AKÜ Sosyal Tesisler Toplantı Salonunda gerçekleştirilen tanışma toplantısına AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, AKÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yılmaz Yalçın, Genel Sekreter İhsan Ceran ve İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Hüdai Koçyiğit katıldı. Toplantıda konuşma yapan AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, AKÜ öğretim üyeliği kadrolarına atanan personel ile tanışma toplantısı düzenlediklerini söyledi. Karakaş, tanışma toplantısına katılan öğretim üyelerine “Üniversitemizdeki çalışma hayatına adapte olmanızı, kurumumuza aidiyet duygusu ile bağlanmanızı ve süreçlere katkıda bulunmanızı arzuluyoruz” dedi. AKÜ bir aile Karakaş, AKÜ’yü bir aile olarak gördüklerini belirterek, “Herkesin bu sürece katkı verdiği zaman başarının elde edileceğine inanıyoruz. O yüzden her birimdeki ve her kademedeki çalışanımızın pozitif motivasyonla işini yapmasını ve işine sarılmasını istiyoruz. Bu tür toplantıları zaman zaman organize ediyoruz. Bu atamaları öğretim üyeliğine ilk adım olarak da değerlendirdiğimiz için sizleri de burada üniversitemizin akademik giysisi ile görmek istiyoruz. Bu hem törenin hem de aidiyetin bir parçası” diye konuştu. “Bilim insanı da yetiştireceksiniz” Öğretim üyeliği kadrolarına atanan personelin iki türlü terfi ettiğini belirten Karakaş, “Her birinizin farklı farklı alanları var. Bu farklı alanlarda derslere gireceksiniz. Doktor öğretim üyesi olmak aynı zamanda derse girmek hakkını da elde etmek anlamına geliyor. Hem unvan hem de yaptığınız iş olarak terfi ediyorsunuz. Daha önce yardımcı hizmetlerde iken, şimdi ders verecek ve lisansüstü programlarda danışmanlık yaparak insan yetiştireceksiniz. Yani sadece lisans öğrencilerine ders verme değil, aynı zamanda akademik anlamda insan yetiştirme görevini de üstlenmiş oluyorsunuz ki bu anlamda iki türlü terfidir” ifadelerini kullandı. “İyi insan ve iyi akademisyen olarak anılmak önemli” AKÜ yönetimi olarak öğretim üyeliği kadrolarına atananlardan beklentileri olduğunu söyleyen Karakaş, konuşmasına şöyle devam etti: “Sizden beklentilerimiz var ki, bunlar üniversitenize aidiyet duygusu ile bağlanmanız ve üstlenmiş olduğunuz görevleri hakkı ile yürütmenizdir. Üniversite kurumunun eğitim-öğretim, araştırma-geliştirme ve topluma hizmet misyonları vardır. Biz, eğitim öğretim misyonunu yerine getirmenin yanında araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde aktif olarak yer alan; aynı zamanda edinmiş olduğu birikimle topluma faydalı olacak şekilde hizmet de sunan akademisyenler görmek istiyoruz. Üniversite kurumu olarak bu 3 misyonu yerine getirmenizi bekliyoruz. Aynı zamanda bu öğretim üyelerinin sorumluluğudur. Çünkü bu millet, bu devlet bizlere maddi ve manevi yatırım yapıyor. Bundan sonraki süreçte de bu borcu ödemek, bunun karşılığını vermek bize düşüyor. Bizim tabi ki başka beklentimiz de iş yaşamında uyumlu olmak ve iş ahlakı edinmektir ki bu da çok önemlidir. İnsanlar bazen iyi öğretici ve iyi araştırıcı olabiliyor ama uyumsuz oluyor. İş ahlakında sorunlar olabiliyor. Hepsi bir arada olduğu zaman insan mükemmel mi oluyor? Tabi ki mükemmel olmak kolay değil. İyi bir insan ve iyi bir akademisyen oluyorsunuz; çevrenize ve kendinize fayda sağlamış oluyorsunuz. Bu anlayışı yaşam felsefesi olarak edinmek, en başta size katkı sağlayacaktır.” “Gök kubbede hoş bir seda bırakmak gerekiyor” Karakaş iyi bir insan ve iyi bir akademisyen olarak anılmanın önemine dikkat çekerek, “İnsanın birçok hedefi olur. Bulunduğu meslekte o mesleği iyi icra eden birisi olarak anılıyorsa, arkasında iz ve ‘gök kubbede hoş bir seda bırakmış demektir.’ Bizim yetiştirdiğimiz, imkan verdiğimiz insanlardan genel olarak beklentilerimiz bunlar. Bu bizim sorumluluğumuzdur. Bunları da sizinle paylaşmak bizim görevimizdir. Tabi herkesin bir yol yürüme biçimi var. Ama yolu güzel yürüyebilme, yolu estetize edebilme de sizin elinizde olan bir şeydir” değerlendirmesinde bulundu. Toplantı, dizüstü bilgisayarlar ile harici belleklerin dağıtılmasının ardından toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.