugün daha global daha küresel bir konuyu işleyeceğiz. Bu sefer bölgesel ya da lokal değil daha çok dünyamızı ilgilendiren bir iklim değişikliği söz konusu. Bu hem de yakın bir zamanda olabilecek iklim değişikliği. Elimize NASA’dan son veriler ulaştı. Bu veriler biraz ürkütücü boyutta. Peki nasıl ürkütücü boyutta? Gulf Stream akıntısının giderek zayıfladığı yönünde çok ciddi bulgular var. Bunu daha önceki videolarımda da söylemiştim biliyorsunuz. Son yapılan ölçümlerde bu zayıflamanın giderek arttığı yönünde bazı yeni veriler elimize ulaştı. Ben bunlardan biraz bahsetmek istiyorum."

GULF STREAM AKINTISI NEDİR?

"Gulf Stream akıntısı Meksika Körfezi’nden doğuyor. Daha sonra yönünü kuzey doğuya doğru çevirerek, belirli bir enlemden sonra tam yönü batıya doğru oluyor. Buna aslında biz batı rüzgarları adını veriyoruz. Zaten akıntıların ilk doğuşuna bakacak olursak onları ilk harekete geçiren etmen rüzgardır. Çünkü rüzgar olmazsa su sürüklenmez. Son yıllarda bu batı rüzgarları hızında bir yavaşlama kaydedilmeye başlandı. Bunun nedeninden bahsetmek gerekirse, küresel iklim değişikliğiyle beraber ekvator ve kutuplar arasındaki sıcaklık farkı son yıllarda inanılmaz derecede azalmaya başladı. Çünkü dünyadaki rüzgar sistemlerini harekete geçiren başlıca yegane güç; ekvatordaki aşırı ısınma ve kutuplardaki aşırı soğumadır. Bu ikisi arasındaki basınç farkı, dünyadaki rüzgar sistemlerini harekete geçiren ve sıcaklık dağılımını sağlayan yegane etmendir. Ekvatorda zaten aşırı ısınma var bu malum. Kutuplarda da son 20-30 yıldır özellikle küresel ısınmanın etkisiyle aşırı derecede bir ısınma söz konusu olmaya başladı. Dolayısıyla eskiden olan kutuplar ve ekvator arasındaki sıcaklık farkı yavaş yavaş kapanmaya başladı. Bu bağlamda zaten hava akımları nasıl doğar? İki basınç farkı arasındaki olaylardan doğar. Hava akımları yüksek basınç ve alçak basınç arasındaki farklardan doğar. Dolayısıyla bunlarda azalmaya başladığı için akımları doğurabilecek etmenlerde ortadan kalkıyor şu anda. Bu sebeple hava akımlarına da çok fazla gerek duyulmuyor."

GULF STREAM AKINTISININ SONUÇLARI NASIL OLACAK?

"Bunlardan ilk etkilenen daimi rüzgar sistemlerinden en başında gelen hiç kuşku yok ki batı rüzgarları oldu. Batı rüzgarlarından bu azalmayla beraber suyun sürüklenme hızı da azalmaya başladı. Yani Gulf Stream akıntısı gibi bir takım akıntıların hızları da azalmaya başladı. Fakat burada şöyle bir sıkıntı var; Meksika Körfezinden doğuyor demiştik biliyorsunuz. Meksika Körfezinden doğan sıcak sular batı rüzgarlarının etkisiyle kuzey batı avrupaya kadar gidiyor. Gittiği yerdeki enlemin etkisini de değiştiriyor. Kuzey Batı Avrupa’nın kıyıları İngiltere başta olmak üzere enlem olarak yüksek, 50 derece ve üzeri enlemler. Buralarda iklimin daha sert olması lazım. Fakat buna rağmen iklimleri oldukça ılıman. Kışları ılık ve yağışlı geçiyor. Gulf Stream akıntısı tamamiyle ortadan kalkarsa, bu sefer o bölge kutup rüzgarlarının etkisi altında kalacak. Adete Sibirya iklimi oraya hakim olmaya başlayacak."

TARİHTE BU OLAYIN BENZERLERİ YAŞANDI

"Şöyle tarihe bir uzanacak olursak; M.S. 900-1300 yılları arasında bir Orta Çağ sıcak dönemi var. Bu dönemde yine bugünkü gibi bir küresel ısınma söz konusu. Fakat o dönemdeki küresel ısınmanın nedeni insan faktörüne dayanmıyor. O dönemde güneş aktiviteleri çok fazla artmaya başladığı için dünyaya çok fazla solar enerjisi dediğimiz güneş enerjisi geliyor. Bu da dünya ikliminin olması gerekenden daha fazla ısınmasına yol açtı. Öyle ki o dönemki sıcaklıklar günümüzden bile daha yüksek olduğu söyleniyor. Mesela şöyle bir örnek vermek gerekirse; bugünkü Grönland bölgesi o dönem yeşil çayırlarla kaplıymış. O yüzden Grönland’ın asıl adı Greenland’dır. Şimdiki ismi de oradan geliyor. Peki o dönem o kadar hızla eriyen buzullar ne oldu? Hızla eriyen buzulların etkisiyle tatlı sular okyanuslara karışmaya başladı. Özellikle Kuzey Atlantik bölgesine karışmaya başladı. Bu durum ise okyanuslardaki tuzluluk derecesini bozdu ve Gulf Stream akıntısının önünü kesmeye başladı. Bu sefer Labrador Akıntısı gibi soğuk su akıntıları güç kazanmaya başladı."

‘KÜÇÜK BUZUL ÇAĞI’ BAŞLAYACAK!

"Dünya soğumaya başladıktan sonra yeni bir iklimsel döneme giriyor. Yani aynı M.S. 900-1300 arası yaşanan dönem gibi. Bu sonraki dönem ‘Küçük Buzul Çağıdır’. Bu küçük buzul çağı özellikle Avrupa kıtasını etkilemiştir. Bu kadar hızlı erimenin ardından yine bir soğuma gelecek. Dolayısıyla Avrupa yeni bir buzul çağının etkisi altına girecek gibi duruyor. Önümüzdeki 40-50 yıl içinde Avrupa küçük bir buzul çağının etkisi altına girecek. Avrupa’da karın yerde kalma süresinden tutunda güneşli gün sayısına kadar pek çok parametre bundan derin bir şekilde etkilenecek. Kuzey Avrupa’da kış mevsimlerinin süresi uzamaya başlayacak. Yaz mevsimlerinin süresi kısalmaya başlayacak. Daha sonra bu Orta Avrupa’ya geçmeye başlayacak."

TÜRKİYE BUZUL ÇAĞINDAN NASIL ETKİLENECEK?

"Türkiye’de tabi ki bu koşullardan çok derin etkilenecek. Çünkü bize bütün hava sistemleri oradan geliyor. Dolayısıyla Avrupa küçük buzul çağına girerse, biz Balkanlardan soğuk hava geliyor diyorsak, o zaman Balkanlardan çok soğuk ve yağışlı hava kütlesi geliyor diyeceğiz. Bu sefer Türkiye’de de kışlar çok sert geçmeye başlayacak. Hatta tarihe şöyle bir göz atacak olursak; 1600-1700’lü yıllarda İstanbul Boğazının zamana zaman donduğunu Osmanlı kaynaklarından görebiliyoruz. 1621 yılında İstanbul Boğazı öyle bir buz tutmuş ki, insanlar karşıdan karşıya yürüyerek geçmişler. Devrin padişahları bu olayla ilgili önemli divan şiirleri yazmışlar.">>Afyon Postası'nın Haberi.