Afyonkarahisar’da dün etkili olan kuvvetli yağış sonrası Afyonkarahisar-Antalya yolu ulaşıma kapanmış, uzun araç kuyruklarının oluşturduğu yolda trafik durmuştu. Sel felaketinin yaşanmasının ardından yolda araçlarıyla mahsur kalan vatandaşlar uzun süre kurtarılmayı beklemişti. O sel felaketinde babasıyla birlikte aracında mahsur kalan ismini açıklamak istemeyen vatandaş yaşananları Afyon Postası’na şu sözlerle aktardı.
DAHA ÖNCE HİÇ BÖYLE BİR ŞEY YAŞAMADIM
Bu tür olay ilk defa olmuş bir şey değil. Ben daha öncesinde o yolda babamla Antalya yolundan dönerken o yolun su ile dolduğu gördük. O zaman geçebilmiştik. Bu sefer Burdur’a tek gitmek istemediğim için babamla birlikte kendi arabamla gittim. Dönüş yolunda bu olayı yaşadım. Hiç böyle bir şey daha önce yaşamamıştım. Olay yaşandığında ben aracımdan inmek istemedim. Şok anı idi o an. O esna da tırların geçişine izin verdikleri için arabam sallanıyordu. Tırların geçişiyle birlikte suyu bize gönderiyordu.
ARAÇLARA GEÇTİKÇE ARACIMIZ SU İLE DOLDU
Ben tırlara bağırıyordum. Lütfen yavaşlayın, yavaş geçin. Siz hızlı geçtikçe biz daha çok su ile doluyoruz diyordum. Polislere bağırıyoruz lütfen araçları yavaş gönderin. Biz iyice burada su dolduk diyorduk. Polislere yanımdaki araçta bulunan adam da bağırıyordu, hanımefendi aracıyla bize çarpacak diye.
ARAÇTA 2 SAAT DAYANABİLDİM, AYAKLARIM ÇOK ÜŞÜDÜ
Sürekli o an insanlardan yardım istedik. 2 saat dayanabildim. Ayaklarım çok üşüdü. Şu an aracım pert hale geldi. Tamamen su dolu bir araba düşünün, arabanın vitesi sudan görünmüyordu. Arabam kitlendi. Bu nedenle en son benim aracımı çıkardılar.
EĞİTİM İÇİN GİTTİĞİ YOLDA MAHSUR KALDI
Selde mahsur kalan vatandaş kendisinin 1 yıl önce evlendikten sonra Ankara’da Moleküler Biyoloji ve Genetik Mühendisi olduğu işinden yüksek lisans eğitimini devam ettirmek üzere istifa ettiğini ve okul dönüş yolunda olduğunu belirtti
ARABAM SÜREKLİ YERDEN KALKARAK SÜRÜKLENİYORDU
Olay yerinde bayan olduğumu gören herkes sizi çıkartalım diyordu. Benim arabam sürekli yerden kalkıyordu yanında araca çarpacaktı. Orada yardım dileniyorum. Tırları yavaş göndermeleri yönünde bağırsakta göndermiyorlardı. Mecbur artık oturduk çünkü insan malını korumak ister. Benim tek malımda o idi. Birikimim de, her şeyim de o idi. Tabiki de korumak isteyeceğim. Zengin olsam derdim araba gitsin derdim ne yapayım ama öyle biri durumda birisi değilim.
CİVARDA YAŞAN KÖYLÜLER BURANIN HER SEFERİNDE SU İLE DOLDUĞUNU SÖYLÜYOR
Üç kuruşluk malım vardı onu da Kara Yolları’nın yaptığı sorumsuzluk yüzünden kaybettim. Daha öncede Antalya dönüşü bu durumu yaşamıştım ama su bu kadar yüksek değildi. O zaman geçmiştik sudan. Akrabalarımdan Gezler Köyü’nde yaşayanlar var. Akrabalarım buranın her seferinde böyle su ile dolduğunu söylediler. Köylüler bunu biliyor.
“KARA YOLLARI: BU GEÇEN YILDA, ONDAN ÖNCEKİ YILDA OLDU” DEDİ
Kara Yolarında çalışana dedim ki “Abi bu nedir?” Çalışan dedi ki: “Bu geçen yılda oldu. Ondan önceki yılda oldu. Doluyordu ama hiç bu kadar olmamıştı” dedi. Böyle olan bir yolda sen oraya dinlenme tesisi yapmışsın o zaman bu suyun giderini sen nereye verdin? Diyorlar ki “Dağdan geldi su” Tamam su dağdan geldi de demek ki suyun yolu orası. Sen neden oraya bir gider yapmadın? Ben burada birilerini kötülemek için demiyorum ama burada bir sorumsuzluk olduğunu düşünüyorum.
BENİM KOLTUKLARIM ISLANDI AMA BEN BİR BAŞKASININ KOLTUĞUNU ISLATMAK İSTEMEDİM
Yanımdaki 70 yaşındaki babam, titreyerek arabadan iniyordu. Arabanımızın diğer arabaya çarpmaması için itiyordu. Babam o esnada bir yandan trafik polislerinin bir yandan da Kara Yolları’nı yanına gidiyordu. Hak mıydı bu durum? Kara Yolları’ndaki bazı arkadaşlar suya girmeye çekiniyordu. Sen ne için varsın orada? Devletin çalışanıysan benim için varsın. Benim vergilerimle sizler bir şeyler yapıyorsunuz. Ömer Bey vardı orada. O çok uğraştı sağ olsun. Kara Yolları’ndaki bazıları da çok uğraştı. Hatta ben ıslak halde araçlarına oturmak istemedim. Ben çok ıslağım aracınızı da ıslatmak istemiyorum dedi. Bir başka adam da arabasının klimasını açtım gelebilirsin dedi. O durumda iken insanların araçlarını kirletmek istemedim. Benim koltuklarım ıslandı ama ben bir başkasının koltuğunu ıslatmak istemedim.
BAZILARI GÜLÜYORDU
Bu insanlar bu durumu neden görmek istemiyor. Bu durum daha öncesinde de olan bir şey. Baktığınız zaman “herkes doğal afet, kaskonuz olsaydı böyle olmazdı” gibi yorumlar yapıyor. Ben orada suyun altında arabamın halinin fotoğrafını çekmek istiyorum. Eşim çekiciye göndersin ve arabamızı bulabilsin diye. Üst tarafta köprüde birisi gülüyor. Bana diyor ki “sağı da çek, solu da çek” adam ne söylüyorsunuz diye bağırdım. Sonra “yok abla bir geçmiş olsun diyoruz” diyor. Gülüyorlar böyle bir şey olabilir mi? Ben orada canımla, malımla uğraşıyorum.
ARACIMIZ 6 SAAT SONRA ÇIKARILDI
Tahminimce orada en az 7-8 araç gördüm ama olay etkisi ile çok hatırlamıyorum. Bazı arabaları sürükleyerek, bazı araçları kepçe ve çekici ile götürdüler. Benim arabam 6 saat sonra çıkarıldı. Drone ile çekilen görüntülerde araba orada gözüküyor. En son benim arabam kaldı. >>Hilmi Üstündağ’ın Özel Haberi.
