Eğitim Sen Afyonkarahisar Şube Başkanı Ender Karaaslan’ın açıklamaları şöyle:

“Afyon İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün söz konusu yazısında ‘Diğer yandan sahada tüm bu çalışmalar büyük bir fedakarlıkla devam ederken; yürüttüğü görevin sorumluluğunu taşımayan, ihmalkar davranan, akademik başarı ile ilgili yürütülen çalışmalara yeteri kadar önem vermeyip bu konuda üzerine düşen görevi yapmakta aciz davranan, çalışmaları sekteye uğratan, özellikle koçluk sistemi, deneme sınavları, veli ziyaretleri, veli bilgilendirme toplantıları, etüt, DKY ve diğer çalışmaları zamanında yapmayıp ekip ruhuna uygun hareket etmeyenlerle ilgili gerekli değerlendirmeler yapılacaktır’ yazdıklarını vurguladı.

ÖĞRETMENLER ACİZ Mİ?

Şube Başkanı Karaaslan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne yayımladıkları yazıdan dolayı şu soruları yöneltti:

1) “Üzerine düşen görevi yapmakta aciz davranan” diyerek hangi görevlerden bahsetmektedir?

2) Koçluk sistemi Milli Eğitimin Temel Amaçlarında neye karşılık gelmektedir, öğretmenin görev tanımında nereye konmaktadır?

3) Aciz olan öğrenci midir, öğretmen midir, idareci midir, Milli Eğitim Müdürlüğü müdür, bu nasıl tespit edilmiştir?

4) Kendince belirlediği öğretmenlerle ilgili yapılacak olan değerlendirme nedir?

5) Bir başarısızlık varsa bunun bileti yine öğretmene mi kesilmiştir?

Ekip ruhuna uygun hareket etmeyen öğretmenler, mesai saatlerinin dışında bile çalışması beklenen, belli durumlarda uygun görmediği halde çeşitli ev ziyaretleri yapmaya zorlanan, ‘başarıyı artırıcı!’ faaliyetler planlanırken kendisinin görüşü alınmayan öğretmenler midir?

Peki sendikaları fitneci, öğretmenleri aciz, öğrencileri başarısız olarak niteleyen Milli Eğitim Müdürlüğü kendini nasıl değerlendirmektedir?

BAŞARI SADECE SINAVLA ÖLÇÜLMEZ

Karaaslan: ”Başarıyı sadece sınavdaki net sayısına indirgeyen bu anlayışın eğitimle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Öğrencilerin sosyal, sanatsal, kültürel hiçbir ihtiyacını karşılamayan, bunlarla ilgili çalışmalar planlamayan Müdürlük, tek amacının dershanecilik mantığıyla net sayısını artırmak olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur.” diye konuştu.

GÖREVİNİ YAPMAYAN KİM?

Karaaslan: ”Eğer okullarda başarısızlık alıp yürümüşse, DKY, etüt vb. çalışmalar verimli değilse, Afyon alt sıralardan kurtulamıyorsa, Milli Eğitim Müdürlüğü öncelikle kendini değerlendirmeli, sonra kurumlardaki idarecilerin liyakatini sorgulamalı, bu işleri bitirdikten sonra öğretmen ve sendikalarla bir araya gelip ne yapabiliriz diye kafa yormalıdır. Bilinmelidir ki öğretmenlere idareciler üzerinden sopa sallamak, bununla yetinmeyip eğitim emekçilerini açıktan tehdit etmek, onları acizlikle suçlamak asıl acizliktir.” dedi.Karaaslan: ”Milli Eğitim Müdürlüğü öncelikle öğretmenleri acizlikle, sendikaları fitnecilikle, öğrencileri başarısızlıkla suçlamayı bir kenara bırakmalı, bu işin muhatabı tüm kesimlerle bir araya gelmeli, gerçek sorunları tespit etmeli ve çözüm yollarını birlikte planlayıp birlikte uygulamalıdır.” dedi.  Eğitim Sen olarak başarıyı artıracak ve amaca uygun her türlü çalışmanın içinde yer almayı, elinden gelen katkıyı sunmayı taahhüt etmektedir. Fakat aynı zamanda bu uygun olmayan yaklaşımları kınamaya, bu yaklaşımların karşısında yer almaya da devam edecektir.