“Mutsuzluğun tek nedeni insanın odasında nasıl oturacağını bilememesidir.”

Blaise Pascal (1623-1662)

Odamızda nasıl oturacağımızın yollarını bulmaya çalıştığımız bu günlerde vaktimizin çoğu bunu araştırmakla ve buna alışmakla geçiyor. Zorunlu ya da isteyerek hayatımızın rutinine ara verdiğimizde yaptığımız ilk şeylerden biri de sanatsal etkinliklerle ilgilenmektir. Şarkı söyleriz, müzik dinleriz, kitap okuruz, şiir ya da öykü yazarız, resim yaparız, kille uğraşırız. İnsan yaşamının ilk yıllarında öğrenme, sanatsal aktivitelerle gerçekleşir. Matematik, hayat bilgisi, fen bilimleri gibi temel konuları öğrenmenin, resmin temel unsurları (şekil, renk, form, derinlik vb.), müziğin temel unsurları(ritim ve melodi) ile gerçekleştiği, öğrenme yöntemi olarak sunulduğu bilinmektedir. Sonrasında drama, kompozisyonda katılır işin içine ve insan kendini, çevresini, öğrenmeyi sanatla gerçekleştirir. İnsan ruhu sanatsal uğraşlarla gelişir, düşünce sanatla yol bulur kendine. Sanatla ilgilenen insan, sanatla uğraşan insan eylemini düşünür, kurar. Düşüncesini, ruhunu daraltacak, sığlaştıracak yollara sapmaz. Sanatsal eylemini ilerletmenin, sanatsal uğraşını geliştirip,kendini o eylemde görmenin yollarına bakar.İnsanın kendine giden yolda dünyayı görmesidir sanatla ilgilenmek. Bunun içindir ki, ne zaman vaktimiz olsa sanatla ilgileniriz. Hatta aklımızın bir köşesinde, vaktimiz olacağı zaman yapacağımız sanatla ilgili uğraşlarımız;örneğinokuyacağımız kitaplar, yapacağımız resimler, izleyeceğimiz filimler, dinleyeceğimiz şarkılar mutlaka vardır. Bizi hayatın keşmekeşinden, kaygıdan bu türlü eylemlerimiz korur.

İçinde bulunduğumuz izolasyon günlerinde, evde kalarak sorumluluğumuzu yerine getirirken, bir taraftan da ruhumuzu beslemeye devam etmemiz şart. 

Yazının devamı için buraya tıklayın >>