İşte Eroğlu’nun söyledikleri: Afyonkarahisar 2020 Sevgi Yılı Projesi, il genelinde gerçekleştirilen faaliyetlerle yoğun bir şekilde devam ediyor. Her ay farklı bir temanın işlendiği program çerçevesinde Kasım ayının teması “Dostluk ve Vefa.” dır. Her geçen yıl, bir önceki yıla nazaran daha hızlı ve yoğun geçtiği günümüzde, insanlar daha fazla yalnızlaşıyor ve daha fazla kendi içine kapanıyor. Bir telaş ve koşuşturmaca içerisinde arkadaşlıklar, kardeşlikler ve hatta aile içerisinde ki bağlar bile zayıflamaya ve neredeyse kopma durumuna geliyor. Yalnızlaşan birey ve toplum bu durumu aşmak için sosyal medya dediğimiz mecrada kendisine arkadaşlar, dostluklar ve bir çevre edinmeye çalışıyor. Şimdilerde herkesin yüzlerce ve hatta binlerce arkadaşı var! Ama bu arkadaşlar birbirlerini hiç görmeyen, birinin bir derdi, bir mes’elesi olduğunda diğeri onun yardımına koş(a)mayan arkadaşlar. Bir topluluğa girdiğimizde, toplu taşıma araçlarında veya hane içerisinde herkesin başı eğik! Kimse kimsenin yüzüne bakmıyor. Herkesin elinde telefon veya tabletle sosyal medyadan sözde arkadaşları, dostlarıyla sohbet ediyorlar. Hatta bazıları bu durumu o kadar ileriye götürmüş ki, aile bireyleri ile bile sosyal medya üzerinden haberleşiyor, sohbet ediyorlar. Teknoloji hiç şüphesiz çok gerekli ve bizim de en çok desteklediğimiz alanlardan biridir. İleri teknolojiyi iyi kullanan şahıslar ve hatta devletler, diğerlerinin her zaman bir adım önünde olurlar. Fakat teknolojiyi yerinde, zamanında ve en önemlisi faydalı işlerde kullanmak doğru olandır. Türk Toplumunun Kökleri Çok Sağlamdır… 2020 Afyonkarahisar Sevgi Yılı Projemizin de asıl gayesi burada ortaya çıkıyor. Türk toplumu, kökleri çok sağlam olan, gelenek, görenek ve zengin kültürü ile sağlam temeller üzerine kurulmuş bir toplumdur. Fakat son yıllarda, yukarıda bahsettiğimiz hususlar sebebiyle bu özelliğinin üzeri biraz tozlanmıştır. Biz, Afyonkarahisar Sevgi Yılı Projesi ile bu tozu kaldırıp altında yatan cevherleri ortaya çıkarmaya çalışıyoruz. Nitekim, bu paha biçilemez cevherler, yaşadığımız zor günlerde hemen kendini gösteriveriyor. Geçtiğimiz hafta 30 Ekim günü İzmir’de büyük bir acı yaşadık. 6,6 şiddetinde meydana gelen depremde hayatını kaybeden ve yaralanan vatandaşlarımız oldu. Depremde vefat eden bütün vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Yaralı vatandaşlarımıza da Allah’tan acil şifalar niyaz ediyorum. Bu depremde ve bundan önce olan afetler ve zorluklarda, vatandaşlarımız hiç tereddüt etmeden, birbirlerine yardım elini uzatmıştır. Türkiye’nin dört bir yanında yaşayan vatandaşlarımız İzmir’in acısını ortak olmuş, bu acıyı paylaşmış ve yüreğinde yaşamıştır. Deprem olur olmaz herkes imkânları ölçüsünde depremzedeler için bir şeyler yapmaya çalışmıştır. Hiçbir şey yapamayanlar, ellerini açıp dua etmiştir. İşte dostluk, kardeşlik ve vefa budur. 2011 yılında vuku bulan Van Depremi sonrasında, İzmir’den Vanlı depremzedelere gönderilen battaniyeyi, bugün Vanlı kardeşimiz İzmir’e göndermiştir. İşte ahde vefa budur. Vefâ, dostluk ve muhabbette sebat etme, sevgide süreklilik, bağlılık ve sadâkattir. Sözünde durma, verilen sözü yerine getirme mânâlarına da gelir. Hızla akıp giden zamanın içerisinde, Dünya telaşı ile birlikte zaman zaman sıkıntılarımız, acılarımız ve kimi zaman da mutluluklarımız olabiliyor. İşte böyle zamanlarda iyi bir arkadaşa, sağlam bir dosta, ekmek ve su gibi ihtiyaç duyuyoruz. Gerçek dostlar, birbirinin acısına, sevincine ortak olurlar. Çünkü acılar paylaştıkça azalırken, sevinç ve neşeler ise paylaştıkça daha da artar. Peygamber Efendimiz (sav), sahabelere her zaman bir arkadaş, onlar için vefalı bir dost olmuştur. Gerçek dostlar, bir birinin hatasını veya eksiğini kimseye hissettirmeden ve arkadaşını kırmadan söylediğinde bir birlerine teşekkür ederlermiş. Peygamber efendimiz bu maksatla saheberleri bir birlerine “Hayırhah” olarak belirlemiştir. Hayırhah, bir birleri için hayır ve iyilik isteyendir. Peygamber Efendimiz, kardeşliği, dostluğu her zaman çok önemsemiştir. Bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur; “Birbirinize küsmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize sırt dönmeyin, Allah’ın kardeş kulları olun. Ve bir Müslümanın kardeşine üç geceden fazla küs durması caiz değildir.” Başka bir hadis-i şerif de ise Peygamber Efendimiz “Kişi dostunun dini üzeredir. Öyleyse her biriniz kiminle dostluk kuracağına dikkat etsin.” buyurmuştur. Afyonkarahisar’da Dostluk ve Vefa Her Geçen Gün Daha da Artmaktadır… Binlerce yıllık zengin kültürü ile Anadolu’nun bütün renklerini bağrında barındıran Afyonkarahisar, her zaman vefakâr ve yardımsever vatandaşlarıyla bilinmiştir. İstiklal Harbi’nde, şanlı ordumuz 27 Ağustos günü Afyonkarahi sar’ı düşman işgalinden kurtarmış ve Başkomutanlık Karargâhı ile Batı Cephesi Komutanlığı Karargâhı Afyonkarahisar'a taşınmıştır. Afyonkarahisarlı hemşehrilerim, elindeki ekmeğini kahraman ordumuzla paylaşmıştır. Büyük zafere giden yol, Anadolu insanının fedakârlığı ve devletine olan vefası ile kazanılmıştır. Dostluk ve vefa duygularımızın daha fazla artması ve güçlenmesini temenni ediyorum. Kasım ayı içerisinde bu tema çerçevesinde yapılacak faaliyetlere katılım ve katkı sağlayalım. Ayıpsız dost arayan dostsuz kalır… Dost; acı söyleyen değildir. Acıyı tatlı söyleyebilendir…Hz. Mevlana