AK Parti İl Başkanı Av. Hüseyin Sezen, 27 Nisan e-muhtırasının 12. Yıl dönümünde bir açıklama yaptı. Sezen açıklamasında, “12 yıl önce bugün 2007’deki Cumhurbaşkanlığı seçimi ‘başörtüsü’ gerekçesiyle engellenmeye çalışıldı. ‘Cumhurbaşkanı eşi başörtülü olamaz’ tartışmaları ile başlayan süreç, cumhuriyet mitingleri ile birlikte 27 Nisan 2007 e-muhtırası ile krize dönüştü. E-Muhtıra, Recep Tayyip Erdoğan’ın Başbakanı olduğu hükümetin dik duruşuyla çöpe atılarak tarihin kirli sayfalarında bir girişim olarak yer aldı” dedi. “TABULAR YIKILDI” “Üslubu klasik darbe girişimlerinden farksız olan ve her darbede olduğu gibi milletin değerlerine karşı aşağılama ve saldırganlık içeren açıklama, darbeciler için sonun başlangıcını olmuştur” diyen Sezen, “Zira bu darbe girişimi bir süre sonra bunu hazırlayanlar tarafından bile sahiplenilmedi. Sonrasında yaşanan süreçte, Türkiye'de tabuların yıkıldığı ve bürokratik oligarşinin dağılma aşamasına geldiği bir dönem olmuştur. Çok acemice, saldırgan ve buyurgan bir üslupla kaleme alınmış olan e-muhtıra diğer darbe girişimleri gibi çöpe atılmıştır. 1960 Menderes darbesi, 1980 Askeri darbesi, 28 Şubat Postmodern darbesi, 27 Nisan E muhtıra, 30 Temmuz AK Parti’yi kapatma girişimi, 12 Haziran Gezi olayları, 17-25 Aralık Darbesi ülkemize büyük kayıplar verdirmiştir. Bu yüzden üniformalı alçakların 15 Temmuz millete darbe girişimi, darbeler tarihini iyi bilen bu aziz milletimizin feraseti ve dik duruşu ile bastırımış ve tarihe gömülmüştür. 27 Nisan 2007 tarihi bir E-Muhtıra tarihidir. Türk Siyasi tarihinde ilk kez bu gün bir Başbakan darbeye karşı çıktı ve tarihe gömdü. O'nun da adı Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedi. “DARBE PARANTEZİ KAPANMIŞTIR” Sezen açıklamasında, darbelerin tarihe gömüldüğünü ifade ederek, “Unutulmamalıdır ki Merhum Adnan Menderes’in idamıyla birileri bu ülkede bir darbeler tarihine parantez açmış, virgülleri de 12 Eylül ve 28 Şubat ile devam etmiştir. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanımız ve AK Parti Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde o parantez ‘topunuz gelin’ diyerek kapanmıştır. Unutulmamalıdır ki 27 Mayıs darbesi bize yapılmış bir darbedir. Darağacına çekilen de bizm irademizdir. Zira 12 Mart muhtırası da bize verilmiş bir muhtıradır. 12 Eylül darbesi de bizi hedef almıştır. Aynı zihniyet 28 Şubat’ta bizim inancımızı boğmaya kalmıştır. Bunların 27 Nisan e-muhtırasından hiçbir farkı yoktur. Her darbede hapse düşen, zulüm gören, acı çeken biz olduk. Varlığımıza, birliğimize katettiler ancak yılmadık ve yıkılmadık. Mücadeleden geri durmadık ve durmayacağız. Erdem, irade ve cesaretle ülkemizi şahlandırdık, şahlandırmaya devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.