Değerli okurlarım herkese merhaba. 

Bugünün gündemine geçiyorum.

BELEDİYE İŞÇİLERİNİN YEMEK ÜCRETİ İSYANI

Belediyede çalışan bir kardeşim yazdı. 

Abi “adımı ne olur verme” diyerek derdini anlatmaya başladı. 

Şöyle diyor işçi kardeşim:

Biz belediye işçisiyiz. 15 TL olan yemek ücreti 23 TL oldu. Buda aylık 210 TL bize külfet. Temmuz ayında işçilere yüzde 7.5 zam yapılmıştı. Yani 400 TL zam alacaktık. Ancak şimdi vermeden hemen aldılar. Kaşıkla verip kepçeyle aldılar. Bari zamlı maaşımızı alsaydık öyle yediğimiz yemeğe zam yapsaydılar”

İşçi kardeşim konuşmasını yine şöyle bitirdi: “Abi ne olur ismimi verme, ekmeğimdem olurum”…

Şimdi düşünüyorum, insanımızı hakkını araması için kim bu kadar korkuttu? 

Buda ayrı bir mesele… 

Hatta derin bir mesele…

DOKTORLARIN SORUNLARI…

Doktora giden bir okuyucum yazdı.

Ne olur seslerini duyurun dedi ve şunları söyledi: 

“Doktorların grevleri ve gerçekleşmeyen talepleri hakkında yeniden ve tekrar sesini duyurabilir misiniz lütfen. Bugun bir doktora rica ettim. Grevdeyiz demişti ancak beni kırmadı ve muayeneyi kabul etti. Bende sizi destekliyorum haklarınızı almak için ses getirmek için Kale Bekçisi’ne rica edicem dedim. Onlar zoru başarıp doktor oluyorlar ama gördükleri ilgi ve haklar emeklerini karşılamıyor. Bizlerin onlara destek olması ve biran önce mutlu olmalarını sağlamamız gerekiyor.”

Duydunuz mu hanımlar beyler?

Şu doktorlarımızla uğraşmayın ne olur? 

Onlar bu ülke için ter döküyor.

Dünyanın her yerinde geçerli bir meslekleri var.

İsteseler şu anda çeker giderler ama hepsi bu ülkede yaşamak bu ülkede kalmak bu ülke insanına hizmet etmek istiyor. 

Bunun farkına varın. 

Ve onların haklarını verin. 

NE OLACAK BU HEMATOLOJİ MESELESİ?

Yukarıdaki konuya yakın bir konu. 

Aslında hekimsizliğin getirdiği çaresizliği gözler önüne seriyor. 

Bakın bu noktada dert yanan çaresiz bir vatandaşımdan gelen mektubu olduğu gibi yayınlıyorum:

“Kale Bekçisi abi, çaresizim ne olur sesimizi duyur. Afyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hastanesi’nde Hematoloji bölümü de hekim yetersizliğinden kapandı ve hala yeni bir hekim gelmedi. Mevcut hastalara artık başınızın çaresine bakın der gibi dosyalar verildi. Hekim bulunmadığından bu bölüm tamamen kapatılması ilimiz adına üzücü bir gelişmedir. Şu anda kemoterapi tedavisi gören hastalarımız hep perişan kaldı çevre illerde tedavilerini sürdürüyor.”

Neden hekimlerle uğraşmayın dediğimi şimdi anlıyor musunuz? 

AFJET’TE NELER OLUYOR?

AFJET bu şehrin gözbebeği bir kurum. 

Geçtiğimiz günlerde Genel Müdür Yusuf Ulutürk istifa etti diye haberler çıktı. 

Gazetemizin Sahibi Nail Azbay’ı aradım. 

İstifa haberi varmış, neden yayınlamadın dedim.

O iş öyle değil abi, istifa eden yok, resmi bir istifa dilekçesi yok dedi. 

Eee neden gazeteler, internet haber siteleri böyle yazmış dedim.

“Onu da onlara sor” dedi. 

Nail kardeşim, sadece Yusuf Bey değil şu anda AFJET’in üst kademesinde pek çok kişinin istifa edip gittiğini anlatarak, “abi biraz bekle ben konuyu araştırıyorum, yakında AFJET konusunu enine boyuna yazacağım” dedi. 

Peki dedim. 

AFYON’DA 5 KURUMUN BULUNDUĞU İŞ MERKEZİ ÇÖKTÜ

Bir okuyucum çektiği fotoğraflarla şunları yazdı: 

“Kale Bekçisi abi günaydın. 

Karaman İş merkezi Yönetimi çöktü. Asansörlerin hiç birisi çalışmıyor. Yönetici hapiste. İşçiler işi bırakıp gitti. Temizlik yapılmıyor. Bu iş merkezinde tam 4 tane kamu kurumu var. Engelli çalışanlar var. Yukarı çıkmak isteyen belediye binasından 3. Kata asansörle çıkıp merdivenle ikinci kattan iş merkezine giriyor.  Ordan merdivenle 4. kata çıkıyor. Buraya bir çözüm bulunmalı”

Çok garip.

Belediyeninde içinde bulunduğu iş merkezinde son durum bu. 

Değerli okurlarım bugünkü söyleyeceklerim bu kadar. 

Başka bir yazımda görüşmek üzere. 

Bir derdiniz varsa bana yazmayı unutmayın. 

Bana [email protected]'ye mail atarak ya da 0 539 248 93 03 nolu WhatsApp hattına mesaj göndererek ulaşabilirsiniz. 

Kalın sağlıcakla…