Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik işgali on birinci gününde devam ederken, Rus ordusunun 4 Mart gecesi Avrupa’nın en büyük nükleer güç santrali olarak bilinen Zaporijya Nükleer Santrali'nde yaşanan çatışmalar tüm dünyada 2'nci Çernobil endişesi yarattı. Akıllara 26 Nisan 1986’da yaşanan Çernobil Faciası gelirken, olası bir facia durumunda Türkiye’nin ne derece etkileneceği akıllarda soru işareti bıraktı. 

ÇOBANLAR’DAKİ KANSER ORANLARI ARTMIŞ

Türk Tabipler Birliği’nin Çernobil Faciasından sonra hazırladığı raporda, Afyonkarahisar’ın Çobanlar ilçesinde artış gösteren kanser oranları araştırıldı. Kanser görülme sıklığı açısından karşılaştırma yapılabilecek çalışmalardan biri de Afyonkarahisar’a bağlı olan Çobanlar ilçesinde gerçekleştirildi. Araştırma, 1831 hanede yapıldı. Bu rakam Çobanlar ilçesinde dönemin nüfus oranları göz önüne alındığında yüzde 92.4 oranına ulaştı. Hanede yaşayan kanserli olgu sorgulandığında, 7 (yüz binde 62.7) kanser olgusu saptandı.

TÜRKİYE FACİADAN NASIL ETKİLENDİ VE ETKİLENİYOR?

Türk Tabipler Birliği’nin raporunda, Çernobil Nükleer Santrali’nin patlaması ve nükleer kirlenmeye yol açmasından sonra Türkiye’de nelerin yaşandığı, ne tür önlemlerin alındığı ve felaketten 20 yıl geçmesine karşın, bu süreçte çevre ve insan sağlığının nasıl etkilendiği biçimindeki sorular araştırıldı.

Özellikle ülkemizin kuzey kesimleri ve Karadeniz bölgesinde kanser vakaları artış gösterdi. Rize’nin Çayeli ve Pazar ilçelerinde otoimmun özellikte nodül artışının radyasyona sunuk kalma ile açıklanabileceği belirtildi. Likenler üzerinde yapılan çalışmada Doğu Karadeniz bölgesinin diğer bölgelere ve Rize’nin Avrupa’nın birçok ülkesine göre daha fazla etkilendiği belirtildi. Çernobil Nükleer Santral kazası ve bu kazanın Türkiye’de insan sağlığına etkisinin saptanması için; birçok bilimsel disiplini de içeren araştırmacı grubu tarafından yapılacak uzun erimli bir çalışmaya gereksinim vardır.

ÇERNOBİL’DE NELER YAŞANMIŞTI?

26 Nisan 1986 tarihinde Cumartesi günü Sovyetler Birliği’ne bağlı Ukrayna Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali’nin 4 numaralı reaktöründe patlama gerçekleşti. İnsanlık tarihinin en büyük nükleer felaketine neden olan ardı ardına iki büyük patlama oldu. Patlama ile santralin bin ton ağırlığındaki çatısı önce gökyüzüne fırladı ve ardından santralin üstüne düştü. Bu nükleer felaket sonucu açığa çıkan radyoaktif gaz ve maddeler, 1200 metreyi aşan yüksekliğe çıktı, oluşturduğu radyoaktif bulutlar ile atmosfere yayıldı. Radyoaktif tozun yarıya yakını 30 km’lik çapa sahip alanı, geri kalanı ise bulutlarla birlikte dünya çevresinde dolaşarak yağmurlarla toprağa ve suya karışarak daha geniş bir alanı kirletti. Bu felakette 1019 bekerellik radyoaktif izotop salındığı bildirildi. Bu hali ile Çernobil Kazası’nda açığa çıkan radyasyon, Hiroşima ve Nagazaki’nin atom bombası ile bombalanmasında açığa çıkandan 200 kat daha fazla. Radyoaktif bulutun hareketini mevcut atmosfer koşulları ve rüzgâr belirlerken, radyoaktif bulaşı belirleyen en önemli etmen bulutun seyrettiği sırada oluşan yağıştır. Patlama sonrası radyoaktif saçılım başta Ukrayna, Belarus ve Rusya Federasyonu olmak üzere tüm Kuzey Yarım Küreyi etkiledi. Bu süreçte, radyasyonla doğrudan karşı karşıya kalan halka uzun süre, kaza ile ilgili olarak resmi bir açıklama yapılmadı ve bu durum korku, panik, yalan haber ve kimi zaman da radyasyona ilişkin duyarsızlığa neden oldu. Radyasyonun sağlık üzerine olumsuz etkilerine ek olarak, gerekli önlemlerin alınmasını geciktirdiği ve engellediği için radyasyonun olumsuz etkilerinin daha da artmasına yol açtı.

-AFYON POSTASI'NIN ÖZEL HABERİ.